​Libya Temsilciler Meclisi Başkanı: Trablus’un kurtuluşundan sonra siyasi çözümü destekliyoruz

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Şarku’l Avsat)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Şarku’l Avsat)
TT

​Libya Temsilciler Meclisi Başkanı: Trablus’un kurtuluşundan sonra siyasi çözümü destekliyoruz

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Şarku’l Avsat)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Şarku’l Avsat)

Tobruk merkezli Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi’ne sert eleştiriler yöneltti. Salih, UMH’nin Suheyrat anlaşmasının tek bir harfine bile uymadığını ve halka bir şey sunmadığını ifade etti. Yunanistan’dan Kahire’ye gelen Salih şu ifadeleri kullandı: “Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmaların yasadışı olduğu konusunda Yunanistan ile anlaştık. Ankara’nın Serrac’a gerek deniz yoluyla gerek hava yoluyla kuvvet göndermesi çok zor”
 Şarku’l Avsat'a konuşan Salih'in sorularularımıza cevapları şu şekildeydi:
-Son Yunanistan ziyaretinizin sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
UMH Başkanı Fayiz es-Serrac ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmaların yasadışı olduğu konusunda Yunanistan ile anlaştık. Libya parlamentosu da bu anlaşmayı onaylamıyor. Türkiye ülkemizdeki mevcut durumdan faydalanarak devlet kaynaklarımızı soymaya çalıştı. Uluslararası toplum, konumumuzu biliyor. Yunanistan Parlamento Başkanı, ülkesinin bu anlaşmayı reddettiğini vurguladı. Kıbrıs da Türkiye’nin Libya’yla deniz sınırı olmadığı için anlaşmaya öfke duyanlar arasında.
-Türkiye-Serrac anlaşmasının yasal gerekçeleri var mı?
Bu anlaşmanın herhangi bir yasal temeli yok. Ekonomik bölge, Libya kıyılarından 200 deniz mili kadar uzanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesinin tanımına göre, bu mesafe Libya halkının hakkıdır.
-Libya hakkındaki Berlin Konferansı yol haritasını nasıl görüyorsunuz?
Yaklaşan Berlin konferansı, Avrupa’nın Libya krizi konusundaki tutumunu birleştirmeyi amaçlıyor. Libya halkına yurtdışından çözüm getirmeyi değil.
-ABD ziyareti için davet aldınız. Oradan ne bekliyorsunuz?
Evet ABD tarafından bir Washington ziyareti daveti aldım. Muhtemelen Ocak ayında gerçekleşecek. Bu, parlamentonun meşruiyetinin ABD tarafından tanındığını gösterir. Onlarla devletin nasıl restore edileceği hakkında konuşacağım.
- Peki BM destekli Cumhurbaşkanlığı Konseyinin meşruiyeti?
Bu konsey, meşruiyetsiz doğru. Çünkü Temsilciler Meclisi Vifak  hükümetini onaylamadı. Bugün, silahlı militanlar ise onu düşürdü.
-Türkiye’nin Serrac’a destek için kuvvetlerini göndereceğini düşünüyor musunuz?
“Ankara’nın Libya’ya gerek deniz yoluyla gerek hava yoluyla kuvvet göndermesi çok zor. Yunanistan Türkiye'ye deniz yolunu kapattı. Libya Ulusal Ordusu (LUO) ise başkentteki stratejik bölgeleri kontrol ediyor.
-Dünya ülkelerinden parlamento ve geçici hükümetin tanınmasını yenilemelerini istediniz mi?
Bütün ülkeler Libya parlamentosunu tanıyor. Suheyrat anlaşmasının tek bir harfine bile uymayan UMH hükümetinin tanınması yerine halk tarafından seçilen Temsilciler Meclisi’nin güvendiği geçici hükümetin tanınması için uğraşacağım. Burada şunu merak ediyorum. Cumhurbaşkanlığı Konseyi ve hükümetinin çalışmalarının sürdürülmesinin sebebi nedir? BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ile buluşacağım. Daha önce ise BM, Avrupa Birliği ve Arap ve Mısır parlamentolarından Serrac hükümetini tanımaktan vazgeçmelerini ve elçilerini çekmelerini talep etmiştim.”
-Kahire’yle koordinasyon konusunda ne düşünüyorsunuz?
Mısır'ın tutumu baştan beri net. Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, parlamentoya ve ulusal orduya verdiği desteği defalarca kez doğruladı. Uluslararası toplantılarda da bu desteği vurgulamaya devam ediyor. Libya'yı tehdit eden şeyin Mısır’da ve tüm komşu ülkelerdeki yansımaları nedeniyle sürekli iletişim halindeyiz. Libya'yı restore ederek güvenliğini ve istikrarını sağlamak amacıyla sürekli bir istişare ve koordinasyon içindeyiz.”
-Hala bir siyasi çözüm fırsatı olduğunu düşünüyor musunuz?
Siyasi bir çözümün ilk adımı, başkenti silahlı milislerden ve yabancı savaşçılardan kurtarmak. Ardından diyalog çağrısı yapmak. Libya diyalogu için siyasi çözüm haritası oluşturan bir parlamento komitesi oluşturduk. Çünkü Libya halkı dış çözümleri kabul etmeyecek. Ardından hükümet kurma çalışmaları geliyor. Bizimle beraber olan tüm Libya halkı, yasadışı Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanının izlediği politikaları reddediyor. Dolayısıyla Trablus’un kurtuluşundan sonra siyasi bir uzlaşmayı destekliyoruz.
-Arap Parlamentosu Başkanı Dr. Meşal bin Fehm es-Silmi ile tanıştınız mı?
Evet tanıştık. Ondan Libya parlamentosu huzurunda yemin etmeyen Serrac hükümetini tanımaktan vazgeçilmesini talep ettim. O da konuyu meclise taşıma sözü verdi. Ocak ayında parlamentoda Libya’daki durum üzerine bir konuşma yapması konusunda anlaştık.”
-UMH hükümetine verdikleri güveni geri çekmeleri için Arap dışişleri bakanlarına acil durum toplantısı başvurusunda bulundunuz mu?
Evet resmi bir istek gönderdik, ancak henüz cevap alamadık.
-Son olarak, savaş alanındaki son gelişmeler neler?
LUO büyük adımlar atarak çok başarılı oldu. Artık Trablus’u terörist milislerden arındırabilir. Savaşın bazılarının düşündüğü gibi Trablus sakinlerine karşı olmadığını, aksine başkenti terörizmden kurtarmak amacı taşıdığını söylemeliyiz.
Arap Baharı sürecinde Muammer Kaddafi rejiminin yıkıldığı 2011 yılından bu yana siyasi istikrarın bir türlü sağlanamadığı Kuzey Afrika ülkesi Libya'da birden fazla yönetim bulunuyor.
Libya, 2014 seçimlerinin ardından siyaseten ikiye bölündü.
Bunlardan birisi ülkenin doğusunda, Mısır sınırına yakın Tobruk'ta bulunan Temsilciler Meclisi ve diğeri de Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti.



Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)

Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir Hamas kaynağı dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ateşkes müzakerelerinde şu anda önerilen gerçekçi yaklaşımlar var, ancak anlaşma esas olarak İsrail'e baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı” dedi.

Kaynak, “İsrail tarafından sunulan ve Morag Koridoru’yla ilgili önceki haritalardan geri adım atılmasını içeren yeni haritaların olumlu bir adım olduğunu ve bir anlaşmaya varmak için siyasi ortamın hazırlanmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Ancak halen birçok ayrıntı ve koşulun öne sürüldüğü hassas bir müzakere aşamasında olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamas saldırganlığı sona erdirmek ve soykırımı durdurmakla ilgileniyor. Bu aşamada on kişiyle başlayabilecek bir takas anlaşmasında bir dizi esirin serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir anlaşmaya doğru giden net bir vizyona sahip ve bu anlaşmanın başarılı olması için çok çalışıyor… Herhangi bir gerçek ilerleme İsrail'in Gazze Şeridi'nden net bir şekilde çekilmesine dayanmalıdır ve bu atlanamayacak bir ön koşuldur. Gerçekçi yaklaşımlar var ve bir anlaşmaya yakın olabiliriz, ancak bu esas olarak İsrail işgaline baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı.”

Doha bir haftadan uzun bir süredir, üçüncü bir ateşkes anlaşmasına (ilki Aralık 2023, ikincisi Ocak 2025) varmak üzere Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda Hamas ve İsrail arasında dolaylı görüşmelere sahne oluyor.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının salı günü bildirdiğine göre, insani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi, hastaların çıkışı ve mahsur kalanların geri dönüşüyle ilgili ayrıntıları görüşmek üzere Kahire'de yapılan Mısır-Katar-İsrail görüşmelerinde ilerleme kaydedildi. Kanal, Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Mahmud Reşad'ın Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Filistin ve İsrail taraflarından heyetlerle anlaşmanın önündeki ‘engellerin aşılması’ için görüşmeler yaptığını bildirdi.

İsrail daha önce kuvvetlerinin Refah kenti yakınlarındaki Mısır sınırı boyunca uzanan üç kilometre genişliğindeki tampon bölge ve Refah'ı Gazze Şeridi'nin ikinci büyük kenti olan Han Yunus'tan ayıran Morag Koridoru da dâhil olmak üzere nispeten geniş bir alanda kalmasında ısrar etmişti.

Filistin ve İsrail basınında yer alan haberlere göre Hamas, İsrail güçlerinin Mart ayındaki son ateşkesin çökmesinden önce konuşlandıkları mevzilere geri çekilmesini talep ediyor. Bu mevziler, İsrail’in son dönemde kontrol ettiği yeni bölgeleri ve ‘insani yardım şehri’ olarak bilinen, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 365 kilometrekarelik toplam alanının yüzde 40’ını kapsayan izole edilmiş bölgeyi kapsamıyor. Söz konusu bölgenin yaklaşık 600 bin Gazzeliyi barındırması öngörülüyor, ayrıca ileride daha fazla kişiyi yerinden etmeye uygun şekilde planlanmış. Bu şehir, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki coğrafi bağlantıyı da ortadan kaldırıyor.