Dünyanın en zengin 100 insanı 2019 yılında 500 milyar dolar kazandı

New York Borsası (Reuters)
New York Borsası (Reuters)
TT

Dünyanın en zengin 100 insanı 2019 yılında 500 milyar dolar kazandı

New York Borsası (Reuters)
New York Borsası (Reuters)

Halid El-Menşavi
Dünyanın en zengin 100 kişisine ait servet, ABD borsalarındaki son rekor kazanımların ardından bu yıl en az yarım trilyon dolar arttı.
Bloomberg’in haberine göre dünyanın en zenginleri listesindeki 100 milyarderin sahip olduğu servet, geçen hafta yaklaşık 3 trilyon dolara yükseldi.
Independent Arabia'nın haberi göre söz konusu zenginler, ABD hisse senedi endekslerinde geçtiğimiz haftadaki rekor yükselişten yararlandı. Zirâ Dow Jones Endeksi, tarihte ilk defa 28 bini geçti.
Verilere göre listedeki zenginlerden her biri, 2019’un başından bu yana ortalama 3 milyar dolar kazandı. Zirâ küresel ekonomik büyümenin yavaşlaması ve ABD ile Çin arasındaki ticaret gerginliği konusundaki endişelere rağmen piyasadaki kazanımlar sürüyor.
Milyarderler ve küresel borç krizi
Küresel borçların ‘patlamaya’ meyilli olduğu bir dönemde dünyadaki en zengin yaklaşık 2 bin 101 kişi sayesinde 30 ülkenin dış borç olmadan yaşayabileceği belirtiliyor.
Söz konusu veriler, dünyanın en zenginlerinin toplam servetinin 8,539 trilyon dolar olduğunu gösteriyor. Bu rakam yaklaşık 30 ülkenin 8,52 trilyon dolara yakın olan dış borcuyla neredeyse eşit.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yayınladığı son verilere göre küresel borç, dünya GSYİH’inin (gayri safi yurt içi hasıla) yüzde 230’una eşit olan 188 trilyon dolarla rekor seviyelere ulaşmış durumda. Dolayısıyla söz konusu kişilerin serveti, toplam küresel borcun yaklaşık yüzde 4,54'ünü oluşturuyor.
Bill Gates’in ilk sırasında yer aldığı dünyadaki en zengin 10 kişi listesindeki toplam 800,8 milyar dolarlık servet, yaklaşık 14 ülkenin dış borçlarını ödemeye yetiyor. 
Konuyla ilgili veriler; Angola, Marshall Adaları, Cayman Adaları, Mikronezya ve Grönland gibi ülkelere ait toplam borcun yaklaşık 826,8 milyar dolar olduğunu gösteriyor.
İlk sırada Bill Gates var
Bloomberg’in haberine göre dünyanın en zengin 10 kişisi sıralamasının ilk sırasında 110 milyar dolarlık servetiyle Microsoft'un kurucusu Bill Gates yer alıyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un verilerini depolaması için Microsoft’la 10 milyar dolarlık bir sözleşme yapma kararı, Gates’in listede yükselmesine neden oldu. Bu karar ile Microsoft’un hisseleri yüzde 4’e tekabül eden 110 milyar dolar artarken Amazon şirketinin hisseleri ise yüzde 2 oranında geriledi.
Söz konusu listenin ikinci sırasında 109 milyar dolarlık servetiyle Amerikalı e-ticaret şirketi Amazon’un kurucusu Jeff Bezos var.
Üçüncü sırada net 103 milyar dolar değerindeki servetiyle Louis Vuitton Grubu'nun (LVMH) kurucusu Fransız işadamı Bernard Arnault geliyor.
Berkshire Hathaway Holding’in CEO’su Warren Buffett, yaklaşık 86,6 milyar dolarlık servetiyle dördüncü sırada yer alıyor.
Facebook’un kurucusu ve yaklaşık 74,5 milyar dolarlık bir servete sahip olan Mark Zuckerberg de dünyanın beşinci en zengini konumunda bulunuyor.
Bünyesinde hazır giyim şirketlerini barındıran uluslararası moda şirketi Inditex’in İspanyol kurucusu Amancio Ortega yaklaşık 67,6 milyar dolarlık servetiyle altıncı sırada.
Google’ın kurucularından Amerikalı Larry Page, 64,3 milyar dolara varan servetiyle 10 kişiden oluşan listenin yedinci sırasında yer alıyor.
Listenin sonlarına doğru yine Google’ın kurucularından olan, yaklaşık 62,4 milyar dolar değerindeki servetiyle Rus-Amerikan girişimci Sergey Brin sekizinci sırada geliyor.
Koch Industries şirketinin yüzde 42’sine sahip olan ABD’li iş adamı Charles Koch, 61,7 milyar dolar olduğu tahmin edilen servetiyle dokuzuncu sırada yer alıyor.
Listenin sonunda ise yaklaşık 61,7 milyar dolarlık servetiyle ağustos ölen milyarder David Koch'un eşi ve varisi Julia Margaret Flesher geliyor.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters