Güney Kore ve ABD'li bakanlardan kritik telefon görüşmesi

Güney Kore ve ABD'li bakanlardan kritik telefon görüşmesi
TT

Güney Kore ve ABD'li bakanlardan kritik telefon görüşmesi

Güney Kore ve ABD'li bakanlardan kritik telefon görüşmesi

Güney Kore Dışişleri Bakanı Kang Kyung-wha, ülkesinin Japonya ile yenilememe kararı aldığı istihbarat paylaşım anlaşması ile ilgili ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Japonya ile Güney Kore arasında 2016 yılında imzalanmasından bu yana her yıl yenilenen ancak Güney Kore'nin bu sene yenilememe kararı aldığı Askeri Bilgilerin Genel Güvenliği Anlaşması'nın (GSOMIA) süresinin dolmasına saatler kala, kritik bir telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Güney Kore Dışişleri Başkanlığı, Bakan Kang Kyung-wha'nın Seul ve Tokyo arasındaki istihbarat paylaşım anlaşmasını görüşmek üzere perşembe günü ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile telefonda görüştüğünü açıkladı. Güney Kore'nin anlaşmayı yenilememeye dair kararı ile birlikte süresi yarın dolacak olan GSOMIA ile ilgili görüşme, Güney Kore'nin Perşembe günkü Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının ardından gerçekleşti.
Güney Kore medyası, hükümetin anlaşmayı yenilememe kararından geri dönmesi için bir neden bulmanın zor olduğunu belirtti. Karara dair bir sürpriz ihtimalinin halen var olduğu kaydedilirken anlaşmanın sona erme ihtimalinin ise daha yüksel olduğu belirtiliyor.
Japonya Savunma Bakanı Kono'dan çağrı
Japonya Savunma Bakanı Taro Kono, ise bugün yaptığı açıklamada, Güney Kore'nin anlaşmayı yenilememe kararından vazgeçmesini umduğunu ifade etti. Anlaşmanın rafa kalkmasının olumsuz etkiler doğurabileceğini kaydeden Kono, Güney Kore'nin GSOMIA'dan ayrılmasının, Kuzey Kore'ye ve bölgedeki diğer ülkelere yanlış sinyal gönderebileceğini belirtti.
Yarın süresi doluyor
Temmuz başında Japonya'nın Güney Kore'ye satılan yüksek teknoloji ürünü malzemelere yönelik ihracat tedbirlerini sıkılaştırma kararı almasıyla iki ülke arasında gerilen ilişkiler, Güney Kore'nin, Japonya'yı iki ülke arasındaki tarihi ihtilafları başka alanlara taşımakla suçlayıp, ekonomik yaptırımların politik olduğu imasında bulunmasına neden olmuştu. Güney Kore son olarak 23 Kasım'da süresi dolan GSOMIA'yı yenilememe kararı almıştı. ABD'nin anlaşmanın yenilenmesi için Seul'u ikna etme çabalarının sonuç verip vermeyeceği ise belirsizliğini koruyor.



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.