Irak'ta protestocuların yeni başbakan kriterleri neler?

(Independent Arabia)
(Independent Arabia)
TT

Irak'ta protestocuların yeni başbakan kriterleri neler?

(Independent Arabia)
(Independent Arabia)

Ahmed es-Suheyl
Irak'taki siyasi süreç, yeni bir başbakanın görevlendirilmesi için tanınan anayasal sürenin sona yaklaşmasıyla birlikte büyük bir tıkanıklığa sahne oldu. Cumhurbaşkanı Berhem Salih alternatif bir aday görevlendirmek için anayasanın tanıdığı mühlete bağlılığını vurgularken, önümüzdeki sürecin özelliklerini belirleme noktasında siyasi partiler arasında diyaloglar sürüyor.
Irak meydanlarında protesto eylemlerine devam eden göstericiler, ‘siyasi partilerin öne süreceği tüm adaylara’ karşı olduklarını belirterek, partiler arasında yapılan anlaşmalarla ‘ilgilenmediklerini’ ve meydanlarda belirlenen kriterler doğrultusunda yeni ismin belirlenmesini talep ediyor.
Gözlemciler ise ‘kota sistemi’ zihniyetinden vazgeçmeyen partiler için anayasal sürenin bir anlam ifade etmediğini ve duruma kendi çıkarları doğrultusunda yaklaştıklarını ifade ediyor.
‘Vatanımızı geri istiyoruz’
Irak’ın başkenti Bağdat’taki Tahrir Meydanı’nda göstericiler, siyasi partilerin başbakanlık koltuğuna oturacak yeni isimle ilgili görüşlerini almak zorunda olduklarını dile getiriyor. Göstericiler, meydanlarda yoğun bir şekilde ‘vatanımızı geri istiyoruz’ sloganları atıyor.
Göstericilerin dün yayınladığı açıklamada, “Devrimci Irak Halkı! Bildiğiniz üzere biz toprağımızı ve vatanımızı geri istiyoruz. Evet, bizi yönetenler Iraklı olmasına rağmen topraklarımızın gasp edildiğini görüyoruz. Biz devrimciler olarak, zalime ve zulme karşı çıktık. Her gün kanlarımız ve gözyaşlarımız dökülüyor. Kahraman arkadaşlarımızı ve yoldaşlarımızı şehit veriyoruz. Aziz ülkemizin çeşitli şehirleri, zalimlerin çaldıklarını geri almak için barışçıl bir mücadeleye tanıklık ediyor” denildi.
Açıklamanın devamında, bir sonraki dönemde başbakan olacak kişide hangi kriterlerin bulunması gerektiğine dair göstericilerin görüşlerinin alınması gerektiği vurgulandı.
Başbakanlık koltuğu için temel kriterler
Tahrir Meydanı’ndaki göstericilerin tarafından yayınlanan açıklamada başbakanda bulunması gereken temel kriterler şöyle sıralanıyor;

- Şeffaf ve cesur
- Hiçbir parti veya grupla bağlantısı ve çifte vatandaşlığı bulunmayan
- Hakkında daha yolsuzlukla ilgili dava açılmayan
- 55 yaşını geçmeyen
- Daha önce bakan, milletvekili ve valilik gibi görevlerde bulunmayan
- Sonraki seçimde aday olmayacağı sözünü verebilen
- Milli kararlar alan ve hiçbir siyasi partinin etkisinde olmayan
Talepleri oyalama
Gözlemcilere göre, siyasi partiler göstericilerin yeni başbakanda aranacak kriterler konusunda oyalanmasını sağlayarak gençlerin talepleri olan reformları gözden kaçırmaya çalışıyor.
Iraklı aktivist Meymun Abbas, meydanlardaki göstericilerin açıklamasına işaret ederek, “Gençler başbakanlık için belirli bir isim zikretmedi ve zikretmeyecek. Sadece kriterlerini dile getirdiler. Siyasi partiler göstericilerin alternatif başbakan meselesiyle uğraşmasını istiyor ki böylece protestoların başından bu yana dile getirdiğimiz reformları gözden kaçırabilsin. Meydanların görüşü doğrultusunda çıkmayan yasalar bizi temsil etmiyor ve bunları asla kabul etmeyeceğiz” diye konuştu.
Orta yolu bulacak bir aday
Gözlemciler, alternatif bir isim belirleme sürecinde tıkanıklık yaşandığına dikkati çekerek, siyasi partilerin hem çıkarlarının devamını sağlayacak hem de tüm tarafların üzerinde uzlaşı sağlayacağı bir aday formülü üzerinde çalıştıklarını belirtiyor.
Independent Arabia’ya konuşan gazeteci Kasım es-Sencer şu ifadeleri kullandı;
“Siyasi partiler kendilerine yakın bir isim belirlemek istiyor ancak bu göstericiler tarafından kabul edilmeyecektir. Bu durum da partileri, sokağın onayından geçecek bir aday belirmeye mecbur bırakıyor. Fakat bu onların çıkarlarına aykırı. Yeni başbakanı belirleme aşamasında yaşanan tıkanıklık siyasi partileri bir yandan tüm tarafların üzerinde ittifak edeceği bir aday için müzakereler yapmaya diğer yandan süreci uzatmaya itiyor. Siyasi partiler, bu süreçle ilgili anayasada belirtilen süreyi umursamıyor çünkü kendilerini yasaların üzerinde görüyorlar. Bu süreye çıkarları ölçüsünde önem verirler. Partiler özellikle bu süreçte anayasal süreyi, 6 ay da olsa, yaptığı yolsuzlukları örtmek için kullanabilir. Bu nedenle yeni başbakanın (geçici hükümet) görevinin sınırlı olacağı görüşündeyim.”
Kota sistemi için arabuluculuk çabaları
Bağdat Üniversitesi Siyasal Bilimler Profesörü Esir el-Casur, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Siyasi partiler kota sistemi sahasında oynamaktan ve kazançlarından vazgeçmeyecek. En başta kendi çıkarlarına hizmet edecek bir formül üzerinde çalışıyorlar” diye konuştu.
Casur, “Abdulmehdi’nin kurban edilmesi, büyük siyasi partilerin çöküşünün başlangıcıydı. Çünkü Iraklılar onun iki büyük parti arasında yapılan uzlaşmaların sonucunda başbakanlığa getirildiğinin farkındaydı. Abdulmehdi hükümeti, programların uygulanması ve kriz yönetimi konusunda şimdiye kadarki en zayıf hükümetti. Siyasi partiler başbakan belirleme meselesine odaklanarak zaman kazanmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Anayasal boşluk
Iraklı hukuk uzmanı Ali et-Tamimi, Irak anayasasının 76’ıncı maddesine göre 15 gün içerisinde hükümeti kurması için bir adayı görevlendirmesi gerektiğini hatırlatarak, bu zaman diliminde siyasi partilerin herhangi bir aday üzerinde uzlaşamaması halinde anayasal boşluğun ortaya çıktığını belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Tamimi, bu durumda ise 81’inci maddesinin işletilebileceğini söyledi.
Anayasanın 81’inci maddesi, cumhurbaşkanına, geçici hükümeti yönetecek isim belirleninceye kadar başbakanlık koltuğuna oturma hakkı tanıyor.



Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.


İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.