​Pizza Express Prens Andrew’e yöneltilen suçlamaların bedelini ödüyor

Woking'deki Pizza Express Şubesi (Google Maps)
Woking'deki Pizza Express Şubesi (Google Maps)
TT

​Pizza Express Prens Andrew’e yöneltilen suçlamaların bedelini ödüyor

Woking'deki Pizza Express Şubesi (Google Maps)
Woking'deki Pizza Express Şubesi (Google Maps)

İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in üçüncü çocuğu Prens Andrew’ın BBC’ye verdiği röportaj, Pizza Express şubelerinden birinin alaycı yorumlar almasına neden oldu. Prens Andrew söz konusu röportajında, cinsel taciz suçundan sabıkası olan ve cezaevinde intihar eden ABD’li milyarder Jeffrey Epstein ile ilişkisine değindi.
BBC Newsnight sunucusu Emily Maitlis, Epstein tarafından ‘cinsel amaçla tutulan’ bir genç kızın 17 yaşındayken Prens Andrew ile cinsel ilişkiye zorlandığı yönündeki suçlamaları hakkında soru sordu.
Prens Andrew (59) bu soruya, kendisiyle cinsel ilişkiye zorlandığını öne süren Virginia Giuffre’yi (şimdiki adı Virginia Roberts) hatırlamadığını ve olayın yaşandığı iddia edilen 10 Mart 2001 tarihinde öğleden sonra kızı ile Pizza Express’e gittiğini söyleyerek yanıt verdi.
Prens ayrıca, “Çocuklarla birlikteydim ve öğleden sonraları dört ya da beş kişilik bir parti için kızım Beatrice'i Woking'de bir Pizza Express'e götürdüm. Woking'de Pizza Express'e gitmek benim için alışılmadık bir şey. Sadece birkaç kez Woking'i ziyaret ettim ve garip bir şekilde hatırladım” ifadelerini kullandı.
Söz konusu röportajın cumartesi akşamı yayınlanmasının ardından, İngiltere'nin Woking şehrindeki Pizza Ekspres şubesi, sosyal medya ve yemek dağıtım uygulamaları üzerinden yüzlerce alaycı ve kötü yorumla karşı karşıya kaldı.
Sosyal medyada, “Bir bahaneye ihtiyacınız olursa, bu pizzacı uygun” ve “Woking'deki Pizza Express, başka bir Pizza Express'e benzemez. Asla kaybolmayacak bir hatıra. Size şubeye gittiğin yıl, ay ve hatta günü bile hatırlama imkanı sunar. Gerçekten inanılmaz” gibi alaycı yorumlar yapıldı.
Alaycı yorumunun artmasıyla, Pizza Express markası Twitter'da trend topic haline geldi.
İngiliz medyası da, söz konusu röportajın ardından Prens Andrew’i eleştirdi.
İngiliz Daily Mail gazetesinin ilk sayfasında, izleyiciler önünde ‘şaşkın’ görünen Prens’in vicdana dokunan herhangi bir kelime kullanmadığı ifade edildi.
The Sun gazetesi ise Prens Andrew’in BBC’ye verdiği röportajın ‘felaket’ olduğunu savundu.
Bloomberg de, röportajın birçok soruyu gündeme getirdiğine dikkat çekerek, ‘komediye’ benzediği öne sürüldü.
Gazete ayrıca bu röportajın, 1997’de Prenses Diana’nın ölümünden bu yana İngiltere’de Kraliyet ailesinin karşılaştığı en büyük halkla ilişkiler felaketi olduğunu vurguladı.
The Guardian gazetesine konuşan ünlü avukat Mark Stephens da, “Bu strateji ancak her olası soruya tam ve eksiksiz yanıtınız varsa işe yarar. Ama burada ucu açık çok şey var. Eğer sessizliğini korusaydı bu meselenin dışında kalacaktı” dedi.
Prens Andrew röportaj esnasında, Epstein’ın evinde kaldığı döneme değinerek, bu durumun Kraliyet ailesinin saygın bir üyesine uygun olmadığını da dile getirdi.



ABD'de bazı abur cuburlara "insan tüketimine uygun değil" etiketi gelebilir

Meclisten yeni geçen yasa tasarısına göre, ambalajında belirli içerikler hakkında uyarı bulunmayan bazı abur cuburlar yasaklanabilir (Unsplash)
Meclisten yeni geçen yasa tasarısına göre, ambalajında belirli içerikler hakkında uyarı bulunmayan bazı abur cuburlar yasaklanabilir (Unsplash)
TT

ABD'de bazı abur cuburlara "insan tüketimine uygun değil" etiketi gelebilir

Meclisten yeni geçen yasa tasarısına göre, ambalajında belirli içerikler hakkında uyarı bulunmayan bazı abur cuburlar yasaklanabilir (Unsplash)
Meclisten yeni geçen yasa tasarısına göre, ambalajında belirli içerikler hakkında uyarı bulunmayan bazı abur cuburlar yasaklanabilir (Unsplash)

Meclisten yeni geçen yasa tasarısına göre, ambalajında belirli içerikler hakkında uyarı bulunmayan bazı abur cuburlar yasaklanabilir (Unsplash)

Amerika'nın en sevilen abur cuburlarından bazıları, ambalajlarında belirli içeriklere ilişkin uyarı bulundurmaması halinde ABD'nin bazı bölgelerinde yasaklanabilir.

Bloomberg'ün haberine göre Teksas'taki yeni bir yasal düzenlenme, eyaletteki tüketicileri diğer ülkelerde "insan tüketimi için tavsiye edilmeyen" ancak ABD'de hâlâ izin verilen içeriklere karşı uyarabilir.

Yasa tasarısı kabul edilirse 2027'den itibaren, sentetik gıda boyalarından ağartılmış unlara kadar 40'tan fazla bileşen için ürün ambalajlarında uyarı etiketi yer alması gerekecek.

Yasa, Nacho Cheese Doritos, Little Bites Chocolate Chip Muffins, Skittles, M&Ms ve Sour Patch Kids Watermelon gibi abur cubur ve şekerlemelerin yanı sıra Froot Loops, Cinnamon Toast Crunch ve Mountain Dew gibi kahvaltılık gevrekler ve gazlı içecekleri de etkileyecek.

Vali Greg Abbott tasarıyı imzalarsa eyalet genelinde satılan abur cuburlar bu düzenlemeden etkilenecek. Bu durum, ülke çapında bir değişime de kapı aralayabilir. Bloomberg, eyalet düzenlemelerine uymak zorunda bırakılan şirketlerin, üretimi kolaylaştırmak için genellikle değişiklikleri ülke genelinde uygulamayı tercih ettiğini bildirdi.

Abbott'un tasarıyı imzalamak için 20 günden az süresi var ve bunu yapıp yapmayacağı belli değil.

Basın sekreteri Andrew Mahaleris, tasarı valiye gönderilmeden önce Bloomberg'e şöyle demişti:

Abbott, Teksaslıların kendileri ve aileleri için sağlıklı gıdalara erişebilmesini sağlamak amacıyla yasama organıyla çalışmayı sürdürecek ve masasına gönderilen tüm yasaları dikkatle inceleyecek.

Tasarı yasalaşırsa, eyalet tarafından zorunlu kılınan etiketlere bazı durumlarda gerek kalmayacak: ABD Gıda ve İlaç Dairesi veya Tarım Bakanlığı bir bileşeni güvenli bulursa, kullanımını kısıtlar veya 1 Eylül'den sonra yasaklarsa buna ihtiyaç kalmayacak.

Gıda ve içecek üreticileri ve perakende devi Walmart da dahil sektör grupları ve şirketler, Teksas parlamenterlerine yasa tasarısına "şiddetle karşı çıktıklarını" belirten bir mektup göndermişti.

Sosyal medyada dolaşan mektupta şu ifadelere yer verilmişti: 

Yazıldığı haliyle bu tasarıdaki gıda etiketleme hükmü inanılmaz derecede geniş bir alanı kapsıyor ve Teksas düzenleyicileri veya ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından belirlenen standartlara değil, yabancı hükümetlerin bu tür ürünleri yasakladığı iddiasına dayanarak günlük market ürünlerinde uyarı etiketleri konmasının önünü açıyor.

Mektupta bu potansiyel değişikliğin "işletmelerin halihazırda fiyatları düşük tutmak, stoklarını korumak ve işten çıkarmaları önlemek için mücadele ettiği bir dönemde yerel ve bölgesel ekonomileri istikrarsızlaştırabileceği" uyarısında bulunulmuştu.

Tasarının yasalaşması sadece Teksas parlamenterleri için değil, gıdalardaki sentetik boyalar gibi belirli kimyasalları açıkça eleştiren Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy Jr. için de bir zafer olacak. Bloomberg'ün haberine göre Teksas tasarısının savunucuları, Kennedy'nin yasayı desteklediğini iddia ediyor.

Yayın kuruluşuna göre Teksas Temsilciler Meclisi Üyesi Lacey Hull, yasa tasarısı meclisten geçtiğinde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı'ndan telefon aldığını iddia etmişti.

Independent Türkçe