​Mali ordusunu hedef alan saldırılarda ölü sayısı arttı

Malili askerler için Gao'da düzenlenen cenaze töreni (AP)
Malili askerler için Gao'da düzenlenen cenaze töreni (AP)
TT

​Mali ordusunu hedef alan saldırılarda ölü sayısı arttı

Malili askerler için Gao'da düzenlenen cenaze töreni (AP)
Malili askerler için Gao'da düzenlenen cenaze töreni (AP)

Pazartesi günü Nijer sınırı yakınlarında, Mali ordusu birliklerini hedef alan terör saldırısında ölenlerin sayısı arttı. Dün kayıp olan 13 kişinin cesedine erişilmesinin ardından ordu saflarında ölenlerin sayısı 43’e yükseldi.
Söz konusu saldırının Nijer, Mali, ve Burkina Faso ortak sınırında aktif olan Sahra Çölü DEAŞ’ı örgütüyle bağlantılı bir silahlı grup tarafından gereçekleştirildiği belirtiliyor.
Malili bir güvenlik kaynağı, orduya ait devriyelerin kayıp olan 13 kişinin daha cesedine ulaştığını açıkladı. İsmini vermek istemeyen kaynak, devriyelerin Nijer sınırındaki Menaka şehrinin Tabankourt köyünde askeri bir araç içerisinde 6 askerin cesedine ulaşıldığını bildirdi. Diğer 7 askerin cesedi de aynı bölgedeki başka bir köyde bulundu.
Güvenlik kaynaklarına göre bölge halkı günler önce cesetlerin farkına vardı. Ancak bölgeye korku salan terörist grupların kendilerinden intikam alacağı endişesiyle kimse yaklaşmadı. 
Nijer sınırı yakınında bulunan cesetlerin Kuzey Mali’nin en büyük şehri olan Gao’ya nakledildiği bildirildi. Söz konusu bölgede BM Barış Gücü ve Fransız askeri üsleri bulunuyor.
Mali ve Nijer ordusu, terörist unsurların ülkelerine sızmasını engellemek amacıyla sınır boyunca ortak devriyeler yürütüyor. Bu devriyelerden biri pazartesi günü terörist unsurlarla doğrudan çatışmaya girdi. Çatışmada 17 terörist öldürülürken 100 terörist de tutuklandı. Tutukluların yargılanmak üzere orduya ait askeri birimlere transfer edildiği açıklandı. 
Mali ordusu son zamanlarda terör unsurları tarafından çok sert darbeler aldı. Söz konusu terör saldırılarından en ciddisinde geçen ay ordu saflarından 100 asker ölmüştü. Saldırı, 2015 yılında Ebubekir el-Bağdadi’ye biat eden Ebu Velid es-Sahravi tarafından yönetilen ‘Sahra Çölü DEAŞ’ı üyelerinin bulunduğu Mali, Nijer ve Burkina Faso sınırı bölgesinde gerçekleşmişti.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.