Irak'ta tüm gözler Cumhurbaşkanı Salih'e çevrildi: Başbakanlık koltuğuna kim oturacak?

Adil Abdulmehdi (AFP)
Adil Abdulmehdi (AFP)
TT

Irak'ta tüm gözler Cumhurbaşkanı Salih'e çevrildi: Başbakanlık koltuğuna kim oturacak?

Adil Abdulmehdi (AFP)
Adil Abdulmehdi (AFP)

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in yeni başbakanı görevlendirmesi için tanınan anayasal süre bugün sona erdi.
Irak’ta protestoların baskısı altında bu ayın başında görevinden istifa eden Başbakan Adil Abdulmehdi’nin ardından hangi isimin başbakanlık koltuğuna oturacağı hususunda ne siyasi partiler kanadında ne de meydandaki göstericiler arasında belirli bir isim üzerinde uzlaşı sağlanabildi.
2018 seçimleri sonrasında da anayasada öngörülen ‘başbakan adayı en büyük meclis grubu’ tarafından seçilir maddesi uygulanamadı ve iki büyük siyasi partinin ittifakı sonrasında Abdulmehdi başbakan olarak göreve başladı.
Abdulmehdi’nin istifası sonrasında parlamentoda en çok sandalyesi bulunan Sairun Koalisyonu’nun ‘en büyük meclis grubu’ sıfatıyla başbakan adayı belirleme hakkından feragat etmesi, yeni başbakanın seçilmesiyle ilgili maratonu başlatmış oldu.
Siyasi partiler maraton sürecinde sokağın nabzını yoklamak için ana akım medya ve sosyal medya üzerinde birçok ismi dolaşıma koydu. Ancak başkent Bağdat’taki Tahrir Meydanı’nda bulunan göstericiler, ‘siyasi partilerle bağlantısı bulunmayan bağımsız bir isim’ kriterini karşılamadığı gerekçesiyle tümünü reddetti.
Bunun son örneği, adaylık için ismi kulislerde en çok zikredilen eski Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Muhammed Şiya es-Sudani oldu.
Irak’ın eski Başbakanı Nuri el-Maliki liderliğindeki Dava Partisi ve Kanun Devleti Koalisyonu ile Hadi el-Amiri’nin liderliğindeki Fetih Koalisyonu tarafından desteklenen Sudani, Kürt ve Sünni grupların da desteğini almıştı.
Ancak Sudani ismi, protesto meydanlarındaki göstericilerin tepkisiyle karşılaştı. Göstericiler, Sudani’nin geçtiğimiz günlerde Dava Partisi ve Kanun Devleti Koalisyonu’ndan istifa kararına dikkati çekerek ‘istifa eden değil, bağımsız’ yazılı pankartlarla adaylığını reddettiklerini belirtti.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in bir sonraki hükümeti kurmakla görevlendireceği ismi, bugün yayınlayacağı kararname ile duyurması bekleniyor. Ancak bu karar, ülke siyasetinde keskin bölünmelerin yaşandığı bir atmosferde ele alınacak.
Cumhurbaşkanı Salih’e tanınan anayasal sürenin bitimine doğru ön plana çıkan diğer bir aday da Yüksek Öğretim Bakanı Kusay es-Süheyl oldu. Suheyl’e destek veren partiler arasında, Irak’ın eski Başbakanı Nuri el-Maliki liderliğindeki Dava Partisi ve Kanun Devleti Koalisyonu,  Hadi el-Amiri’nin Fetih Koalisyonu, Hamis El Hancer’in Ulusal Eksen Cephesi ve Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi’nin Güçler Birliği Koalisyonu bulunuyor. Suheyl’in adaylığına karşı çıkan cephede ise Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sairun Koalisyonu, Ammar el-Hakim’in Ulusal Hikmet Hareketi, Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi’nin Nasr Koalisyonu yer alıyor. Kürt partiler ise hangi cephede yer alacağına ilişkin henüz bir pozisyon belirtmedi.
Beyarık El-Hayr Partisi’nin lideri Muhammed el-Halidi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘resmi prosedürler açısından bu veya şu ismin zikredilmesinin yanlış olduğunu’ söyledi.
Kendisinin de aralarında bulunduğu 170 milletvekilinin üzerinde uzlaşı sağladığı aday ismini dün Cumhurbaşkanı Salih’in temsilcisi ile görüşmesinde teslim ettiğini söyleyen Halidi, “Zira biz milletvekilleri olarak farklı blokları ve bileşenleri temsil ediyoruz ve herhangi bir adayı geçirme veya reddetmede çoğunluğa sahibiz. Cumhurbaşkanı 170 milletvekilinin beyanını göz önüne almadan bir aday seçmeyecektir. Ayrıca bizim adayımız istenen kriterlere uygun. Başka partiler farklı bir isim önerse dahi bu kadar milletvekilinin onayı olmadan önerilen isim meclise giremez” ifadelerini kullandı.
Öte yandan bağımsız Milletvekili Faik eş-Şeyh, dün sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı bir anket sonrasında, adaylığını ilan ederek, ilgili resmi yazıyı Cumhurbaşkanı Salih’e ilettiğini açıkladı.
Irak Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş- Şammari, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Bir sonraki başbakanın görevlendirilmesi anayasa çerçevesine uygun olmalıdır. Siyasi partilerin bu konuda anayasal mekanizmaları aktif hale getirmesi gerekir” dedi.
Şammari, açıklamasında, “Yeni dengelerin ortaya çıkmasıyla birlikte aday gösterme formatının de değişmesi gerekir. Nitekim bu yeni dengeyi ortaya çıkaran sokaktır. Bu dengenin, başbakanlık koltuğuna oturacak kişinin daha önce siyasi sürecin uzağından veya yakınından geçmeyen yeni bir isim talep etmesi, özellikle Kanun Devleti, Fetih ve Bina koalisyonlarının isteklerine muhaliftir” ifadelerini kullandı.
Haydar el-İbadi liderliğindeki Nasr Koalisyonu, dünkü açıklamasında, yeni süreçte ‘hizipçilik atmosferinin korunmasının geçiş dönemindeki reformları baltalayacağını’ uyarısında bulundu. Açıklamada, reformların hayata geçirilmesi için yeni ismin bağımsız olması gerektiği vurgulandı.



Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
TT

Rapor: Husi tüccarlar silah satmak için X ve WhatsApp kullanıyor

Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)
Sana'da bir caddede güvenlik aracındaki silahlı Husi militanları (EPA)

Bir rapora göre, Yemen'deki Husi silah tüccarları X ve WhatsApp'ı, uygulamaların politikalarını açıkça ihlal ederek, bazıları Amerikan yapımı olan silahları satmak ve kaçırmak için kullanıyor.

Husiler 2014 yılından bu yana Yemen'in büyük bir bölümünü kontrol ediyor ve ABD, Kanada ve diğer ülkeler tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.

The Guardian'ın haberine göre büyük teknoloji şirketlerini sorumlu tutmaya odaklanan Washington DC merkezli Technology Transparency Project (TTP) tarafından hazırlanan rapor, Husi silah tüccarlarının her iki platformda da aylardır açıkça ticari silah mağazaları işlettiğini ortaya koydu.

Rapora göre satıcılar X'te 130, WhatsApp'ta 67 hesap açarak yüksek güçlü tüfekler, bomba atarlar ve diğer askeri teçhizatı satışa sundular.

Silah tüccarlarının birçoğu ABD yapımı gibi görünen, bazılarında “ABD hükümet malı” logosu bulunan silahların yanı sıra “NATO” logolu Batı askeri silahlarını da sattı.

Raporda silah satıcılarının müşterileri belirtilmiyor, ancak silahların yüksek fiyatları göz önüne alındığında (bazı tüfekler 10 bin dolara kadar satılıyor) alıcıların diğer silahlı gruplar olması muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre WhatsApp'ın sahibi Meta ve X, platformlarında silah ticaretini engelliyor.

Silah tüccarlarının birçoğu X Premium abonesi ve WhatsApp Business kullanıcısıydı.

Teknoloji Şeffaflık Projesi Direktörü Katie Paul, “Hem X hem de WhatsApp'ın silah satışına karşı politikaları var, ancak ABD'nin belirlediği bir terörist grupla bağlantılı silah tüccarlarının platformları üzerinden silah ticareti yapmasına izin veriyorlar. Bu durum ABD'nin ulusal güvenliği için risk oluşturuyor” dedi.

Raporla ilgili açıklama yapan bir WhatsApp sözcüsü şunları söyledi: “Hizmetimizi kullanmaya çalışan ABD'li terör örgütlerini tespit edersek ya da bunlardan haberdar olursak, yasal yükümlülüklerimize uymak için hesapları engellemek de dahil olmak üzere uygun önlemleri alacağız.”

WhatsApp daha sonra The Guardian tarafından kendisine gönderilen iki hesabı engelledi, ancak şirketin denetimlerinin başlangıçta silah tüccarlarının hesaplarını nasıl gözden kaçırdığına ilişkin soruları yanıtlamadı.

X ise raporun bulguları hakkında yorum yapmayı reddetti.