Fazla tüketilen bitki çaylarına dikkat

Fazla tüketilen bitki çaylarına dikkat
TT

Fazla tüketilen bitki çaylarına dikkat

Fazla tüketilen bitki çaylarına dikkat

Her şeyin fazlasının zarar olduğunu ifade eden Dahiliye Uzmanı Sedat Aksın, sağlık bulunması için içilen bitki çaylarının da buna dahil olduğunu söyledi.
İnsan vücudunun bütün gıda maddelerine, başta su olmak üzere yediğimiz içtiğimiz her şeye ihtiyaç duyulduğunu belirten Rommer International Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Dahiliye Uzmanı Dr. Sedat Aksın, “Suya, yağa, karbonhidrata ve proteine ihtiyacımız var. İnsanın doğru beslenmesi önemlidir. Dengeli beslenmeyen su içmeyen insanların matobalizması düzgün çalışamaz. İnsan vücudu soğuktan da etkilenir, sıcaktan da etkilenir. Yani ortalama 20 derece oda sıcaklığı münasiptir. İnsan vücudu 36 buçuk derece ile 37 arasında çalışır. Bu ısıyı koruyabildiğimiz sürece vücudumuz verimli çalışır. Ne sıcakta uzun süre kalalım, ne soğukta uzun süre kalalım. Mutlaka doğru ısıyla doğru şekilde yaşamamız lazım. Günde yaklaşık 2,5 litre suya ihtiyacımız var” dedi.
Niteliği bilmeyen içeceklerin içilmemesi gerektiğine değinen Aksın, “Yani kalitesinin düzgün olması lazım. Bayat olmaması lazım. Afro toksini olmaması lazım. C vitamininin ölmemesi önemli, çünkü ufak bir ısıda bile C vitamini bozulur. Kaynar suda içtiğimiz bitki çaylarının faydası oldukça sınırlıdır. Defalarca ıhlamur, ada çayı içmek zarar verebilir. Günde 1-2 fincandan fazla bitki çayları içmememiz gerekir. Sürekli bitki çayı içenlerin bağırsaklarında mineral atımı bozulur. Fayda yerine zarar da verebilir. Kaynar halde içmememiz gerekir. Oda sıcaklığında, ılığa yakın olması gerekir. Yani kabızlık için bile ot tavsiye edildiğinde o otunda abartılmaması gerekir” diye konuştu.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe