Üst solunum yolu enfeksiyonu kulaklarınızı vurabili

Üst solunum yolu enfeksiyonu kulaklarınızı vurabili
TT

Üst solunum yolu enfeksiyonu kulaklarınızı vurabili

Üst solunum yolu enfeksiyonu kulaklarınızı vurabili

Op. Dr. Servet Karaca, "Yakın zamanda geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonları, menenjit, kabakulak enfeksiyonu, kızamık, suçiçeği, zona hastalıkları ani işitme kaybına yol açabilir. Ayrıca bu enfeksiyonlar sonrasında kişiler tat alma ve koku duyularını da kaybedebilir." dedi.
Çamlıca Medipol Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümünden Op. Dr. Servet Karaca, ani işitme kaybının altında üst solunum yolu enfeksiyonlarının olabileceğine dikkat çekti. Op. Dr. Karaca, kulakta ani başlayan işitme kaybı veya çınlama şikayeti oluştuğunda acilen tedavi edilmesi gerektiğini belirterek, altında yatan nedenleri şöyle sıraladı: "Hastaların öyküsünde genellikle yakın zamanda geçirilmiş bir üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü mevcut oluyor. Yakın zamanda geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonları, menenjit, kabakulak enfeksiyonu, kızamık, suçiçeği, zona hastalıkları ani işitme kaybına yol açabilir. Ayrıca bu enfeksiyonlar sonrasında kişiler tat alma ve koku duyularını da kaybedebilir. Bu nedenle bu enfeksiyonlar esnasında işitme, koku alma ve tat alma duyusunda kayıp hisseden kişilerin acil olarak bir Kulak Burun Boğaz hekimine müracaat etmeleri gerekiyor."
Tansiyona dikkat
Op. Dr. Karaca, ani işitme kaybının altında yatan diğer nedenleri ise şöyle açıkladı: "Vasküler yani damarsal nedenler de işitme kaybına neden olabilir. Yüksek tansiyon, hiperlipidemi yani kolesterol ve kan yağ miktarının yüksek olması gibi hastalıklara sahip bireylerde vücudun hemen her damarında tıkanıklık oluşma riski mevcut. Kulak sinirini besleyen damarların tıkanması sonucu ani başlayan işitme kayıpları oluşabilir. Ayrıca kronik böbrek yetmezliği olan kişilerde diyaliz sonrası erken dönemde geçici ama zamanla kalıcı işitme kayıpları ortaya çıkabilir. Bunlar ani işitme kaybı sınıfına dahil olmayıp farklı yaklaşımlar gerektirir. İdiyopatik yani nedeni bilinmeyen ani işitme kaybı da sıkça görülüyor. Bu durumda doğrudan hiçbir sebep bulunamaz. Ama bu vakalarda çoğunlukla sebep yine virüsler olarak tespit edildi."



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe