100 dolara satın aldıkları James Bond’un aracını 1 milyon dolara Elon Musk'a sattılar

1976 model Lotus Esprit marka spor araba (CNBC)
1976 model Lotus Esprit marka spor araba (CNBC)
TT

100 dolara satın aldıkları James Bond’un aracını 1 milyon dolara Elon Musk'a sattılar

1976 model Lotus Esprit marka spor araba (CNBC)
1976 model Lotus Esprit marka spor araba (CNBC)

New Yorklu bir çift, 1989’da yapılan açık arttırmada içerisinde ne olduğunu bilmedikleri ve işlerinde kullanmak istedikleri bir sandığı 100 dolara satın aldı. Açık arttırmadan sonra evlerinin yolunu tutan çift, sandığı açtıklarında içerisinde 1976 model Lotus Esprit marka eski bir spor araç buldu.
CBNC’nin haberine göre, spor aracın, 1977 yılında çekilen 007 James Bond: Beni Seven Casus isimli filmde kullanılan ve denizaltına dönüşen araç olduğu ortaya çıktı.
İşleri için büyük bir sandık arayan çift, bu sandığın içinden çıkacak olan aracı yıllar sonra iş adamı ve milyarder Elon Musk’ın yaklaşık bir milyon dolara satın alacağını bilmiyordu.
Ünlü spor otomobil, İngiliz aktör Roger Moore tarafından film çekimleri sırasında kullanılan 8 otomobilden biri olurken, bu aracın yalnızca denizaltı sahnelerinde kullanıldığı belirtildi. Çekimlerden sonra depoya kaldırılan araç, geçen yılların ardından bu büyük sandığın içinde unutuldu. Araç, inşaat aracı kiralama şirketi işleten bir çift tarafından satın alınırken, çift, James Bond’u hiç görmedi ve bu sebeple arabanın ne kadar değerli olduğuna dair henüz bir fikri yoktu.
Spor aracın üst kısmını tamir etmeye karar veren karı-koca, aracı bir kamyonete yükledikleri sırada kamyon şoförünün aracın Jamed Bond’un kullandığı araç olduğunu söylemesi ile şaşırdı ve sahip oldukları şeyin değerini keşfetmek için filmi izledi.
Aracın eski parlaklığını tekrar kazanması için kolları sıvayan çift, aracın birçok sergide insanlarla buluşmasına olanak tanıdı. Çift daha sonra 2013 yılında eski spor aracı açık arttırmaya koydu.
Araç açık arttırma sırasında ismi açıklanmayan bir kişiye satılırken, bu ismin daha sonra Elon Musk olduğu ve araç için 997 bin dolar ödediği ortaya çıktı.
James Bond’un filmlerini izleyerek büyüdüğünü söyleyen Tesla yöneticisi ve SpaceX'in kurucusu milyarder iş adamı Elon Musk, bir düğmeye basıldığında denizaltına dönüşebilen bu arabaya hayran kaldığını söyledi.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe