Arap Birliği kadına yönelik şiddete karşı turuncu renge büründü

Arap Birliği kadına yönelik şiddete karşı turuncu renge büründü
TT

Arap Birliği kadına yönelik şiddete karşı turuncu renge büründü

Arap Birliği kadına yönelik şiddete karşı turuncu renge büründü

Arap Birliği, Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Günü'nde, “Dünyayı turuncuya boyayalım” sloganı altındaki “Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Gün” kampanyasıyla dayanışma kapsamında,  tarihinde ilk kez, Sekreterlik binasının turuncu renkle ışıklandırmasına tanıklık etti.
Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı ve Sosyal İşler Bölüm Başkanı Dr. Hayfa Ebu Gazale, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Temsilcisi Louay Shabana ve BM Kadın Birimi (UNWOMEN) İcra Direktörü Maaz Dredd, ortak bir basın toplantısında bu tarihi olayın önemini vurguladı. Arap Birliği’nin, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek amacıyla güçlü bir ortaklığı sağlamlaştırmak ve Arap bölgesinde şiddet mağdurlarına destek için, Birleşmiş Milletler UNFPA'nın Bölge Ofisi ve UNWOMEN Arap Ülkeleri Bölge Ofisi ile işbirliği içinde çalışma azmine değindi.
Büyükelçi Ebu Gazale, Arap Birliği'nin Mart 2017'de kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırma çabalarına özel önem verdiğini de sözlerine ekledi. Arap liderler Ürdün Haşimi Krallığı'ndaki 28. Arap Zirvesi toplantılarında, Kahire Arap Kadınları Bildirgesi'ni ve Stratejik Yürütme Planını (Arap Kadın Kalkınma Gündemi 2030) kabul ettiler.
Stratejik Yürütme Planında, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ortadan kaldıracak önemli maddeler yer alıyor. Yine "kadın ve kızların, kadına yönelik her türlü şiddetten arınmış bir toplumda yaşama hakkına sahip olması, şiddetten muzdarip tüm kadın ve kızların, yasal, sosyal ve sağlık korumaları" yönünde çağrıda bulunuluyor. Westminster Kuruluşu, Arap Ülkelerinden Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kadın Parlamenterler Koalisyonu ile işbirliğinin yanı sıra, demokrasi, BM Kadın Örgütü ve Arap Birliği için, Arap bölgesinde kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik ilk anlaşmayı geliştirmeye çalışıyor.
Arap Birliği'nin kadın haklarını desteklemeye olan ilgisini vurguladı. Eğer kadınlar ve genç kızlar (yani herhangi bir ulusun potansiyelinin yarısı) yüksek kaliteli eğitime eşit erişim, iş ve sağlık, eşit istihdam, mülkiyet, adalet ve liderlik fırsatlarını elde edemezse bu devletler aktif, sürdürülebilir ve müreffeh bir gelecekten yoksun kalacaktır.
Cinsiyet eşitliği ve fırsat eşitliği diğer tüm sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için bir "demirleme istasyonu" olarak kabul edilebilir.
Birleşmiş Milletler Arap Devletleri Nüfus Fonu Bölge Direktörü Dr. Louay Shabana ise, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak amacıyla, tüm Arap düzeylerinde ilgiyi teşvik etmek için ortak çabaların önemini vurguladı. bu tür şiddetin dünyada en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olduğuna dikkat çeken Shabana, bunun hiçbir sosyal, ekonomik veya ulusal sınır tanımadığını da ekledi.
Direktör, bunun yüzyıllardır bu şiddeti saran ve hala pek çok alanda var olan sessizliğin gölgesi karşısında bir uyandırma çağrısı olduğunu söyledi.
UNFPA, kadınları güçlendirmek, cinsiyete dayalı şiddetin fiziksel ve psikolojik sonuçlarını ele almak ve cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için çalışan önde gelen BM ajanslarından biridir.  UNFPA, başarılı kadınlara programlar, Psiko-sosyal yardımlar, tıbbi tedavi ve onlarla başa çıkmak için doğru araçlar sunar.
BM Kadın Örgütü Arap Ülkeleri Bölge Ofisi Direktörü Maaz Dredd, kadınların ve kızların hayatlarında çektikleri şiddeti eşitsizliğe ve kadınların toplumumuza katkısını gören ayrımcı sosyal standartlara bağladı. Dünyada üç kadından biri en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olan şiddete maruz kalıyor, kadın ve kızların karşı karşıya olduğu şiddet: sokaklarda, toplu taşıma araçlarında, okullarda, çalışma ortamlarında ve hatta evde yaşanıyor. Dünya çapında her gün 137 kadın bir aile üyesi tarafından öldürülüyor.
BM Genel Sekreteri'nin kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddeti ortadan kaldırmak için yürüttüğü bir kampanya olan Kadına Yönelik Şiddete Son Vermek Için Birleşin Kampanyası, farkındalığı artırmak ve savunuculuk ve bilgi paylaşımı çabalarını ve yeniliklerini harekete geçirmek için küresel eylem istiyor. Bu kampanya, dünyanın en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olan bu küresel belanın kökünü kurutmak için alınan önlemlere dikkat çekmektedir.
Arap Birliği yarın, genç erkek ve kadınların varlığı ve katılımıyla cinsiyete dayalı şiddet ve kadına yönelik şiddete son vermek için uluslararası taahhütlerin vurgulandığı etkinliklere tanıklık edecek. Etkinlikler, aktörlerin şiddete maruz kalan kadın ve kızlara hizmet sunmak için birlikte çalışmadaki kararlılıklarını hatırlatacak.



Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
TT

Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)

Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana’nın nüfusunun bir kısmını Dürzi mezhebine mensup vatandaşlar oluşturuyor. Şarku'l Avsat dün şehre yaptığı gezide, bölgenin normal ve sakin bir hayat sürdüğüne tanık oldu.

Bu sakinliğe, Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasında meydana gelen olaylar nedeniyle Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu komşu kasaba ve köylerde yaşayanların tepkisinden çekinen bölge sakinlerinin girişlerdeki kontrol noktalarının ve gözetimin arttırılması yönündeki taleplerine Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'nin verdiği yanıt eşlik ediyor.

Ceramana'nın kuzey girişinde, semt merkezine giden araçların hareketi dün öğleden sonra normal görünürken, giriş kontrol noktasında duran bir İç Güvenlik Güçleri görevlisi bölgedeki durumun ‘istikrarlı ve tamamen sakin’ olduğunu doğruladı. Şarku'l Avsat muhabiri Ceramana'nın merkezine giden yolu takip etmekte tereddüt ederken, görevli şöyle dedi: “Bir şeyden mi korkuyorsunuz? İçeride hiçbir gerginlik yok. İçeri girin.”

İç Güvenlik Güçleri görevlisi, geçtiğimiz pazar günü Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetinde kanlı olayların patlak vermesinden bu yana Ceramana'da ‘bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Dürzi gencin Suveyda'daki gelişmeleri protesto etmek için gösteri yapması ve hemen dağıtılması’ dışında kayda değer bir olay yaşanmadığını bildirdi.

) Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)

Dört ana yolun tali bulvarlara açıldığı şehir merkezindeki el-Kerame Meydanı'na ulaştığımızda dükkanların çoğu açıktı, ancak araç ve yaya hareketliliği oldukça zayıf görünüyordu. Kuruyemiş ve şekerleme satan bir dükkânın sahibi bu durumu bugünün cuma ve resmî tatil olmasına bağladı ve ‘normal günlerde daha fazla yoğunluk olduğunu’ vurguladı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili resmi bir güvence işareti olarak, mağaza ve kafelerin iş yaptığı tüm ana yollarda İç Güvenlik Güçleri personeli konuşlandırılmadı. Ancak Ceramana'nın girişlerindeki kontrol noktalarında konuşlanan güvenlik personeli, hem giriş hem de çıkış yollarındaki araçları kapsamlı bir şekilde denetliyor.

Bölgedeki Dürzi toplumundan bir aktivist, Ceramana'daki durumun ‘Suveyda'daki olaylar başladığından beri sakin olduğunu ve herhangi bir değişiklik olmadığını’ doğruladı. Aktivist, “Hükümet birimleri her zamanki gibi çalışmalarına devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, güvenlik, istikrar ve sivil barışı koruma görevlerini yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan aktivist, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu, Ceramana'nın Doğu Guta'nın komşusu olduğunu, Şam ile ilişkilerin iyi ve etkili olması gerektiğini, ayrıca kent ve çevresinde iç barışın korunmasına bağlı kalınması gerektiğini belirtti.

Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Aktivist, ‘Suveyda'daki ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması ve vilayetteki sivillere yardım ulaştırmak için insani yardım geçişlerinin açılması talepleri’ olduğunu belirtti. Aktivist, ‘bölgenin komşu kasaba ve köylerden herhangi bir tacize maruz kalmadığını ve Suveyda'daki olayların patlak vermesinden bu yana herhangi bir iç sorun yaşanmadığını’ vurguladı.

Bir başka yerel kaynak ise ‘semt sakinlerinin herhangi bir çatışma ya da anlaşmazlıktan uzak durmak istediklerini, çünkü Ceramana'nın devletin bir parçası olduğunu’ vurgulayarak, “Bu bölgeyi korumak devletin sorumluluğudur ve semt sakinleri de bu konuda devlete yardımcı olmaktadır” dedi.

Ancak kaynak Şarku’l Avsat'a ‘bazı sakinlerin Suveyda'da yaşananlar ışığında banliyönün komşu kasabalardan taciz ya da saldırılara maruz kalacağına dair korkuları olduğunu’ gizlemedi. Kaynak, “Bu korkulara yanıt veren, bölgenin girişlerine ek kontrol noktaları kuran ve kontrol noktaları ile banliyö çevresinde gözetimi artıran İç Güvenlik Güçleri ile iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.

İdari olarak Rif Şam'ın bir parçası olan ve Şam'ın merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan Ceramana, 1990'ların sonunda kentsel bir rönesansa tanıklık etti.

Yerel tahminlere göre 2011 başlarında Beşşar Esed rejimine karşı Suriye devriminin patlak vermesinden önce nüfusu 600 bin civarındaydı ve çoğunluğu Dürzi ve Hıristiyanlardan oluşuyordu.

Savaş yıllarında çatışmalara sahne olan tüm Suriye vilayetlerinden yüz binlerce yerinden edilmiş insana sığınak görevi gören bölgenin nüfusu, 14 yıl süren iç savaş boyunca önemli ölçüde arttı. Bazı sakinlerinin tahminlerine göre şu anda Ceramana’nın nüfusu yaklaşık iki milyon.

Ceramana'ya yönelik büyük göç dalgalarından sonra, nüfus tüm vilayetlerin, milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin bir karışımı haline geldi.

Silahlı muhalif gruplar Kasım 2024'ün sonlarında ülkenin kuzeybatısında Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nu başlatıp Şam'a yaklaşırken, Ceramana halkı eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi ve Beşşar Esed rejimi 8 Aralık'ta düştü.

Ancak Ceramana, 28 Nisan'da İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından çok sayıda kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına sahne oldu.

Suriyeli yetkililer o dönem, yerel aktörler ve ileri gelenlerle yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde Ceramana'da kontrollerini genişletmeyi ve güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamayı başardılar.