Game of Thrones yıldızı Rory McCann: "Tazı" rolünü almadan önce çadırda yaşayıp yiyecek çalıyordum

Oyuncu dizide rol aldıktan sonra "kaderinin nasıl değiştiğini" anlattı

Game of Thrones yıldızı Rory McCann (HBO)
Game of Thrones yıldızı Rory McCann (HBO)
TT

Game of Thrones yıldızı Rory McCann: "Tazı" rolünü almadan önce çadırda yaşayıp yiyecek çalıyordum

Game of Thrones yıldızı Rory McCann (HBO)
Game of Thrones yıldızı Rory McCann (HBO)

Game of Thrones yıldızı Rory McCann, destansı fantastik dizide "Tazı" (The Hound) rolünü almadan önce bir çadırda yaşadığını ve "yiyecek çaldığını" anlattı.
8 sezonun 8'inde de yer alan birkaç oyuncudan biri olan McCann, Game of Thrones Reunion Special'da (Game of Thrones Buluşması - Özel) kaderi değişmeden önce İzlanda'daki hayat tecrübesinden bahsetti. 
McCann sunucu Conan O'Brien'a şunları anlattı:
"Çadırda yaşıyordum, hakikaten bir çadır. Ara sıra da yemek çalıyordum. Sonunda bir iş buldum ve kendimi toparladım fakat sonra bir anda dünyanın en büyük ve en iyi dizisinde oynuyor, şoförlü güzel bir arabayla seyahat ediyordum. Bu, kaderinizin nasıl da değişebileceğini gösteriyor. İnanılmaz."
McCann, “(İzlanda'ya) dönmeyi ve kütüphane cezalarımı ödemeyi de başardım” diye ekledi.
İskoç aktör yolunun  İzlanda'ya nasıl düştüğünü daha önce Daily Record'a şöyle anlatmıştı:
Gerard Butler'la bir Viking filmi çekmiştim ve çekimlerden sonra "ben kalacağım" dedim ve 11 ay boyunca orada kaldım. O zamanlar bir oyunculuk çalışması da yoktu. Ajansa rol alabileceğim bir şey varsa beni aramalarını söylemiştim ama yoktu. Ben de kaldım. Kış geliyordu ve yerel halktan bazıları bana adada çadırda yaşayan tek adam olduğumu söylüyordu. Sonrasında bir ev bulmama yardımcı oldular ve bir marangozda iş buldum.
2 Aralık'ta yayımlanacak Game of Thrones Reunion Special, dizinin tüm bölümlerini kapsayacak  DVD ve Blu-ray setinde yer alacak.

 



Sık sık kabus görenler hızlı yaşlanıp daha erken ölüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Sık sık kabus görenler hızlı yaşlanıp daha erken ölüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre sık kabus görmek erken yaşlanmayla bağlantılı ve erken ölüm riskini artırıyor.

Araştırmacılar, her hafta kabus gördüğünü söyleyen yetişkinlerin, nadiren veya hiç kabus görmeyenlere kıyasla 70 yaşından önce ölme riskinin üç kattan daha yüksek olduğunu buldu.

Araştırma, kabusların sigara içme, obezite, kötü beslenme ve düşük fiziksel aktiviteye kıyasla "erken ölümün daha güçlü bir göstergesi" olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, bu bulguların "halk sağlığı sorunu" olarak değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulunurken, kişilerin stres yönetimiyle kabusları azaltabileceğini belirtti.

Birleşik Krallık Demans Araştırma Enstitüsü ve Imperial College London'dan Dr. Abidemi Otaiku liderliğindeki ekip, 19 yıl boyunca 8 ila 10 yaşındaki 2 bin 429 çocuk ve 26 ila 86 yaşındaki 183 bin 12 yetişkinin verilerini analiz etti.

Bu ay Avrupa Nöroloji Akademisi Kongresi'nde sunulan araştırma, kabusların uykunun hem kalitesini hem de süresini düşürdüğünü, bunun da vücudun geceleri hücreleri yenileme ve onarma yeteneğini zayıflattığını ortaya koydu.

Kronik stres ve uyku bozukluğunun birleşik etkileri, hücrelerimizin ve vücudumuzun hızla yaşlanmasına katkıda bulunabilir.

Dr. Otaiku, "Uyuyan beynimiz rüyaları gerçeklikten ayırt edemiyor. Bu yüzden kabuslar genellikle bizi ter içinde, nefes nefese ve kalp çarpıntısıyla uyandırıyor. Çünkü savaş ya da kaç tepkimiz tetikleniyor. Bu stres tepkisi, uyanıkken karşılaştığımız durumlardan bile daha yoğun olabilir" dedi.

Kabuslar, hücrelerin daha hızlı yaşlanmasına yakından bağlı bir stres hormonu olan kortizolün uzun süreli yükselmesine yol açıyor. Sık sık kabus görenler için bu birikmiş stres, yaşlanma sürecini önemli ölçüde etkileyebilir. Kabusların ne kadar yaygın ve müdahale edilebilir olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bir halk sağlığı sorunu olarak daha fazla ciddiyetle ele alınmaları gerekiyor.

Araştırmacılar, sık sık kabus gören çocukların ve yetişkinlerin daha hızlı yaşlandığını da buldu. Bu, erken ölüm riski daha yüksek olanların yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyordu.

Dr. Otaiku bunun, diğer sağlık sorunları da hesaba katılsa bile kabusların daha hızlı biyolojik yaşlanma ve daha erken ölüm riskini öngörebildiğini gösteren ilk çalışma olduğunu söyledi.

Ayda bir kez kabus görenler bile kabus görmeyenlere kıyasla daha hızlı yaşlanma ve daha yüksek ölüm riskiyle bağlantılıydı. Bu bağlantı, tüm yaş grupları, cinsiyetler, etnik kökenler ve ruh sağlığı durumlarında vardı.

Dr. Otaiku, "İyi haber, kabusların önlenebilir ve tedavi edilebilir olması" dedi.

İyi bir uyku hijyeni sağlamak, stresi yönetmek, anksiyete veya depresyon için tedavi görmek ve korku filmi izlememek gibi basit önlemlerin kabusları azaltmada etkili olabileceğini söyledi.

Independent Türkçe