Atom bombasından kurtulan iki binayı Hiroşima belediyesi yıkacak

Hiroşima'da yıkılacak binalardan biri (BBC)
Hiroşima'da yıkılacak binalardan biri (BBC)
TT

Atom bombasından kurtulan iki binayı Hiroşima belediyesi yıkacak

Hiroşima'da yıkılacak binalardan biri (BBC)
Hiroşima'da yıkılacak binalardan biri (BBC)

Japonya'nın Hiroşima kentinde ABD'nin 1945'te attığı atom bombasında ayakta kalan iki binanın yıkılmasına karar verildi. 
Halktan korunmaları yönünde gelen çağrılara rağmen haklarında yıkım kararı alınan binalar 1913'te inşa edildi ve askerler için üniforma üreten fabrikanın deposu olarak kullanıldı. 
BBC'de yer alan habere göre, atom bombası felaketi sonrası şehirde ayakta kalan en büyük yapılardan olan binalar bir süre geçici hastane olarak hizmet verdi, daha sonra da üniversite öğrencilerinin konaklaması için kullanıldı. 
Hiroşima yerel yönetimi şu anda kullanımda olmayan iki binayı 2022 itibarıyla yıkmayı planladığını duyurdu. Gerekçe olası bir depremde binaların yıkılma tehlikesinin bulunması.
Yapı kompleksine dahilüçüncü bir binanınsa yıkılmayarak güçlendirileceği belirtildi. Ancak Hiroşimalılar yerel yönetime "tarihi değeri" olan tüm binaları koruma çağrısında bulundu. 
Atom bombası atıldığında yıkılması planlanan binalrdan birinde bulunan ve şimdi onların korunmasını talep eden grubun liderliğini yapan 89 yaşındaki Iwao Nakanişi, "Binalar nükleer silahların ortadan kaldırılmasını teşvik edecek tesisler olarak kullanılabilir" dedi. 
Mainichi gazetesine konuşan Nakanişi "Gelecek nesile bu trajediyi anlatmanın tarihi önemi düşünülürse bu yıkımı kabul etmemezin yolu yok. Şiddetle buna karşı çıkıyoruz" dedi.
Hiroşima'da ne olmuştu?
ABD'nin 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya attığı ve kentin büyük kısmını yıkan atom bombası yaklaşık 80 bin kişinin ölümüne, 35 bininin de yaralanmasına yol açmıştı.
Sonraki yıllarda radyasyonun neden olduğu hastalıklar nedeniyle ölü sayısı 140 bine yükselmişti.
3 gün sonra ABD, Japonya'nın Nagasaki kentine de atom bombası atmıştı. 
Japonya Hiroşima'daki bombardımandan 6 gün sonra teslim olmuş ve 2. Dünya Savaşı resmen sona ermişti. 
Kentte atom bombasının yıkamadığı Hiroşima Barış Anıtı (eskiden Hiroşima İli Ürün Sergi Salonu ) UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştı. 
Anıta bir süre önce yapılan güçlendirme çalışmasıyla yapının 6 büyüklüğündeki  depremlere dayanması sağlanmıştı. 



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC