Vesbe olayı Irak'taki protestolara gölge düşürdü

Iraklı göstericiler Bağdat’taki Reşid Caddesi’nde çöp topluyor (AFP)
Iraklı göstericiler Bağdat’taki Reşid Caddesi’nde çöp topluyor (AFP)
TT

Vesbe olayı Irak'taki protestolara gölge düşürdü

Iraklı göstericiler Bağdat’taki Reşid Caddesi’nde çöp topluyor (AFP)
Iraklı göstericiler Bağdat’taki Reşid Caddesi’nde çöp topluyor (AFP)

Iraklı bazı göstericiler, başkent Bağdat’ta yer alan El-Vesbe Meydanı’nda dün, evini ateşe verdiği bir vatandaşı öldürerek, cesedini meydandaki elektrik direğine astı.
Görgü tanıkları, söz konusu şahsın 5 göstericiyi ateş açarak öldürdüğünü iddia etti.
1 Ekim’den bu yana devam eden protestolara gölge düşüren olayın ardından Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a yakınlığıyla bilinen Muhammed Salih el-Iraki’den uyarı mesajı geldi.
Iraki, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, faillerin 48 saat içinde adalete teslim edilmemesi halinde meydanda göstericileri koruyan Sadr Hareketi’ne bağlı Mavi Şapkalıları geri çekme uyarısında bulundu.
Gösterilerin merkezi konumundaki Tahrir Meydanı'nda bulunan göstericiler, yaptığı açıklamayla Vesbe Meydan’ında yaşananları kınadı. Açıklamada protestoların reform amacıyla yapıldığı belirtilerek, barışçıl atmosfere vurgu yapıldı.
Açıklamada, “Bugün (dün) Sevbe Meydanı’nda olanlar, göstericiler, dinler ve insanlık tarafından kınanan, yasalarca cezalandırılan bir suçtur” denildi.
Görgü tanıklarının ifadelerine yer verilen açıklamada, “Vesbe Meydanı’nda evi bulunan şahıs, uyuşturucunun etkisi altında barışçıl göstericilerin üzerine ateş açarak, birkaçını öldürdü. Güvenlik güçlerinin hiçbir müdahalesi olmadı. Bu durum da bazılarını şahsın evine saldırmaya sevk etti ve olanlar oldu. Tüm bu fiiller barışçıl göstericiler tarafından reddedilmektedir” denildi.
Faillerin yargılanması hususunda sorumluluk üstlenmeyen göstericiler, açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Biz sorumlu değiliz, güvenlik güçleri ve yargıdan soyguncuları ve suçluları sorumlu tutmalarını istiyoruz. Beyaz devrimimizin imajının lekelenmesine izin vermemiz mümkün değil. Biz, barışçıl protestocular, El-Vesbe Meydanı'nda olanlar hakkında masumiyetimizi ilan ediyoruz. Aynı şekilde barışçıl çerçevenin dışındaki her türlü davranışa karşı masumiyetimizi beyan ediyoruz. Son talebimiz gerçekleşene kadar barışçıl çerçeveyi koruyacağız.”
Irak Silahlı Kuvvetleri Komutanı Sözcüsü General Abdülkerim Halef, olaya ilişkin yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi;
“Hayatını kaybeden kişi 16 yaşındaydı. İsmi, Heysem Ali İsmail’di. İsmail evinin yakınında toplanan gruplardan orayı terk etmelerini istedi. Bu talebi reddetmeleri üzerine protestocu olduklarını iddia eden gruplarla sözlü tartışmaya girdi. İki taraf arasındaki bu tartışma daha sonra kavgaya dönüştü. Gencin (İsmail) havaya ateş etmesi üzerine, bu gruplar gencin evini molotof kokteyli ile yakarak karşılık verdi. O sırada kalabalık arttı ve evini bastılar, onu öldürdüler, sürüklediler ve bir direğe astılar” dedi.
Ancak Halef’in aktardığı olay ile meydandaki görgü tanıklarının ifadeleri birbiriyle çelişiyor. Görgü tanıklarına göre, genç ile göstericiler arasında normal bir tartışma yaşandı fakat genç daha sonra silahını çıkararak etrafa rastgele ateş açmaya başladı ve olay sırasında en az 5 kişi yaşamını yitirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir aktivist, “Bölgede bir otoparkı bulunan ve gösteriler nedeniyle işleri kötü giden suçlu ile göstericiler arasında önceden bir husumet ve kin vardı. Durum, suçlunun göstericiler üzerine makineli tüfekle ateş açmasına kadar vardı. Bunun ardından göstericiler sabahın erken saatlerinde suçlunun evini kuşattılar, evinin çatısına tırmandılar, sonra onu öldürdüler, evini yaktılar, meydana sürükleyerek bir elektrik direğine astılar” dedi.
El-Vesbe Meydanı’nda bulunan diğer bazı görgü tanıkları ise ‘suçlunun bir göstericiyle tartışmasının ardından tabancasıyla 4 el ateş ettiğini, olayın gelişmesiyle birlikte makineli tüfekle göstericilerin üzerine ateş açtığını ve böylece suçlunun direğe asılmasına giden sürecin başladığını’  ifade ediyor.
Başka görgü tanıklarına göre, “Öldürülen genç, göstericilerin, kendi evinin önünde araç lastiği yakmasına tepki göstermesi üzerine tartışma çıktı. İki taraf arasında sabaha kadar devam eden sürtüşmenin ardından göstericiler, sabah saatlerinde gencin evini basarak, annesini darp etti. Genç bu durum karşısında otomatik silahını alarak göstericilere ateş açtı. Olayda 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Bunun üzerine evi ateşe verilen genç öldürülerek, meydandaki direğe asıldı.”
Irak İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, El-Vesbe Meydanı’nda yaşananları kınayarak, olayı ‘iğrenç bir suç’ diye niteledi.
Komiserliğin açıklamasında, yaşananların ‘yaşam hakkı ve insan haklarının tüm değer ve ilkelerine aykırı olduğu’ vurgulandı.
Benzer bir olayın bir daha yaşanmaması için güvenlik güçleri ile göstericiler arasında işbirliğinin yapılması gerektiği belirtilen açıklamada, barışçıl atmosferin korunması ve sorumluların adalete teslim edilmesi çağrısı yapıldı.
İran’a yakın gruplar da olayı, protestoların barışçıl atmosferi üzerinde şüphe oluşturmak için kullandı.
AFP’de yer alan habere göre, İran destekli milis grubu Asaib Ehli Hak’ın lideri Kays el-Hazeli, “Kaos, kanunsuzluk, zayıf güvenlik güçleri, silahların ve milislerin yayılması daha ne kadar sürecek?” ifadelerini kullandı. Hazeli daha önceki açıklamasında, lideri olduğu grubu göstericilere karşı şiddete başvurmakla suçlamıştı.
Görevinden istifa eden Başbakan Adil Abdulmehdi ise ‘devletin saygınlığını yeniden tesis etmek ve protesto meydanlarını korumak için’ güvenlik güçlerinin silahlarıyla meydanlara girmesi gerektiğini söyledi.
Abdulmehdi, yaptığı açıklamada, “El-Vesbe’deki olay, protesto adı altında devleti işlemez hale getiren, korku yayan ve cinayet işleyen örgütlü grupların varlığına ilişkin daha önce çokça kez dile getirdiğimiz görüşümüzü doğruluyor. Kamu güvenliğini sağlamak adına attığımız her adımda suçlanıyorduk. Artık güvenlik güçlerini silahlarını yeniden almaları, gösteri alanlarını korumaları ve devletin saygınlığını yeniden tesis etmeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.
DPA’nın haberine göre, Yüksek Yargı Konseyi Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, ulusal güvenlik davalarına bakan soruşturma hakiminin, El-Vesbe Meydanı'nda genç adamın öldürülmesiyle ilgili soruşturma başlattığı bildirildi.
Açıklamada, suça ortak olanlar hakkında tutuklama kararının çıkarılacağı belirtildi.



Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
TT

Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)

Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan silahlı hareketler, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın, savaşta kendisine destek veren güçleri silahlı kuvvetlerin emrine tabi kılma kararını uygulamakla ‘ilgilenmediklerini’ açıkladılar.

Bu hareketler, silahlı kuvvetlerin (ordunun) müttefikidir ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) karşı Kordofan ve Darfur bölgesinde ‘Ortak Kuvvetler’ adı altında savaşmaktadır. Bu güçler, Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ve Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi’nden oluşmaktadır.

uı8o9
Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi (Facebook)

Adalet ve Eşitlik Hareketi Sözcüsü Muhammed Zekeriya, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Silahlı mücadele hareketleri şu anda silahlı kuvvetlerin komutası altında isyancı milislere karşı savaşıyor. Ordu Komutanı Orgeneral Burhan'ın bu hareketleri 2007 tarihli Ordu Kanunu'na tabi tutma kararı, Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan hareketlere uygulanmaz. Anlaşma, bu hareketlerin belirli ve üzerinde anlaşmaya varılmış güvenlik düzenlemeleri kapsamında silahlı kuvvetlere entegre edilmesini açıkça belirtiyor” ifadelerini kullandı.

Zekeriya, 15 Nisan 2023'te ordu ile HDK arasında çıkan savaşın, güvenlik düzenlemeleriyle ilgili protokollerin uygulanmasını engellediğini açıkladı.

dfgth
Orduya bağlı Sudan Kalkanı Güçleri'nin komutanı Ebu Akile Kikel (Arşiv)

Zekeriya sözlerini şöyle sürdürdü: “Güvenlik düzenlemeleri, birleştirme ve terhis işlemlerinin ötesinde, güvenlik kurumlarının reformu, ordunun, polisin ve güvenlik güçlerinin komutanlığında tüm Sudanlıların adil temsilinin sağlanması ve uygulamanın takibi için ortak bir üst komite kurulmasını içeren kapsamlı bir süreçtir. Öncelik savaşta zafer kazanmak. Ardından birleşik ve profesyonel bir ulusal ordu kurma yolunda ilerleyeceğiz.”

Burhan, silahlı kuvvetlerin yanında çalışan tüm destek güçlerinin ordu kanunlarına tabi olmasını ve çeşitli bölgelerdeki silahlı kuvvetler komutanlarının emri altında olmasını öngören bir karar çıkarmıştı.

Burhan'ın kararı, ABD Başkanı'nın Ortadoğu ve Afrika Danışmanı Massad Boulos ile İsviçre'nin Zürih kentinde görüşmesinden birkaç gün sonra, Ordu Genelkurmay Başkanlığı'nda yaptığı geniş çaplı değişikliklerin ardından geldi.

Sudan Barış Anlaşması, silahlı hareketlerin orduda birleştirilmesini öngörüyordu, ancak anlaşmanın üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen, bu hareketlerin liderlerinin egemenlik ve bakanlar kurullarında önemli pozisyonlar elde etmelerini sağlayan iktidar paylaşımı protokolü dışında hiçbir madde uygulanmadı ve güvenlik düzenlemeleri maddesi askıda kaldı.

sdfgth
Yaser Arman (sosyal medya)

Savaşın başlamasından bir yıl sonra, Darfur bölgesindeki Silahlı Mücadele Hareketleri Ortak Gücü tarafsızlık pozisyonundan ayrıldığını ve HDK’ye karşı orduyla birlikte savaşacağını açıkladı... Bu güçler, başkent Hartum ile el-Cezire ve Sennar eyaletlerini geri almak için savaşlara katıldı ve HDK’nin kontrolündeki Darfur bölgesini geri almak için Kordofan eyaletinde savaşmaya devam ediyor.

Ordunun saflarında savaşan diğer önemli gruplar arasında İslamcı harekete bağlı Bera bin Malik Tugayları ve General Ebu Akile Kikel komutasındaki Sudan Kalkanı Güçleri bulunuyor.

yu78ı
Sudan ordusu birlikleri el-Gadarif'te (AFP)

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi - Devrimci Akım lideri Yaser Arman, “Diğer güçlerin ve milislerin silahlı kuvvetlere tabi olması kararı, güvenlik sektörü ile siyasi hayat arasında kesin bir ayrım sağlayan yeni düzenlemelerle savaşın sona erdirilmesini ve güvenlik sektörünün devlete tabi olmasını gerektirir” dedi.

Ordu komutanının bazı etkili İslamcı subayları etkileyen ve silahlı kuvvetlerin komuta yapısının yeniden düzenlenmesini öngören kararlarını ‘önemli’ olarak nitelendiren Arman şunları söyledi: “Ordudaki İslamcıların tasfiyesi, istikrar, demokrasi, kalkınma ve komşu ülkelerle ve uluslararası toplumla ilişkilerin düzeltilmesi için temel bir koşuldur. Silahlı kuvvetler hiçbir siyasi oluşumu bünyesinde barındırmamalıdır.”