Türkiye, ABD'nin uyarılarına rağmen S-400 testlerine başladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump 13 Kasım’da Beyaz Saray’da (EPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump 13 Kasım’da Beyaz Saray’da (EPA)
TT

Türkiye, ABD'nin uyarılarına rağmen S-400 testlerine başladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump 13 Kasım’da Beyaz Saray’da (EPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump 13 Kasım’da Beyaz Saray’da (EPA)

Türkiye ABD’nin itirazlarına rağmen dün Rus S-400 hava savunma sistemi ile ilgili testlere başladı.
Ankara Valiliği testlerin başladığını açıklayarak, 25-26 Kasım günlerinde Hava Kuvvetleri’ne ait F-16 uçakları ve diğer hava araçları tarafından alçak ve yüksek irtifada test uçuşları yapılacağı konusunda uyardı.
Türk medyası, uçuşların Türkiye'nin Temmuz ayında almaya başladığı ancak henüz faaliyete geçmeyen S400 radar sistemini test etme amaçlı olduğunu belirtti.
S-400 testlerinin başladığına ilişkin haberler, Dolar/TL’nin 5.71'den 5.73'e doğru yükselmesine neden oldu. 
ABD ile Türkiye arasındaki gergin ilişkiler, Türk lirasının geçen yıl yüzde 30 civarında gerilemesine neden oldu ve kur dalgalanmaya devam ediyor.
Ankara'nın 2017'nin sonunda S-400'leri satın alması, bu sistemin NATO savunma sistemleriyle uyumsuz olduğunu ve radarlardan gizlenebilen ABD F-35 savaş uçağı için bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Washington ile ilişkilerin gerilmesinde kilit bir faktör oldu.
ABD, S-400’leri satın alma konusunda ısrarlı olan Türkiye'nin F-35 programına katılımını durdurdu ve F-35 satışını askıya aldı. Yaptırımlarla da tehdit etti ancak bunu henüz uygulamadı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili tarafından geçtiğimiz Perşembe günü yapılan açıklamada, Türkiye’nin, Washington’la yaşadığı krizi aşmak istemesi halinde S-400 hava savunma sistemlerinden kurtulması gerektiği vurgulandı.
İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili ABD basınına verdiği demeçte, “Türkiye'nin masaya dönme fırsatı var. Bunun olabilmesi için S-400'leri ya imha etmeleri ya geri göndermeleri ya da bir şekilde onlardan kurtulmaları gerektiğini biliyorlar” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son açıklamalarına işaret eden ABD’li yetkili, “Onlar (Türkiye) önlerinde iki seçenekten birinin olduğunu biliyorlar: Ya bu duruma devam ederler ya da kendileri S-400’lerden kurtulurlar. ABD’nin, Rus füze sistemi satın aldığı için Türkiye’ye yaptırım uygulaması hala olasılık dâhilinde” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Kasım’da Beyaz Saray’da yapılan görüşmede Türk mevkidaşı Erdoğan’a Ankara'nın S400’lerden kurtulması gerektiği ve Washington’un Patriot hava savunma sistemini satmaya hazır olduğunu söyledi.
Fakat Erdoğan Ankara’ya döndüğünde Trump’a Türkiye’nin Rusya ile güçlü ilişkileri nedeniyle S400’den vazgeçmeyeceğini bildirdi. Ayrıca Türkiye’nin S-400’lerden vazgeçmeden Patriot da alabileceğini ifade etti.
Akar’dan S-400 yorumu
Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’nin itirazlarına rağmen, Rus S400 hava savunma sisteminin etkin hale getirileceğini söyledi.
Akar, “S-400'lerin birinci filo ve iki bataryası Türkiye'ye intikal etmiş bulunuyor. İki bataryanın kuruluş ve TSK personelinin eğitim süreci devam ediyor. Bunlar tamamlanınca planladığımız faaliyet neyse onu uygulayacağız” dedi.
Bakan, Rus S-400 sistemi ile Amerikan F-35 savaş uçaklarının birlikte nasıl kullanacağına ilişkin araştırmaya başladıklarını da dile getirdi.
Babacan’ın partisinin adı belli mi?
Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz, Ali Babacan'ın kuracağı yeni partinin adının Akıl ve Bilim Partisi olacağını öne sürdü.
Özkiraz Twitter hesabından konuya dair açıklamasında, AK Parti’den ayrıldıktan sonra yeni bir parti kurma çabalarına devam eden Babacan’ın partisinin ‘Akıl ve Bilim’ adı alacağını öne sürdü.
Rahmi Turan’ın iddiasının yankıları sürüyor
Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın, üst düzey bir CHP’li yetkilinin Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü ve CHP liderliği için destek sözü aldığı iddiasının ardından AK Parti ile CHP arasındaki polemik  devam ediyor.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, AK Parti’nin kendilerine komplo kurduğunu öne sürdü.
Öztrak düzenlediği basın toplantısında, “Herkes kendine sormalı, bu kumpas kimin değirmenine su taşımaktadır? Adres bellidir. Bu kumpasın iki amacı var. Birincisi milletin sorununu gizlemek, ikincisi milletin umudu CHP’ye itibar suikastı yapmaktadır” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise “Bu komplonun adresi olarak tüm taraflar CHP Genel Merkezini göstermektedir. Kendi iç meseleleridir. Cumhurbaşkanımızı, AK Parti'yi karıştırdıkları için Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeleri gerekiyor ve bunun güçlü bir özür olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Gül, ihraç edilen hakim ve savcı sayısını açıkladı
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 15 Temmuz'dan bu yana meslekten çıkarılan hakim ve Cumhuriyet savcısı sayısının 3 bin 926 olduğunu bildirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2020 yılı bütçesinin sunumunda konuşan Gül, Gülen Örgütü (Yetkililer hareketi darbe girişiminden sonra terör örgütü ilan etti) tehdidinin, 15 Temmuz akşamı başlayıp 16 Temmuz sabahı bastırılan bir tehlike olarak yorumlanamayacağını söyleyerek, “Devletin 40 yıl hücrelerine sızmış bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. '40 günde bu örgütle mücadeleyi bitirdik' demenin doğru olmadığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.



Güney Kore: Kamuda çalışan Kuzey Koreli kaçakların sayısı rekor kırdı

Kuzeyden kaçıp Güney Kore'ye sığınanların sayısı 30 bin civarında (AFP)
Kuzeyden kaçıp Güney Kore'ye sığınanların sayısı 30 bin civarında (AFP)
TT

Güney Kore: Kamuda çalışan Kuzey Koreli kaçakların sayısı rekor kırdı

Kuzeyden kaçıp Güney Kore'ye sığınanların sayısı 30 bin civarında (AFP)
Kuzeyden kaçıp Güney Kore'ye sığınanların sayısı 30 bin civarında (AFP)

Seul, Kuzey Kore'den kaçıp Güney Kore'nin kamu sektöründe çalışanların sayısının rekor seviyeye ulaştığını duyurdu.

Güney Kore Birleşme Bakanlığı'nın çarşamba günü açıkladığı verilere göre 2024 sonu itibarıyla Kuzey Kore'den kaçarak ülkeye gelen 211 kişi kamuda görev yapıyor. 

Önceki seneye göre bu rakamın 17 arttığını belirten bakanlık, Kuzey Korelilerin kamuda işe alınmaya başlandığı 2010'dan beri en yüksek seviyeye ulaşıldığını da belirtti. 

Seul, Kuzey Kore'den kaçıp gelenlerin işsizlik ve sosyal tecritle mücadelesini kolaylaştırma çabalarını artırırken Güney Kore Birleşme Bakanlığı şu ifadeleri kullandı:

Kuzey Kore'den kaçanların kamu hizmetine girmesine yönelik fırsatların artmasına ihtiyaç var. Böylece hükümetin politikalarını belirlemesine doğrudan katkıda bulunabilirler.

Çarşamba günü Güney Kore Birleşme Bakanı Kim Yung-ho, Kuzey Kore'den kaçıp kamu görevi yapanlarla yemek de yedi. 

Eskiden Kuzey Kore'de diplomatlık yapan Tae Yong-ho, Güney Kore'nin birleşme konusundaki başkanlık danışma konseyinin yeni lideri olarak Temmuz 2024'te atanmıştı.

Böylece ilk kez ülkesinden kaçan bir Kuzey Koreli'ye bu kadar yüksek bir mevkide görev verilmişti. 

Pyongyang ise "pislik" diye nitelendirdiği Tae Yong-ho'nun zimmetine para geçirdiğini öne sürüyor.

Özel sektörde de Kuzey Kore'den kaçanları işe alanlara maddi destek ve vergi indirimleri sağlanıyor. 

2020 öncesinde her yıl bini aşkın Kuzey Koreli güneye kaçıyordu. Diğer yandan pandemiyle birlikte kaçanların sayısı azaldı. 

İnsan hakları örgütleri, kaçarken yakalananların hapis ve işkenceyle cezalandırıldığını bildiriyor. 

Independent Türkçe, BBC, NK News