​Prens Andrew’ın ardından Johnson’a da suçlama

İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Prens Andrew
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Prens Andrew
TT

​Prens Andrew’ın ardından Johnson’a da suçlama

İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Prens Andrew
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Prens Andrew

Netflix kanalında yayınlanan ve milyonlarca İngiliz’in merakla beklediği Kraliçe 2. Elizabeth ile ailesinin hayatını anlatan biyografi dizisi ‘The Crown’ üçüncü sezonunu başladı.
Dizinin Buckingham Sarayı'ndaki yaşam hakkında sunduğu iddiaların doğruluğu tartışma yaratırken, izleyiciler, ‘The Crown’ın biyografiden daha çok bir drama olduğunu düşünüyor.
Dün yeni sezonu ekranla buluşan dizinin sıkı takipçisi İngilizler, Prens Andrew’un cinsel taciz suçlamalarına yanıt verdiği röportajı ile Kraliyet hayatının gerçek yüzü ile karşılaştı.
Kraliçe 2. Elizabeth'in üçüncü oğlu Prince Andrew (59), BBC’ye verdiği röportaj ile İngilizleri şaşırttı.
Prens Andrew, röportajda reşit olmayan bir kadınla cinsel ilişkiye girdiği suçlamasına verdiği yanıtlarla İngiltere'nin gündemine oturdu.
Bu suçlamalar, reşit olmayan kızlara cinsel taciz suçundan sabıkası olan ve cezaevinde intihar eden ABD’li milyarder Jeffrey Epstein'ın davasıyla doğrudan bağlantılı olduğu için dünya medyasının da manşetlerinde yer aldı.
Prens Andrew, söz konusu röportajında, Epstein tarafından 1999-2002 yılları arasında Londra, New York ve Karayipler'deki özel bir adada Prens ile cinsel ilişkiye zorlandığını söyleyen ABD vatandaşı Virginia Giuffre (şimdiki adı Virginia Roberts) tarafından yapılan tüm suçlamaları reddetti.
Prens Andrew, medyada yer alan ve 2001'de Virginia'da söz konusu genç kız ile yan yana görüldüğü eski bir fotoğrafın sahte olabileceğini ima ederek, “Bu bayanla buluştuğumu hiç hatırlamıyorum. Böyle bir şey hatırlamıyorum” dedi.
İngilizler bu tartışmalı röportajın detaylarını hala tartışırken, Kraliyet ailesinin imajına yönelik olası etkileri hakkında kaleme alınan analizleri okuyor.
İngilizlere ikinci şok
İngilizler bu sabah da Başbakan Boris Johnson’a suçlama yöneltilen bir başka röportaj ile şaşkınlığa uğradı.
Londra Belediye Başkanı olduğu süre boyunca Johson’a yakın olan ABD’li iş kadını Jennifer Arcuri, İngiliz ITV kanalına verdiği röportajda, kendisini bir ‘hayaletmiş’ gibi hayatından uzaklaştıran Boris Johnson ile arkadaşlığı sona erdikten sonra ‘hayal kırıklığına uğradığını’ söyledi.
ITV kanalı, Johnson ve Arcuri’nin dört yıldan uzun bir süre ilişki yaşadığını ancak Arcuri’nin bunun doğruluğunu teyit etmeyi reddettiğini belirtti.
Röportajında doğrudan Johnson’a hitap eden Arcuri, “Beni neden engellediğini ve bir gecelik kızmışım gibi görmezden geldiğini anlamıyorum. Çünkü öyle biri değildim, bunu biliyorsun” dedi.



Kefalet talebinde bulunan Diddy, Trump'ı örnek gösterdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kefalet talebinde bulunan Diddy, Trump'ı örnek gösterdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Savcılar, rap yıldızı Sean "Diddy" Combs'a seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump'la aynı ifade özgürlüğü haklarının verilmesi talebini reddetti. Rap yıldızı bunu seks ticareti, şantaj yapma ve fuhuş için taşıma suçlarından iddianame hazırlanmasından sonra kefaletle serbest bırakılma talebiyle yeniden yargılanırken istedi.

Arkadaşları ve ailesi aracılığıyla internet üzerinden ve telefonla hapishaneden jürileri etkilemeye çalışmakla suçlanan Combs'un avukatları, pazartesi günü yaptıkları başvuruda rapçinin Trump'la aynı haklara sahip olması gerektiğini savundu. Trump, 6 Ocak 2021'de ABD Kongresi'nin basılmasından sonraki seçim müdahalesi davasında emniyet görevlileriyle kamuyounun önünde ve internette uğraşmıştı.

Özel Yetkili Savcı Jack Smith tarafından Trump'a açılan dava, görevdeki bir başkana yönelik böyle bir eylemin emsali olmadığı için düşürülüyor.

Combs'un avukatı, Birleşik Devletler-Trump davasında Columbia Bölgesi Temyiz Mahkemesi'nin aralıkta verdiği karara atıfta bulundu. Mahkeme, "cezai adaletin işleyişine önemli ve yakın bir tehdit" olması durumunda eski başkanın saldırılarının kısıtlanabileceği kararına varmıştı.

Mahkeme, Trump'ın "mevcut yönetimi, Adalet Bakanlığı'nı ve Özel Yetkili Savcı'yı eleştiren açıklamalar yapma özgürlüğüne sahip olduğunu, ayrıca bu kovuşturmanın siyasi gerekçeli olduğunu veya kendisinin masum olduğunu söyleme hakkının da bulunduğunu" belirtmişti.

Combs'un avukatları, müvekkillerinin konuşmasını sınırlamayı değerlendirirken "mahkemenin Trump'ın yükseltilmiş standartlarını uygulaması gerektiğini" savundu.

Ancak Brooklyn'deki davadaki savcılar, bu argümanı kabul etmedi.

Pazartesi günü daha sonra verilen yanıtta savcılar, Trump davasındaki yargıçların "mevcut başkan adayının kendisine isnat edilen suçlara karşı açıkça konuşma hakkıyla halkın adil yargılama hakkı arasında denge kurmaya yönelik benzersiz bir görevle karşı karşıya kaldığını" belirtti. Combs'un iletişiminin "Birinci Değişiklik Maddesi'yle korunmadığını" söylediler.

Savunma ekibinin başvurusu, ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Arun Subramanian'a yanıt niteliğindeydi. Subramanian geçen hafta Combs'un kamuya yönelik iletişimlerinin adaletin engellenmesi anlamına gelip gelmediğini iki tarafa da sormuştu. 

Combs'un kefalet talebi daha önce iki kez reddedildi. Cuma günü yaptığı açıklamada Yargıç, Combs'un son kefalet başvurusuyla ilgili kararını bu hafta vereceğini belirtti. Combs'un duruşmasıysa 5 Mayıs'ta.

Independent Türkçe