Putin'in nükleer çantası ilk kez görüntülendi

Putin'in nükleer çantası ilk kez görüntülendi
TT

Putin'in nükleer çantası ilk kez görüntülendi

Putin'in nükleer çantası ilk kez görüntülendi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer füze fırlatma düğmesi bulunan nükleer çantası ilk kez bir televizyon kanalında görüntülendi.
Sovyetler Birliği döneminde kullanılan Vladimir Putin döneminde geliştirilen nükleer füze fırlatma düğmesi bulunan çantanın görüntüsü Rusya Savunma Bakanlığı’nın resmi yayın organı Zvezda’da yayınlandı.
Birçok Sovyet liderinin kullandığı, Rusya’nın ilk Başbakan’ı Boris Yeltsin’den sonra Putin’in de yanından ayırmadığı nükleer çantanın gizemi gün yüzüne çıktı. Zvezda TV’de yayınlanan bir programda askeri uzman Aleksey Egorov sır dolu çantanın görüntülerini yayınladı. Programda çanta detaylarıyla incelenirken çantanın tarihsel süreci de ele alındı. Askeri uzman çantanın Sovyetler Birliği döneminde ‘Kazbek’ adıyla kullanıldığı buradaki amacın askeri komuta merkezine kodlar göndererek olası bir savaşın başlatma talimatının verilmesinin amaçlandığı ifade edildi. Çantanın Putin’in devlet başkanlığına seçilmesinden sonra geliştirilmeye başlanıldığı ifade edilirken çantaya ‘Çeget’ isminin verildiği aktarıldı. Askeri uzman çantanın çalışma sistemini anlatarak bir flash bellek aracılığıyla daha önce oluşturulan savaş talimatının kodlarının stratejik silahların komuta merkezine iletildiği ve nükleer başlıklı balistik füzelerin bu komut ile birlikte ateşlenebileceği ifade edildi.
Televizyon programında nükleer savaş talimatı verilen çantanın yanı sıra 2 çantanın daha bulunduğu bu çantaların ise bilgisayar bağlantıları ile doğrudan komuta merkezleri ile bağlantıya geçtiği aktarıldı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, söz konusu çantayı hemen hemen her yurtdışı seyahatinde ve Rusya’nın uzak noktalarındaki toplantılarında yanında götürüyor. Televizyon programında çantayı taşıyan kişinin ise bu çanta üzerinde uzmanlaşmış bir asker olduğu belirtiliyor.
Çantanın 2 önemli düğmesinin bulunduğu bu düğmelerden beyaz olanına basıldığı zaman özel kodların stratejik füze merkezlerine gönderildiği ve doğrudan talimatın gerçekleştiği ifade edildi.



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP