Dünyanın tüm ülkelerini gezen en genç kişiden 5 seyahat tüyosu: Üç gün kuralını uygulayın

21 yaşında 196 ülke gezen Alford, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi (Lexie Alford)
21 yaşında 196 ülke gezen Alford, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi (Lexie Alford)
TT

Dünyanın tüm ülkelerini gezen en genç kişiden 5 seyahat tüyosu: Üç gün kuralını uygulayın

21 yaşında 196 ülke gezen Alford, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi (Lexie Alford)
21 yaşında 196 ülke gezen Alford, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi (Lexie Alford)

Henüz 21 yaşında dünyadaki 196 ülkenin tamamını gezerek her ülkeye seyahat etmiş en genç kişi unvanı alan Lexie Alford, gezginler için 5 seyahat tüyosu verdi.
Ailesi seyahat acentesi sahibi Alford gezilerine çocuk yaşta başladı ve 18 yaşına geldiğinde 72 ülkeyi görme şansını yakalamıştı.
Bu nedenle dünya rekoru kırmaya karar verdi. Seyahat danışmanı olarak çalışarak yolculuklarını kendi finanse eden Alford ara sıra sponsorluk anlaşmaları da yaptı.
Alford, tecrübelerini bloğunda paylaşırken bir yandan da bir kitap üzerinde çalışıyor.
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yer alan Nevada City’de yaşayan Alford, uçakla her yıl 200-250 bin mil yol katediyor. Seyahatlerinde sık sık tren ve otobüsleri de tercih ediyor.
Independent Türkçe'de yer alan South China Morning Post kaynaklı habere göre, Alford’un gezginlere özel seyahat tüyolarından 5'i şöyle:
1. Yeni bir ülkeye seyahat ediyorsanız yola çıkmadan önce göndermeniz gereken bir e-posta var
Otelinize e-posta gönderip havaalanından otele taksinin ortalama ne kadar tutacağını sorun. Bu basit e-postayı göndermek yıllar içinde yüzlerce dolar tasarruf etmemi sağladı. Çünkü böylece taksi şoförlerinin şişirilmiş taksi ücretleri ve sabitlenmiş taksi metreleri kullanmasından kurtulmuş oldum.
Eğer otele vardıysanız ve taksi metre inanılmaz yüksek bir ücret gösteriyorsa ödeme yapmayı reddedin. Otele girip yardım isteyin. Eğer bu işe yaramazsa polisi aramalarını söyleyin. Bunu derseniz, şoför pes edecektir.
2. El bagajı izniniz muhtemelen düşündüğünüzden daha cömert
Ben yalnızca el bagajıyla seyahat ediyorum. Bazı havayollarının daha sıkı kuralları olabiliyor ve el bagajlarınızı tartabiliyorlar.
Yunanistan’ın Zakintos adasındayken check-in’de huysuz bir görevli vardı ve hem el bagajımı hem sırt çantamı tartmıştı. Ben her zaman sınırı aşarım çünkü yanımda dizüstü bilgisayarım, fotoğraf makinem ve drone’um oluyor.
Toplamda 5 kilo fazlaydı. Giyebildiğim kadar kıyafetimi üzerime giydim. Sonra yolun karşısındaki bir mağazadan ucuz bir spor çantası alıp içine eşyalarımı yerleştirdim. El bagajınızla birlikte bir alışveriş çantası eşdeğerinde çanta getirebilirsiniz.
3. Tek parça giysi her şeyden daha kullanışlıdır
Kadınlar için bu hafif, uzun kollu bir gömlektir. Eğer ihtiyacınız varsa hafif bir ceket de alabilirsiniz.
Şort giyiyorsanız ve daha muhafazakar bir ülkede kendinizi rahatsız hissediyorsanız ceketinizi belinize bağlayabilirsiniz.
4 – Uzun seyahatlerde üç gün kuralını uygulayın
Genellikle aynı şehrin aynı otel odasında en az üç gün kalma kuralını uygularım. Bunun birkaç sebebi var. Birincisi çamaşır yıkamak zorunda kalacaksınız ve bu üç gün sürebilir. İlk gün çamaşırhane bulmak için, ikinci gün çamaşırları yıkamak için (çünkü çamaşırhaneyi bulduğunuzda açık olmayabilir) ve üçüncü günse çamaşırları toplamak için gerekir.
Eğer pek çok yeri hızla geziyorsanız bitkin düşebilirsiniz. Her hafta üç günlük bir durak, size mola şansı verir. Çanta hazırlayıp boşaltmanın yorucu olduğu çok az kişinin aklına gelir. Ama gerçekten yorucudur.
5. Ziyaret ettiğiniz her yerden bir hatıra almak isterseniz işte size hafif bir seçenek
Her gittiğim yerden bir miktar yerel para alırım. Her ülkeden toplanmış yerel paralarla dolu bir duvarım var. Hong Kong dolarının gerçekten ilginç renkleri var. Kosta Rika para biriminin ise vahşi yaşamı tasviri çok güzel.



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine