Burkina Faso’da 18 terörist etkisiz hale getirildi

​Burkina Fasolu askerler, Mali sınırındaki Sum vilayetinde Fransız ordusuyla devriye geziyor (AFP)
​Burkina Fasolu askerler, Mali sınırındaki Sum vilayetinde Fransız ordusuyla devriye geziyor (AFP)
TT

Burkina Faso’da 18 terörist etkisiz hale getirildi

​Burkina Fasolu askerler, Mali sınırındaki Sum vilayetinde Fransız ordusuyla devriye geziyor (AFP)
​Burkina Fasolu askerler, Mali sınırındaki Sum vilayetinde Fransız ordusuyla devriye geziyor (AFP)

Burkina Faso yetkilileri, 21 Kasım’da ordunun ülkenin kuzeyindeki bir polis karakoluna terör saldırısı düzenlemeye çalışan 18 teröristi etkisiz hale getirdi.
Bu gelişme, son aylarda DEAŞ ve El Kaide tarafından düzenlenen terör saldırılarında ağır kayıplar yaşayan ordu için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Aynı şekilde Burkina Faso, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) tırmanan terör dalgasını engellemek üzere acil destek sağlamasını istedi.
Burkina Faso’da bir polis, son saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Saldırılar, uyanıklık ve hızlı tepki verme yeteneği sayesinde geri püskürtüldü” dedi. Saldırı girişiminin, ülkenin kuzeyindeki Sum vilayetine bağlı Arbinda beldesinde gerçekleştiği belirtildi.
Burkina Faso makamları tarafından yayınlanan resmi bildiriye göre terör saldırısı sırasında bir polis de yaşamını yitirdi ve 7 kişi yaralandı. Ancak güvenlik güçleri, saldırı alanında kullanılan silahlara, motosikletlere ve GPS’lere el koydu.
Geçtiğimiz hafta da Fransız kuvvetler ve 5 Sahel ülkesinin ortak kuvvetleri ile işbirliği dahilinde ülkenin kuzeyinde başlatılan iki operasyonda 32 teröristin öldürüldüğü açıklanmıştı.
Burkina Faso ordusu, jandarma ve polis kuvvetleri, ekipman ve eğitim yetersizliğinden mustarip. 2019 yılında ikiye katlanan ve neredeyse her gün patlak veren terör saldırılarına karşı koymakta güçlük çekiliyor.
Bu bağlamda Burkina Faso, geçtiğimiz Çarşamba günü uluslararası topluma, ülkedeki terör gruplarının ilerleyişini durdurmak için ‘acil destek’ sağlama çağrısı yaptı. Burkina Faso Dışişleri Bakanı Alpha Barry, Sahel bölgesindeki güvenlik durumunu ele almak üzere düzenlenen BMGK oturumunda, “Hızlı şekilde hareket etmek gerekiyor. Durum, hızla kötüye gidiyor. Daha trajik bir rapor vermek üzere 6 ay sonra buraya geri dönmeyi bekleyemiyorum” ifadeleriyle, ülkedeki duruma karşı uyarıda bulundu.
Sahel ülkelerinden askeri liderlerin yer aldığı BMGK toplantısında, birkaç yıl önce bölgedeki terörizmle mücadele etmek için 5 Sahel devletinin kurduğu ortak askeri kuvvetin durumu masaya yatırıldı. Askeri kuvvetin, fon, eğitim ve ekipman yetersizliği dolayısıyla sıkıntı çekmeye devam ettiği aktarıldı.
Toplantıda, BM Afrika’dan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Bintou Keita, Afrika’nın Sahel bölgesinde kötüleşen güvenlik durumu hakkında ayrıntılı bir rapor sundu. Keita, terör saldırılarının başta Nijer, Mali ve Burkina Faso arasındaki sınır üçgeni olmak üzere benzeri görülmemiş bir düzeye ulaştığına dikkati çekti. Bintou Keita, istatistiklerin, bu bölgede yerinden edilmişlerin sayılarının bir milyona ulaştığını, yani 2018 yılına kıyasla iki katına çıktığını gösterdiğine de dikkati çekti.
BM yetkilisi, rapor sunumu sırasında, “İnsani durum felaket düzeyde” derken, yerinden edilmişlere yardım sağlamada da zorluk yaşandığını belirtti. Keita, “İnsan hakları kuruluşları, özellikle de Burkina Faso, Mali ve Nijer arasındaki sınır üçgeninde şiddet eylemlerinden zarar görmüş insanlara ulaşmakta artan zorluklarla karşı karşıya” ifadelerini kullandı. Bintou Keita, ayrıca, “Moritanya ve Nijerya hariç tüm Sahel bölgesinde, 12 milyon kişi, insani yardıma ihtiyaç duyuyor” dedi.
BM yetkilisi, raporunu sonlandırırken, “Gine Körfezi boyunca Batı Afrika’dan Sahel devletlerine yayılan, Sahel bölgesindeki şiddet eylemlerinin tırmanış göstermesi dolayısıyla endişeliyim. Terör grupları, Sahel bölgesinin dört bir yanına yerleşmiş durumda” açıklamasında bulundu.
BM, Sahel ülkeleri ve bazı Batı Afrika ülkelerinin, ‘Mali’de 15 bin askerden oluşan, ancak terör örgütlerine karşı herhangi bir operasyon düzenlemeyen barış misyonunun görevlerini yeniden gözden geçirme’ talebiyle karşı karşıya. Sahel devletleri, bölgede büyüyen terör dalgasının önünü kesmek için BM misyonunun finansmanının bir kısmını ortak askeri kuvvetin lehine devredilmesi gerektiğini savunuyor.



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.