​UAEA, İran’a uranyum izlerinin kaynağını açıklama çağrısını yineledi

UAEA Başkan Vekili Cornel Feruta dün ajansın  Viyana'daki merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. (AP)
UAEA Başkan Vekili Cornel Feruta dün ajansın Viyana'daki merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. (AP)
TT

​UAEA, İran’a uranyum izlerinin kaynağını açıklama çağrısını yineledi

UAEA Başkan Vekili Cornel Feruta dün ajansın  Viyana'daki merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. (AP)
UAEA Başkan Vekili Cornel Feruta dün ajansın Viyana'daki merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. (AP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Tahran’a yaptığı çağrı ile daha önce bildirilmeyen bir tesisteki uranyum izlerinin kaynağına ilişkin açıklama yapma talebini yineledi.
UAEA Başkan Vekili Cornel Feruta, Tahran’ın uranyum izlerine ilişkin bilgi sağlamadığını belirterek UAEA ve İran'ın önümüzdeki hafta konu hakkında görüşecekleri bilgisini verdi.
Feruta, UAEA yönetim kurulu toplantısında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Uzun zamandır İran'la ilişkilerimizi sürdürdük. Ancak daha fazla bilgi almadık ve sorun henüz çözülmedi. İran'ın bu sorunu hızla çözmek için UAEA ile çalışması esastır.”
AFP’ye bilgi veren diplomatik bir kaynak, UAEA’nın önümüzdeki hafta İran'a üst düzey bir teknik heyet göndereceğini aktardı.
Ajans geçen hafta UAEA üyesi ülkelere, İran’ın kendilerine bildirmediği bir bölgede zenginleştirilmemiş doğal uranyum izleri tespit edildiğine ilişkin bilgi vermişti.
Reuters’ta eylül ayında yer alan bir haberde UAEA müfettişlerinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından ‘gizli nükleer depo’ olarak nitelendirilen Tahran’daki bölgede uranyum izleri bulduğu belirtilmişti. İran ise söz konusu bölgedeki tesisin halı yıkama fabrikası olduğunu savunmuştu.
Ajans, söz konusu deponun ismini vermemiş ancak diplomatik kaynaklara göre UAEA daha önce, İsrail'in ‘gizli nükleer faaliyetler gerçekleştirildiği’ iddiasında bulunduğu bu yer hakkında Tahran'a sorular sormuştu.
Rusya’nın UAEA nezdindeki daimi temsilcili Mikhail Ulyanov konuya dair yaptığı açıklamada “Bu, 20 ila 30 yıl önce İran'da yürütülen nükleer faaliyetlerin bir izi” diyerek endişelenecek bir durum olmadığını savunmuştu.
Tıpkı İsrail gibi İran'ın nükleer anlaşmasına karşı çıkan ABD, bu durumun İran'da bildirilmemiş nükleer madde olabileceğinin bir işareti olarak görülebileceği görüşünde.
ABD istihbaratı, İran'ın uzun zaman önce tamamladığı bir nükleer silah programı olduğu inancında.



ABD'li yargıç, Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ilişkin emrini durdurdu

 Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)
Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)
TT

ABD'li yargıç, Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne ilişkin emrini durdurdu

 Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)
Lahey'de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin logosu (Reuters)

ABD’de federal bir yargıç dün, ABD Başkanı Donald Trump tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde çalışanları hedef alan bir kararnamenin uygulanmasını durdurdu.

Bu karar, iki insan hakları savunucusunun nisan ayında Trump'ın 6 Şubat tarihli kararnamesine itiraz ederek açtığı davanın ardından geldi. Karar, ABD vatandaşları veya İsrail gibi ABD müttefiklerine yönelik Uluslararası Ceza Mahkemesi soruşturmalarına karışanlara kapsamlı ekonomik ve seyahat yaptırımları uygulanmasını öngörüyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre ABD Bölge Yargıcı Nancy Thoresen, kararında, yürütme kararını ifade özgürlüğünün anayasaya aykırı bir ihlali olarak nitelendirdi.

Thoresen, "Yürütme kararı, ifade özgürlüğünü bu amaca ulaşmak için gerekenden çok daha fazla kısıtlıyor gibi görünüyor" diye yazdı.

Beyaz Saray ve Uluslararası Ceza Mahkemesi, yorum taleplerine henüz yanıt vermedi.

Yürütme emri, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan'a yaptırımlar uyguladı. Khan, İngiliz vatandaşıdır. ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlık Kontrol Ofisi de Khan'ı yaptırım uygulanan kişi ve kuruluşlar listesine aldı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi ve onlarca ülke tarafından kınanan yürütme emrine göre Khan veya yaptırım uygulanan diğer kişilere hizmet sunan ABD vatandaşları, hukuki ve cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.