Ceren Özdemir’in katil zanlısı: O gün birini öldürmek istedim

Ceren Özdemir’in katil zanlısı: O gün birini öldürmek istedim
TT

Ceren Özdemir’in katil zanlısı: O gün birini öldürmek istedim

Ceren Özdemir’in katil zanlısı: O gün birini öldürmek istedim

Ordu’da evinin önünde balerin Ceren Özdemir’i bıçaklayarak öldüren katil zanlısı Özgür A’nın sorgusu sürüyor.
Katil zanlısı Özgür A., ”O gün birini öldürmek istedim. Kızı tanımıyorum. Çantasında para olduğunu düşündüm. Zayıf güçsüz gördüğüm için takip ettim. Ablası balkondan beni görüp dikkatli bakınca kızı öldürdüm. Yakalayan polisleri de öldürecektim” dedi.
Olayın ardından 24 saat içinde polisin sıkı takibi sonucu yakalanan ve Emniyet Müdürlüğünde sorgusu süren katil zanlısı Özgür A’nın hastanede yapılması gereken sağlık kontrolü de tedbir amaçlı sorgu odasında yapıldı. Tutarsız ve dengesiz konuşmasıyla dikkat çeken Özgür A’nın psikologlar tarafından yapılan muayenesinde ‘amok rahatsızlığı’ olduğu belirlendi.
"Bıçağı bir marketten çaldım"
Aralarında adam öldürmeye teşebbüs, yaralama, gasp, uyuşturucu temin etme ve satışını yapma gibi suçlardan 12 suç kaydı bulunan, hükümlü olarak bulunduğu açık cezaevinden izine çıktığı gün geri dönmeyerek firar eden ve Ceren Özdemir'in ölümüne sebep olan Özgür A’nın sorgusunda, “O gün birini öldürmek istedim. Olayda işlediğim bıçağı bir marketten çaldım. Üstümdeki kıyafetleri bir mağazadan çaldım. Ceren Özdemir’i tanımıyorum. Bir iş merkezinin önünden itibaren evine kadar takip ettim. Çantasında para olduğunu düşündüm. Bir anda aklıma koyarak takip ettim. Zayıf güçsüz gördüğüm için takip ettim. Evin önüne geldiğimizde balkona çıkan ablası beni gördü ve çok dikkatli baktı. Panik yaptım. Anahtarları atınca eve gireceği sırada saldırdım. Direnmeye çalıştı ama öldürdüm. Olaydan sonra kaçtım. Yakalandığım sırada polisleri de öldürecektim. Ben benim olmayan her şeye sahip olmak istiyorum, kafama koyduğumu yapmak istiyorum” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.
Cinayet zanlısının bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

 


İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.