Arap dünyasını İspanyolca edebiyat ile tanıştıran Almani vefat etti

Filistin asıllı tercüman Salih Almani (Youtube)
Filistin asıllı tercüman Salih Almani (Youtube)
TT

Arap dünyasını İspanyolca edebiyat ile tanıştıran Almani vefat etti

Filistin asıllı tercüman Salih Almani (Youtube)
Filistin asıllı tercüman Salih Almani (Youtube)

Arap dünyasının ünlü mütercimlerinden Filistin asıllı çevirmen Salih Almani hayatını kaybetti.
Suriye’deki iç savaştan kaçarak İspanya'da sürgün hayatı süren Almani, geride yüzden fazla eser bırakarak dün akşam Madrid’de 70 yaşında hayata gözlerini yumdu.
"Çevirmenlerin Sultanı" olarak da bilinen Almani, Arap dünyasının en üretken mütercimlerindendi.
1949’da Suriye'nin Humus kentinde Filistinli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Salih Almani, İspanyol Edebiyatı’ndan mezun olduktan sonra bir süre Küba'nın Şam Büyükelçiliği’nde tercüman olarak çalıştı. Her zaman bir yazar olmayı hayal etse de hayat onu ‘nitelikli’ eserlerin tercümanı yaptı.
Almani, 1970 yılında Barcelona’ya gitti önce tıp, ardından gazetecilik okumaya başladı ancak bir süre sonra çalışmak zorunda kaldığı için eğitimini yarıda bıraktı.
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Almani daha önce yaptığı bir röportajda hayatına dair şu bilgileri veriyor: 
"Barcelona’da maddi olarak zor durumdaydım, bir süre limanda taşıyıcılık yaptım, toplumun en dibindeki insanlarla haşır neşir oldum. Cafede oturmuş kahvemi yudumlarken bir arkadaşım elinde Gabriel Garcia Marquez’in "Yüzyıllık Yalnızlık" romanıyla çıkageldi. Biraz okuyunca ifade şekline hayran oldum ve kitabı çevirmeye karar verdim. İki bölümünü çevirdim sonra ihmal ettim. İspanya’da işler zordu, Şam’a döndüm, bazı kısa öyküler çevirdim. Gabriel Garcia Marquez’den ilk çevirim; "Albaya Mektup Yazan Kimse Yok" adlı romanıydı. Bu çeviri eleştirmenlerden iyi not aldı, ben de ‘kötü bir yazar olmaktansa iyi bir mütercim olmaya karar verdim ve üzerinde çalıştığım romanımın ilk taslağını yırtıp attım"
Suriye'^nin nbaşkenti Şam'daki Cervantes Enstitüsü'nde uygulamalı edebi çeviri atölyeleri de kuran Almani, Gabriel Garcia Marquez, Mario Bargas Llosa, Erzabel Allende, José Saramago, Miguel Angel Asturias gibi Latin Amerika ve İspanyol edebiyatının öncülerinin eserlerini Arapçaya kazandırdı.
2014 ylında Filistin Başkanı Mahmud Abbas tarafından ‘Kültür ve Sanat Madalyası’ ile ödüllendirildi.
2015 yılında Gerardo de Cremona Uluslararası Çeviri Ödülü'ne, 2016'da da Kral Abdullah Bin Abdülaziz Çeviri Ödülü'nü layık görüldü.
Salih’in İspanyol ve Latin Amerika edebiyatı çevirileri, Arap yazarların ve okuyucularının “büyülü gerçekçilik” akımıyla tanışmasına vesile oldu.

 


Çin'deki kurban çukurlarında 3 bin yıllık ipek kalıntısı keşfedildi

Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)
Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)
TT

Çin'deki kurban çukurlarında 3 bin yıllık ipek kalıntısı keşfedildi

Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)
Asya'daki ipekböceği yetiştiriciliği binlerce yıl önceye dayanıyor (Pexels)

Çin'deki 3 bin yıllık kurban çukurlarında ipek kalıntıları tespit edildi. Araştırmacılar değerli lifin, dini ritüellerde kullanıldığını düşünüyor. 

Asya ülkesinin Siçuan eyaletinde yer alan arkeolojik kazı alanı Sanxingdui'de binlerce yıllık kuban çukurları ortaya çıkarılyor.

Bugüne kadar çukurlarda altın ve tunç gibi maddelerden yapılan eserlerin yanı sıra çeşitli hayvanların kalıntıları da bulunuyor.

Shang Hanedanı (MÖ 1600 - MÖ 1100) dönemine ait 6 çukurda, tunç ve yeşim taşı gibi maddelerden yapılan yanmış eserler ve kül katmanları saptanmıştı. Bazı eserlerde kumaş izleri gören bilim insanları bunun ipek olup olmadığını araştırdı.

İpek Yolu'na adını veren lif, kapsamlı ticaret yollarının kurulmasında önemli bir yere sahipti. Ayrıca eski kayıtlarda Çinlilerin ipekböceği yetiştirdiği geçse de ipeğin kolay bozunması nedeniyle geçmişi net bir şekilde belirlenemiyordu.

Bulgularını hakemli dergi Scientific Reports'ta 25 Kasım Pazartesi günü yayımlayan ekip, gelişmiş tekniklere başvurarak maddenin ipek olduğunu doğruladı.

Bilim insanları yaklaşık 3 bin yıl önceye tarihlenen çukurlarda bulunan eserlerin yanma belirtileri taşımasını dini ritüellere bağlıyor. Ekip, bunların tapınaklarda kullanıldıktan sonra "bilinmeyen nedenlerden dolayı" yer altına gömüldüğünü söylüyor.

Tunç ve yeşim taşından yapılan, "ızgara benzeri bir eşya" üzerinde tespit edilen ipek de muhtemelen ritüellerde kullanılıyordu. 

Araştırmacılar, ipeğin dini törenlerde "Cennet ve Dünya arasında iletişim kurmak için bir malzeme taşıyıcı" görevi görmüş olabileceğini öne sürüyor. 

Bu teori, ipeğin genellikle ölülerin öteki dünyayla bağlantı kurmasını sağlama amacıyla cenaze giysilerinde kullanıldığıni ifade eden tarihi metinlerle de örtüşüyor.

Bulgular, Tunç Çağı'nın ilk dönemlerinde ipeğin önemli bir yer edindiği düşüncesini destekliyor. Araştırmacılar makalede şöyle yazıyor:

Sanxingdui arkeolojik kazı alanında ipek izlerinin ve kalıntılarının ilk kez keşfedilmesi, ipeğin ritüel bağlamında kullanımına dair arkeolojik kanıtlar sunuyor ve 3 bin yıl önceki antik Shu halkının dinlerini nasıl ifade ettiğine dair daha fazla bilgi sağlıyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Phys.org, Scientific Reports