ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye'ye yaptırım öngören tasarıyı onayladı

Trump ve Erdoğan’ın geçtiğimiz ay Washington’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AFP)
Trump ve Erdoğan’ın geçtiğimiz ay Washington’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AFP)
TT

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye'ye yaptırım öngören tasarıyı onayladı

Trump ve Erdoğan’ın geçtiğimiz ay Washington’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AFP)
Trump ve Erdoğan’ın geçtiğimiz ay Washington’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AFP)

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Türkiye’ye yaptırım öngören ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mal varlığı hakkında rapor talep eden tasarıyı kabul etti.
Ankara’nın Moskova’dan S-400 hava savunma sistemi alması reddedilerek, Suriye'deki askeri harekâtlarının ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirildiği söz konusu tasarı, 4 muhalif oya karşı 18 ‘evet’ oyu ile kabul edildi.
Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch, “Senato'nun bir araya gelmesinin ve Türkiye'nin davranışını değiştirmek için bu fırsatı kullanmasının zamanı geldi” yorumunda bulundu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, tasarı oylamasını engellemeye çalıştı ancak Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki fikir birliği nedeniyle bunu başaramadı.
ABD’nin Türkiye-Rusya yakınlaşması endişesi
ABD’nin Türkiye’ye yönelik silah ambargosunu desteklediğini söyleyen Paul, yaptırım uygulanmasına ilişkin  “Trump yönetiminin Türkiye ile yapılan görüşmelerde elini zayıflatacağı gibi Türkiye'yi Rusya'ya daha da yaklaştırır” dedi.
Bunun üzerine söz alan Komisyon Başkanı Risch, Türkiye’nin ABD ve NATO müttefiklerine saygısızlık yaptığını öne sürerek, “Olanlar basit bir şey değil, Türkiye siyasetindeki büyük değişimi yansıtıyor” şeklinde konuştu.
Cumhuriyetçi Risch ile Demokrat Senatör Bob Menendez tarafından önerilen yaptırım tasarısı, yürürlüğe girerse ABD ordusunun Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) mermi satması engelleneceği gibi ABD, Türkiye'ye savunma teçhizat ve materyalleri de satamayacak.
Yaptırım listesinde kimler var?
Yasa tasarısı ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
Bu yaptırımlar, söz konusu yetkililerin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çalışmalarıyla ilgili ziyaretler dışında ABD’ye girişlerini engellemenin yanı sıra varsa ABD’deki mal varlıklarının dondurulmasını içeriyor.
Yaptırım tasarısına göre ABD yönetiminin, Türkiye'nin NATO’daki katılımı hakkında Kongre’ye bir rapor sunması zorunlu tutulurken, tasarıda Türkiye’nin Suriye’deki askeri faaliyetlerinin ABD’nin ulusal güvenliğini olumsuz yönde etkilediği ve bölgedeki istikrarı tehdit ettiği öne sürüldü.
ABD yönetiminin, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri harekâtına ilişkin dışişleri ve savunma bakanlarının varlığında Kongre’ye ayrıntılı bir rapor sunması gerektiği belirtilirken, bu raporun ABD kuvvetlerinin Suriye’nin kuzeydoğusundan çekilmesinin etkilerine yönelik bir değerlendirmeyi içereceği bilgisi yer aldı.
Yasa tasarısında söz konusu raporun aşağıdaki 3 unsuru içermesi gerektiği vurgulandı;
- Askeri harekâtın DEAŞ’ın etki alanını yeniden inşa etme kabiliyeti üzerindeki etkisi.
- Harekâtın Rus ordusu ve Rusya'nın Suriye'deki siyasi etkisi üzerindeki etkisi.
- Türkiye’nin askeri harekâtının İran'ın askeri varlığını arttırma ve Suriye'deki siyasi nüfuzunu dayatma gücü üzerindeki etkisi.
Söz konusu tasarıda ayrıca Rusya ve İran’ın Suriye'deki güvenlik boşluğunu kullanmaya devam ettiği ve ulusal güvenlik alanında ABD’nin çıkarlarına doğrudan tehdit oluşturduğu da ifade edildi.
Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilen yasa tasarısı Senato'da onaylanırsa ABD Başkanı Trump'ın onayına gidecek.
Çavuşoğlu’ndan İncirlik ve Kürecik uyarısı
Senato komitesinin oy kullanmasından birkaç saat önce Türkiye, Washington'un yaptırım uygulaması halinde, İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmakla tehdit etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, katıldığı bir televizyon programının canlı yayınında, “ABD’den yaptırım kararı gelmesi halinde gündeme İncirlik de Kürecik de gelir, her şey gelir. Kötü senaryoyu varsayımlar üzerine konuşmak istemiyoruz. Dayatmayla bir yere varılmayacağını ABD Kongre üyelerinin anlaması gerekiyor” dedi.
ABD’nin F-35 tehdidine değinen Çavuşoğlu, Türkiye’nin savunma sistemine ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “F-35’i alamazsak alternatiflere bakmak zorundayız” yorumunda bulundu.



Şili'de aşırı sağcı aday başkanlık seçimini kazandı

Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
TT

Şili'de aşırı sağcı aday başkanlık seçimini kazandı

Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)

Şilililer dün, Augusto Pinochet'nin diktatörlüğünün sona ermesinden 35 yıl sonra, en sağcı cumhurbaşkanını seçti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun resmi sonuçlarına göre Jose Antonio Kast oyların yüzde 58'ini alırken, rakibi yenilgiyi kabul etti.

10 milyondan fazla oy sayıldıktan sonra, toplam oyların yaklaşık yüzde 70'ini temsil eden sonuçlarla, Kast, geniş bir sol koalisyonun başında bulunan Komünist Parti üyesi Janet Jara'ya karşı açık bir üstünlük sağladı.

51 yaşındaki Jara, yenilgiyi kabul ederek sosyal medya paylaşımında seçmenlerin yüksek sesle ve açıkça konuştuğunu ve cumhurbaşkanı seçilen kişiye tebriklerini ve en iyi dileklerini ilettiğini söyledi.

Muhafazakâr Katolik Cast, kampanyasını Şili'deki suçlarla mücadeleye odakladı ve çoğu Venezuelalı olmak üzere yaklaşık 340 bin belgesiz göçmeni sınır dışı edeceğine söz verdi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği nilgiye göre Kast, askeri diktatörlüğün açık bir destekçisi ve Pinochet hayatta olsaydı ona oy vereceğini söylemişti.

16 Kasım'da yapılan ilk turda, her iki aday da oyların dörtte birini aldı ve sol kanat az bir farkla öndeydi. Ancak, tüm sağcı adaylar birlikte oyların yüzde 70'ini topladı.


Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.