Çin dünyanın en büyük diplomatik gücü haline geldi

ABD ve Çin’in uluslararası alandaki rekabeti sürüyor (Reuters)
ABD ve Çin’in uluslararası alandaki rekabeti sürüyor (Reuters)
TT

Çin dünyanın en büyük diplomatik gücü haline geldi

ABD ve Çin’in uluslararası alandaki rekabeti sürüyor (Reuters)
ABD ve Çin’in uluslararası alandaki rekabeti sürüyor (Reuters)

Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Lowy Enstitüsü’nün araştırması, dünyanın dört bir yanındaki diplomatik misyon sayısı bakımından Çin’in tarihinde ilk kez ABD'yi geride bıraktığını ortaya koydu. Bugün yayınlanan araştırmanın, Pekin'in uluslararası arzularına ilişkin yeni verileri ortaya koymayı amaçladığı kaydedildi.
Araştırma, Çin’in 2019 yılında da diplomatik ağlarını genişletmeye ‘hızla’ devam ettiğini ortaya koyarken daha önce Tayvan'ı tanıyan ülkelerle diplomatik ilişkilerini de güçlendirdiğini gösterdi.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre iki yıllık bir çalışmanın sonucu olan ve ‘Küresel Diplomasi Endeksi’ başlığını taşıyan raporu hazırlayanlar, Çin’in dünyanın dört bir yanında toplam 276 diplomatik misyonla tarihinde ilk kez olarak söz konusu alanda ABD’yi geçtiğini belirtti.
Lowy Enstitüsü, jeopolitik eğilimlere ilişkin bir gösterge olabilecek araştırmasında diplomatların, Başkan Donald Trump’ın bütçe kısıtlamaları nedeniyle sorun yaşaması sonucu ABD diplomasisinin durgunluk dönemine girdiğini belirtti.
Yeni diplomatik misyonlar açamayan ABD, İngiltere'nin Salisbury ilçesinde eski Rus casus Sergey Skripal’in zehirlenmesinin ardından tam bir diplomasi trafiği yaşandığı dönemde, Rusya’nın St. Petersburg şehrindeki konsolosluğunu kapatmak zorunda kalmıştı.
Çin, Tayvan’ı tanıyan Burkina Faso, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Gambiya, Sao Tome ve Principe Adası gibi ülkelerde yeni misyonlar açtı.
Küresel Diplomasi Endeksi’nde İngiltere, her ne kadar Avrupa Birliği’nden (AB) çıktıktan sonra uluslararası açılım vaadinde bulunmuş olsa da İtalya, İspanya ve Brezilya'nın gerisinde kalarak 11’inci sırada yer aldı.
Buna karşın İrlanda ve Hollanda, yakında gerçekleşmesi beklenen İngiltere’nin AB’den çıkışı (Brexit) sonrası süreçten ekonomik ve diplomatik olarak faydalanabilmek için 6’dan fazla misyon açılışı yaparak Londra ile diplomatik bağlarını güçlendirdi.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel