Lübnan: Trablusşam'da hayat normale döndü

Lübnanlılar, şiddet gecesinin ardından Trablusşam’da bir banka şubesi önünde kırılmış cam parçaları temizliyor (Reuters)
Lübnanlılar, şiddet gecesinin ardından Trablusşam’da bir banka şubesi önünde kırılmış cam parçaları temizliyor (Reuters)
TT

Lübnan: Trablusşam'da hayat normale döndü

Lübnanlılar, şiddet gecesinin ardından Trablusşam’da bir banka şubesi önünde kırılmış cam parçaları temizliyor (Reuters)
Lübnanlılar, şiddet gecesinin ardından Trablusşam’da bir banka şubesi önünde kırılmış cam parçaları temizliyor (Reuters)

Lübnan'ın ikinci büyükşehri olan Trablusşam, 27 Kasım’a şaşkınlıkla uyandı. “Lübnan devriminin gelini” olarak bilinen en-Nur meydanı, solgun ve neredeyse terkedilmiş olarak görünüyordu. Bölgedeki satıcıların çoğu, öğle vaktine kadar hala alanda değildi. Bazı çadırlar da yalnızca metal direkleri kalacak şekilde paramparça olmuştu. Meydanın yakınlarında ise oldukça az kişi vardı.
Geçen salı gecesi, rahatsız edici bir olay yaşanmadan 40 gün süren oturma eylemlerinin düzenlendiği önceki geceler gibi değildi. Atmosferin düzenliliği, şiddet ve korkutma eylemlerinin habercisiydi ve buradaki insanlara bir şeylerin değiştiğini hissettiriyordu. Meydandaki çadırlardan birinde oturan ve gördükleri hakkında yorum yapan gençler, salı gecesi geç saatlerde her şeyin sessiz olduğunu ve motosikletli onlarca gencin meydana baskın düzenlediğini söyledi. Daha önce bu motosikletlileri tanımadıklarını belirten gençler, onların kargaşa çıkarmaya çalıştığını ve artık kendilerine saldıranlarla yardım edenler arasında ayrım yapamadıklarını ifade etti. Bir grup, meydanın yakınlarındaki parti binasında bulunan (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareketi’nin (ÖYH) bayrağını yerinden sökmekte ısrar etmiş ve orduyla çatışma yaşamıştı. Bu duruma, baskını gerçekleştiren motosikletli grup da eşlik etmişti. Çok sayıda bankanın pencereleri kırılmış, ATM’ler hasar görmüş, dükkanlar ve araç lastikleri ateşe verilmişti.
Lübnan Kızılhaçı, 17 yaralının tedavisinin alanda yapıldığını ve 7 yaralının da hastaneye sevk edildiğini açıkladı. Lübnan ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Trablusşam’da olaylar sırasında, patlamamış bir el bombasına rastlanıldığını, askerlere yönelik molotof kokteylleri ve taşların fırlatıldığını belirtilirken, 33 askerin de yaralandığı ifade edildi. Ordu ayrıca, terk edilmiş motosikletlere de el koyulduğuna dikkati çekti.
Bu çatışmalar sırasında ordu, göz yaşartıcı gaz bombası ve plastik mermi kullanmak zorunda kaldı. Olay yerinde birkaç kişi de gözaltına alındı.
27 Kasım sabahı çok sayıda kişinin meydana geri dönmekte tereddüt yaşamasına rağmen şaşırtıcı olmayan şekilde meydana ilk gelenler üniversite öğrencileri oldu. Öğrenciler, alanda kalmaya devam edeceklerini haykırırken, bazıları da okulda olduklarını sanan ailelerinin bilgisi olmadan meydana geldiklerini belirtti.
Aynı şekilde vatandaşlar, arka sokakların birinden gelen motosikletli grubu gördüklerinde şaşırdıklarını, motosikletlilerin kaos çıkarmaya çalıştığını ve onlara engel olmanın mümkün olmadığını ifade etti. Vatandaşlar, ordunun bu motosikletlileri uzun mesafeler boyunca kovaladığını vurguladı.
27 Kasım’da öğleden sonra Yardımlaşma Yüksek Heyeti Genel Sekreteri Muhammed Hayr, alana verilen zararları denetlerken, zarar görenlere tazminat verilmesi ve faillerin cezalandırılması taahhüdünde bulundu.
Öte yanda genç eylemciler, güvenlik nedeniyle yerlerini değiştirme çağrılarını kabul etmezken, talepleri karşılanana kadar bu meydanla duracaklarını vurguladı.
Gün içerisinde yapılan uyarılara rağmen eylemcilerin çoğunluğunu kadınlar oluşturdu. 27 Kasım’da öğleden sonra Trablusşam sokaklarında, şiddet ve mezhepçilik reddedilerek askerlere güller dağıtıldı. Daha sonra gerçek çatışmalara tanık olan en-Nur Meydanı’nda hayat normale döndü.



Şara İsrail'i uyardı: Bir alanda zafer kazanmak diğer alanda başarıyı garantilemez

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
TT

Şara İsrail'i uyardı: Bir alanda zafer kazanmak diğer alanda başarıyı garantilemez

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Arşiv)

Bu sabah bir konuşma yapan Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, İsrail'i “Suriye içinde ihtilaf yaratmakla” suçladı ve “(Süveyda vilayetindeki) durumun tırmanmasına eylemleriyle neden olduğunu” ifade etti.

 “Önümüzde iki seçenek var; ya İsrail'le yüzleşeceğiz ya da iç cephemizi onaracağız” diyen eş Şara sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaos yaratma girişimlerine birlik içinde karşı koyacağız. Suriye kaos yaratılacak bir yer olmayacak ve Suriye'nin yeni bir savaşa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz." “Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü girişimi” reddettiklerini vurgulayan Suriye Devlet Başkanı, “Dürzilerin vatanın dokusunun bir parçası ve korunmalarının öncelikli olduğunu” belirterek, “Süveyda'da güvenliğin sağlanmasından yerel gruplar ve şeyhlerin sorumlu olduğunu” kaydetti.

Eş Şara konuşmasında, “Halkımız özgürlüğünü kazanmak için bir devrime girişti ve büyük fedakârlıklar yaparak bu devrimi kazandı. Hala tehdit altında olması durumunda onuru için savaşmaya hazır” dedi. “Eski rejimin devrilmesinden bu yana istikrarımızı hedef almaya ve aramızda anlaşmazlık yaratmaya alışkın olan İsrail varlığı, şimdi yine saf topraklarımızı bitmek bilmeyen bir kaos alanına dönüştürmeye çalışıyor ve bu yolla halkımızın birliğini bozmaya ve yeniden inşa ve ilerleme sürecinde ilerleme kabiliyetimizi zayıflatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı, “Bu varlık, Suriyelilerin uzun tarihleriyle her türlü ayrılık ve bölünmeyi reddettiği gerçeğinden habersiz, anlaşmazlık ve çatışma tohumları ekmek için tüm yöntemleri kullanmaktan vazgeçmiyor” dedi. “Büyük bir güce sahip olmak mutlaka zafere ulaşmak anlamına gelmez ve bir alandaki zafer başka bir alanda başarıyı garanti etmez. Bir savaşı başlatabilirsiniz, ancak sonucunu kontrol etmek kolay değildir. Biz bu toprakların evlatlarıyız ve İsrail varlığının bizi parçalamaya yönelik tüm girişimlerinin üstesinden gelebiliriz ve kararlılığımız uydurma çekişmelerle sarsılmayacak kadar güçlüdür” şeklinde konuştu.

“Biz Suriye halkı olarak, bizi kimin savaşa sürüklemeye çalıştığını ve kimin bizi bölmeye çalıştığını çok iyi biliyoruz ve onlara halkımızı topraklarımızda ateşlemek istedikleri bir savaşa, ülkemizi parçalamaktan ve çabalarımızı kaos ve yıkıma doğru dağıtmaktan başka bir amacı olmayan bir savaşa dahil etme fırsatı vermeyeceğiz. Çünkü Suriye ne yabancı komploların deneme alanı ne de çocuklarımız ve kadınlarımız pahasına başkalarının emellerini uygulama yeridir.”

Eş Şara, “Suriye devletinin herkesin devleti, vatanın onuru ve gururu ve her Suriyelinin vatanının yeniden inşa edildiğini görme hayali olduğunu, bu devlet aracılığıyla Suriye'nin itibarını yeniden tesis etmek ve onu güvenlik ve istikrar içinde yaşayan ulusların ön saflarına yerleştirmek için ayrım gözetmeksizin hepimizin birleştiğini” vurguladı.

“Yeni Suriye'yi inşa etmek hepimizin devletimizin etrafında toplanmasını, ilkelerine bağlı kalmasını ve vatanın çıkarlarını her türlü bireysel düşüncenin ya da sınırlı çıkarın üzerinde tutmasını gerektiriyor. Bugün ihtiyacımız olan şey, hepimizin bu inşaya ortak olması ve karşılaştığımız tüm zorlukların üstesinden gelmek için el ele çalışmasıdır” diyen Suriye Devlet Başkanı, “birlik bizim silahımız, çok çalışmak yolumuz ve güçlü irademiz bu müreffeh geleceği inşa edeceğimiz temeldir” dedi.

Suriye Devlet Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuşmamda, bu ülkenin dokusunun özgün bir parçası olan Dürzi halkımızı da ayrı bir yere koyuyorum. Suriye hiçbir zaman bölünme, parçalanma ya da halkı arasında nifak tohumları ekme yeri olmayacaktır. Haklarınızı ve özgürlüğünüzü korumanın önceliklerimizden biri olduğu konusunda sizi temin ederiz ve sizi dışarıdan bir tarafa sürükleme ya da saflarımızda bölünme yaratma girişimlerini reddediyoruz, hepimiz bu toprakların ortaklarıyız ve hiçbir grubun Suriye'yi ve çeşitliliğini yansıtan bu güzel tabloyu bozmasına izin vermeyeceğiz.”

“Suriye devleti, tüm kurumları ve liderleriyle, Süveyda'da Süveyda ve çevresindeki bölgelerden silahlı gruplar arasında eski anlaşmazlıkların ardından meydana gelen iç çatışmaları durdurmak için tüm iradesi ve kararlılığıyla müdahale etti, ancak devletin durumu sakinleştirmesine yardımcı olmak yerine, kaosa, huzursuzluğa ve fitne çıkarmaya alışkın yasadışı gruplar ortaya çıktı. Bu çetelerin liderleri, aylardır diyaloğu reddeden ve dar kişisel çıkarlarını ulusun çıkarlarından üstün tutanlarla aynı kişilerdir.”

Pazar günü Süveyda vilayetinde Dürzi ve Bedevi militanlar arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre çatışmaların şiddetlenmesi üzerine hükümet güçleri pazartesi günü çatışmaları durdurmak için eyalete müdahale edeceklerini duyurdu. İsrail, “Dürzileri korumak” amacıyla hareket ettiğini söyleyerek, Şam yakınlarında ve Suriye'nin güneyinde bir dizi saldırı düzenleyerek mücadeleye dahil oldu. Suriyeli yetkililer dün akşam Süveyda'daki Dürzi gruplarla ateşkes için anlaşmaya varıldığını duyurdu.