​LUO, Washington’ın Trablus savaşını durdurma çağrısına yanıt vermedi

LUO’nun geçen haziran ayında başkent Trablus’un güneyindeki hamlelerini görüntüleyen gazetecilerin arşiv görüntüsü. (AFP)
LUO’nun geçen haziran ayında başkent Trablus’un güneyindeki hamlelerini görüntüleyen gazetecilerin arşiv görüntüsü. (AFP)
TT

​LUO, Washington’ın Trablus savaşını durdurma çağrısına yanıt vermedi

LUO’nun geçen haziran ayında başkent Trablus’un güneyindeki hamlelerini görüntüleyen gazetecilerin arşiv görüntüsü. (AFP)
LUO’nun geçen haziran ayında başkent Trablus’un güneyindeki hamlelerini görüntüleyen gazetecilerin arşiv görüntüsü. (AFP)

Mareşal Halife Hafter’in önderlik ettiği Libya Ulusal Ordusu’ndan (LUO) üst düzey bir yetkili, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ordu güçlerine yönelik son iki günde üst üste iki kez yaptığı “Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) karşı başkent Trablus’ta düzenlenen saldırıları durdurma” çağrısının hiçbir şey ifade etmediğini aktardı.
İsminin verilmesini istemeyen yetkili, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Bu çağrı bizi ilgilendirmiyor. Bu, sadece sorumsuz kişiler tarafından yayınlanan bir bildiridir. Serrac hükümeti heyeti ve ABD yönetiminden yetkililer arasındaki toplantı, para karşılığında hizmetler ofisi aracılığıyla yapıldı” ifadelerini kullandı.
Yetkili açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bildirisi Serrac hükümetiyle ortak yayınlandı. Bu nedenle de ABD’nin resmi pozisyonunu yansıttığını düşünmüyoruz.”
LUO’lu yetkili, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mareşal Hafter’e LUO’nun başkent Trablus’u uluslararası açıdan tanınmış UMH’ye bağlı milislerin pençelerinden kurtarmak için başlattığı saldırının başlarında bir telefon görüşmesi aracılığıyla tavrını belirttiğine dikkati çekti.
Libya ve ABD medya organları, kısa süre önce Serrac hükümetinin imajını iyileştirmek ve ABD’nin pozisyonunu kendi tarafına çekmek amacıyla halkla ilişkiler alanında çalışan ABD merkezli bir şirket ile anlaşmaya yöneldiğini açıklamıştı. Hafter ise ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD’nin Trablus Büyükelçiliği tarafından “LUO’nun Trablus’taki saldırılarını sonlandırması” talebiyle yayınlanan bildiriler hakkında sessiz kalmayı tercih etti. Ancak daha sonra 17 Kasım’da ordu güçlerinin pozisyonlarını güçlendirmeye yöneldi. Bu durum ise savaşın süresiz şekilde devam edeceği olarak yorumlandı.
LUO ‘ya bağlı güçlerin Sözcüsü Albay Milud ez-Zevi, ordunun savaş eksenine iki tugay göndererek Trablus’un eteklerindeki güçlerini güçlendirdiğini söyledi. Zevi, yaptığı kısa açıklamada ayrıntıya girmeden kendilerine verilen görevleri yerine getireceklerini vurguladı.
LUO, kendilerine bağlı bir grubun toplu mezar bulduğunu duyurdu. Ordu, başkent Trablus’un güneyindeki mezarda Serrac yandaşı milislerin cesetlerinin olduğunu belirtti. Orduya bağlı savaş medya bölümü, askeri birlikler tarafından Trablus’un 40 km güneyinde, el-Aziziye bölgesinde bulunan toplu mezardan kaç cesedin çıkarıldığını ise açıklamadı.
Geçen cumartesi günü yayınlanan bir diğer bildiride de milislerin saflarında savaşan ve reşit olmayan çok sayıda unsurun cesetlerinin bulunduğu belirtilmişti.
Diğer yandan LUO’ya bağlı el-Kerame Operasyon Odası medya merkezi, ordu güçlerinin ülkenin batısındaki Misrata şehrinde iki unsurun ölmesine yol açan operasyon kapsamında Sidra’da da zırhlı bir aracın imha edildiğini duyurdu.
17 Kasım’da patlak veren çatışmalar sırasında silahlı milisler arasında çok sayıda kaybın yaşandığını belirten ordu, Trablus’un güneyindeki Selahaddin ve Ayn Zara cephelerine ambulansların gittiğini ve yaralı milislerin hastaneye transfer edildiğini kaydetti.
Serrac hükümetine bağlı güçlerin başlattığı Burkan el-Gadab Operasyonu (Öfke Volkanı) ofisi, bir ABD mahkemesinin, geçen ağustos ayında Mareşal Hafter’e karşı bazı Libya vatandaşlarının açtığı davaya ilişkin celbi yayınladı.
Mahkeme, yayınlanan bildiride, Virginia eyaletinin doğusundaki bölge mahkemesindeki davanın, geçen nisan ayında LUO ile patlak veren bir çatışmada aile üyeleri öldürülen bir Libyalının suçlamalarına dayandığını bildirdi. Aynı şekilde ordu güçleri, “Libya’daki sivillere karşı terör faaliyetlerinde bulunmak, onlara işkence etmek, evlerini bombalamak ve sivilleri evlerinden kovmak” ile de suçlandı. Dava kapsamında Hafter’in cezalandırılması ve 125 milyon dolar tazminat ödenmesi talebinde bulunuldu. Söz konusu Libyalının emekli bir asker olan aile bireylerinin birkaç ay önce Trablus’ta ordu ile patlak veren çatışmalar sırasında öldüğü belirtildi.
LUO güçleri, uluslararası açıdan tanınmış UMH’nin karargahı sayılan Trablus’a yönelik saldırılarını 4 Nisan’dan bu yana sürdürüyor. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre savaşın başlamasından bu yana 1093 kişi öldü, 6 bin kişi yaralandı, 120 binden fazla kişi de göç etti.
Yerel basında çıkan haberlere göre İçişleri Bakanı Fethi Başağa liderliğindeki UMH’den bir heyet gelecek hafta iki taraf arasındaki istişareler çerçevesinde Katar’ı ziyaret edecek. Ancak resmi olmayan kaynaklar, ziyaret sırasında taraflar arasındaki askeri iş birliğinin ayrıntılarının görüşüleceğini belirtti. Ulusal Ordu, Katar’daki yetkilileri Serrac hükümetine sadık milislere fon ve destek sağlamakla suçluyor.



Gazze'de 27'si yardım arayan olmak üzere 60 Filistinli öldürüldü

Sarah Nuri, Deyr el-Belah'ta gıda takviyesi almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında ölen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
Sarah Nuri, Deyr el-Belah'ta gıda takviyesi almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında ölen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
TT

Gazze'de 27'si yardım arayan olmak üzere 60 Filistinli öldürüldü

Sarah Nuri, Deyr el-Belah'ta gıda takviyesi almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında ölen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)
Sarah Nuri, Deyr el-Belah'ta gıda takviyesi almak için bekleyen 10 kişiyle birlikte İsrail hava saldırısında ölen 13 yaşındaki kız kardeşi Sema'nın yasını tutuyor (AP)

Filistin medyası, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında bugün şafak vaktinden beri ölenlerin sayısının, aralarında insani yardım bekleyen 27 kişi de olmak üzere 60 kişiye yükseldiğini bildirdi.

Daha önce tıbbi kaynaklar, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine yönelik bombardımanında bugün 16 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Haber Ajansı’ndan (WAFA) aktardığına göre “Gazze Şehri'nin batısını hedef alan bombardımanda bir anne ve üç çocuğunun şehit olduğunu” bildirirken, “şehrin doğusundaki el Tuffah mahallesinde bulunan Yafa Okulu yakınlarındaki bir evi hedef alan bombardımanda 4 kadının şehit olduğunu ve 10 vatandaşın da yaralandığını” kaydetti.

WAFA, “Gazze'nin doğusundaki Şeyh Rıdvan mahallesinde bir apartman dairesini hedef alan bombardımanda 2 vatandaşın şehit olduğunu” belirtirken, “işgal savaş uçaklarının Nuseyrat'ın batısındaki bir evi bombalaması sonucu bir kız çocuğunun şehit olduğunu ve çok sayıda yaralı” olduğunu duyurdu.

Yerel kaynaklar, “bir işgal uçağının Deyr el-Belah'taki mülteci kampında yerinden edilmiş insanların barındığı çadırları bombaladığını, bir vatandaşın, eşinin ve çocuklarının öldüğünü” bildirdi.

Ajansa göre: “Sivil savunma ve ambulans ekipleri Han Yunus'taki Şeyh Nasır bölgesinden 2 şehidin cesedini çıkardı ve Nasır Tıp Kompleksine nakletti.”