Türkiye, Rusya'dan daha fazla S-400 sistemi satın alacak

Rusya’nın ürettiği S-400 füze savunma sistemi (Arşiv-Reuters)
Rusya’nın ürettiği S-400 füze savunma sistemi (Arşiv-Reuters)
TT

Türkiye, Rusya'dan daha fazla S-400 sistemi satın alacak

Rusya’nın ürettiği S-400 füze savunma sistemi (Arşiv-Reuters)
Rusya’nın ürettiği S-400 füze savunma sistemi (Arşiv-Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanlığı’ndan bir yetkili, Rusya’dan daha fazla S-400 füze savunma sistemi alımı için Moskova ile Ankara arasında yakında yeni bir anlaşmanın imzalanacağını açıkladı. Bununla birlikte S-400’ler ABD ile Türkiye arasındaki gerginliği tırmandıran bir konu olmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi İsmail Safi, Rus Haber Ajansı tarafından aktarılan açıklamalarında, “İkinci S-400 füze savunma sisteminin satın alınmasının zamanlaması teknik bir konudur. Anlaşmanın yakında sonuçlanacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Rusya devlet silah ihracat şirketi Rosoboronexport'un başkanı Alexander Mikheev, Rus Haber Ajansı’na 26 Kasım’da verdiği demeçte Ankara ve Moskova arasında S-400 teslimatı konusunda varılan anlaşma çerçevesinde Türkiye’ye daha fazla füze savunma sistemi gönderilmesi konusundaki görüşmelerin ciddi bir şekilde sürdüğünü belirtmişti. Mikheev görüşmelerde finansal meselelerin de ele alındığını vurguladı.
Ancak bu adımın, Türkiye’nin NATO tarafından desteklenen F-35 savaş uçağı üretimiyle ilgili ortak programa katılımını askıya alan ABD ile gerginliği daha da artırabileceği belirtiliyor. Rusya’nın ürettiği S-400 füze sistemlerinin geçen temmuz ayında Ankara’ya teslim edilmesinin ardından ABD, Türkiye’yi hem üretici hem de müşteri olarak bulunduğu programdan çıkarmıştı.
Türkiye, Aralık 2017’de Rusya ile imzaladığı füze anlaşmasına bağlı kaldı. Ankara ABD’nin tüm baskılarına rağmen geçen hafta füze savunma sistemlerinin ilk denemesini gerçekleştirdi. Washington, S-400 füze savunma sistemlerinin NATO’nun savunma sistemleriyle uyumsuz olduğunu ve Türkiye'nin elde etmek istediği F-35 savaş uçağının uyuşmadığını ileri sürüyor. ABD'li bir yetkili yaptığı açıklamada, “Başkan Donald Trump, NATO’yu daha güçlü ve tehditlere hazır hale getirme konusunda kararlı. Bu yüzden müttefiklerinin NATO’nun savunma harcamalarını artırması gerektiğine dikkat çektik” diye konuştu. Yetkili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Londra’da gerçekleşecek NATO zirvesinde üye ülkelerin Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 füze sistemlerinin aktifleştirmesinden duydukları endişeyi dinleyeceğini söyledi.
ByLock süreci
Bir diğer gelişmede ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yetkililerin 15 Temmuz 2016'da ‘ByLock’ adlı iletişim uygulaması aracılığıyla gerçekleşen darbe girişimine katıldığı iddia edilen 25 binden fazla kişiye yönelik tutuklama isteği hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye hükümeti, ByLock adlı uygulamanın darbe girişiminin başı olarak gösterdiği ABD’de yaşayan Fethullah Gülen hareketinin üyeleri arasında kullanıldığını sık sık yineliyor.
Binlerce ByLock kullanıcısının tespit edildiğini söyleyen Bakan Soylu, şu ana kadar tespit edilmiş yaklaşık 8 bin yeni kullanıcının devlet kurumlarında çalıştığını belirtti. İçişleri Bakanı’nın açıklamaları, darbe girişiminden sonra başlatılan ‘temizlik operasyonu’ bağlamında kapsamlı yeni bir kampanyanın başlayacağına işaret ediyor. Türkiye’de darbe girişimi sonrasında yarım milyondan fazla kişiye yöneliksoruşturma başlatıldı. 80 bin kişi yargılanmayı bekliyor. Çeşitli devlet kurumlarında ve sektörlerinde çalışan 175 bin kişi işten çıkarıldı. İki yıl süren olağanüstü hal süresince binlerce eğitim ve basın kurumu kapatıldı. Süreç, olağanüstü hal sona erdikten sonra da devam etti.
Her ne kadar bazı insan hakları örgütleri ve resmi kurumlar ByLock uygulamasını kullanmanın darbe girişimine katılmak anlamına gelmeyeceğini çne sürseler de  Bakan Soylu, “Daha önce tespit edilememiş 25 bin 149 ByLock kullanıcısının kimliği tespit edilmiştir. Bin 387'si kamuda aktif görevde olan 7 bin 694 şahıs belirlenmiş ve ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de ByLock kullanıcısı oldukları gerekçesiyle çoğunluğu sivil 60 bin kişi tutuklandı.
Birleşmiş Milletler Keyfi Gözaltı Üzerine Çalışma Grubu, Türkiye’nin darbe girişimine katılımın delili olarak nitelediği uygulamayı kullananları tutuklamasına yönelik kınama yayınladı.
BM, Türkiye’deki tutuklamaların, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin ifade ve haber alma özgürlüğünü içeren 19'uncu maddesini ihlal ettiğini öne sürdü.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 2017 yılında Adalet Bakanlığı’na gönderdiği bir mektup, ByLock kullanıcılarıyla ilgili verilerde büyük bir hata olduğunu ortaya çıkardı. Mektupta uygulamayı kullananlar listesinin yanlış olabileceği uyarısı yapıldı. Bakanlık mektubu yetkili makamlara gönderdi.
Söz konusu hatanın yapıldığı kabul edildikten sonra ilgili mahkemeler, ByLock kullandıkları suçlamasıyla tutuklanan binlerce kişiyi serbest bıraktı.



Fransa Dışişleri Bakanı: Paris'in Filistin devletini tanıması, Hamas'ın ‘yanlış’ olduğunu teyit ediyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)
TT

Fransa Dışişleri Bakanı: Paris'in Filistin devletini tanıması, Hamas'ın ‘yanlış’ olduğunu teyit ediyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot bugün yaptığı açıklamada, Fransa'nın Filistin devletini tanımasının, kararı eleştirenlerin iddia ettiği gibi Hamas’ı ödüllendirmediğini, aksine Filistin hareketinin ‘yanlış’ olduğunu teyit ettiğini söyledi.

Barrot, X platformunda şöyle yazdı: “Hamas her zaman iki devletli çözümü reddetti. Fransa, Filistin'i tanıyarak bu terörist hareketin yanlış olduğunu söylüyor. Barış kampının savaş kampına karşı haklı olduğunu söylüyor.”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün, ülkesinin eylül ayında New York'ta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Filistin devletini tanıyacağını açıkladı ve bunun bölgede barışın sağlanmasına yardımcı olacağını umduğunu belirtti.

Macron, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Fransa'nın, Ortadoğu'da adil ve kalıcı barış sağlanması yönündeki tarihi taahhüdünü yerine getirmek üzere, Filistin devletini tanıma kararı aldığını duyuruyorum. Bunu eylül ayında BM Genel Kurulu'nda resmi olarak açıklayacağım” ifadelerini kullandı. Böylece Fransa, Filistin devletini tanıyan ilk büyük Batılı güç olacak.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün, Fransa'nın Filistin devletini tanıyacağını açıklamasının ‘terörizmi ödüllendirmek’ anlamına geldiğini ve İsrail için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Öte yandan Şarku’l Avsat’ın Bloomberg’den aktardığına göre, bir dizi İngiliz hükümet bakanı Başbakan Keir Starmer'e baskı uygulayarak Filistin devletini resmi olarak tanıma kararını hızlandırmasını istedi.

Netanyahu yaptığı açıklamada, “Açık konuşalım: Filistinliler İsrail'in yanında bir devlet istemiyorlar. İsrail'in yerine bir devlet istiyorlar” ifadelerini kullandı.

cdfgthyu
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Hamas ise Fransa Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve Macron'un açıklamasının ‘Filistin halkına adalet sağlanması, meşru self-determinasyon hakkı ve işgal altındaki topraklarının tamamında Kudüs'ü başkent olarak bağımsız Filistin devleti kurma hakkı’ yönünde atılmış olumlu bir adım olduğunu vurguladı. Hamas, dünyanın geri kalan ülkelerini, özellikle de Avrupa ülkelerini, Fransa'nın izinden giderek Filistin halkının haklarını tam olarak tanımaya çağırdı.