İslam İşbirliği Teşkilatı, Kuala Lumpur Zirvesi'nden rahatsız

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin
TT

İslam İşbirliği Teşkilatı, Kuala Lumpur Zirvesi'nden rahatsız

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dışında Müslümanları ilgilendiren konuların konuşulması amacıyla düzenlenen toplantı ve zirvelere karşı uyarılarda bulundu. Yusuf bin Ahmed el-Useymin, bu minvaldeki toplantılara yönelik çağrıların ilk defa yapıldığını ve bunun uluslararası toplumun önünde Müslümanları güçsüz kılacağını savundu. Useymin, İslam İşbirliği Teşkilatı dışında zirve veya toplantı düzenlemenin İslam ümmetinin yararına olmadığının altını çizdi. İslam İşbirliği Teşkilatı, dünyada çok sayıda çatışmaların meydana geldiği bu zamanda kuruluşunun 50.yılına giriyor.
Useymin'in açıklamaları Kuala Lumpur Zirvesi’nin yapıldığı bir zamanda geldi. Zirveye Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani katıldı. Bu zirve "Mini İslam Zirvesi" olarak adlandırıldı. Zirveye katılması beklenen Pakistan Başbakanı İmran Han ise boykot kararı aldı.
Kuala Lumpur Zirvesi, İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki yetkililerden ve Müslümanlardan sert eleştiri aldı. Söz konusu zirve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın faaliyetlerini baltalama çabası olarak değerlendirildi. Kuala Lumpur Zirvesi, Müslümanlara vereceği zararın büyüklüğü göz önüne alınıp “zarar zirvesi” olarak isimlendirilirken İslam ümmetinin hiçbir sorununa hizmet etmeyeceği de öne sürüldü.
Pakistan Alimler Meclisi Başkanı Şeyh Muhammed Tahir el-Eşrefi, “52 devlet katılmayı reddederken nasıl İslam işbirliği için düzenlenen bir zirve olabilir?” dedi. Kuala Lumpur Zirvesi’ni yönelik eleştirilerde bulunan Eşrefi, “Orada İslam ümmeti için bir zirve düzenlenmiyor. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz bu zirvede yok. Suudi Arabistan İslam ümmetinin merkezidir” dedi.
Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmed Al Halife, “Kral Salman bin Abdülaziz Malezya Başbakanı'na ortak İslami eylemlerin İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında yapılması gerektiğinin önemini vurguladı. Hangi zirve ümmetin çıkarına, Riyad'daki İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi mi yoksa dünyanın öbür ucunda gerçekleştirilen Mini İslam Zirvesi mi?” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistanlı hukukçu Sultan El-Meşali, “İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ülkeleri arasındaki dayanışma ve işbirliği bağlarını güçlendirmeye çalışan hükümetler arası bir organizasyondur. Siyasi, insani, ekonomik, kültürel ve bilimsel alanlarda ortaya konan İslami çabaları koordine eder. 50 yıl önce, İslam dünyasından 25 ülke, ortak sebepler doğrultusunda toplu işbirliğinin temellerini atmaya karar verdi. Bu topluluk, İslam İşbirliği Teşkilatı adı altında 57 ülkenin katılımıyla ortaya çıktı. Kral Faysal bin Abdulaziz, Müslümanların ilk toplantısı için çağrı yapan ilk isim oldu. Kuruluşunun üzerinden 5 yıl geçmesinin ardından organizasyon üye devletlerin dış ilişkilerinin önemli bir bölümünü oluşturan bir saha haline geldi” açıklamalarında bulundu.
Sultan El-Meşali, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın performansının İslam ulusunu ilgilendiren meseleleri savunma noktasında geçtiğimiz yıllara nazaran gelişme kaydettiğini sözlerine ekledi. Sultan El-Meşali, “İslam İşbirliği Teşkilatı, üye devletlerin karşılaştığı zorlukları özenle ele alıyor. İİT, son yıllarda İslam ümmetinin kolektif iradesini temsil etmeye layık uluslararası bir örgüt olmayı başardı. Birçok alanda uluslararası düzeyde vazgeçilmez bir taraf oldu. Özellikle medeniyetler arasındaki diyalog, İslam imajının savunulması, terörizm ve aşırılıkla mücadele, İslamofobi olgusu ve üye olmayan devletlerdeki Müslüman toplumların sorunları gibi meselelerde önemli bir rol üstleniyor.
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, “Liderlik ve uzmanlık İİT’yi ayrıcalıklı kılan iki özelliktir. 50 yıl önce bulunduğu çağın ötesinde bir fikirle kuruldu. İslam dünyasının krizler, iç savaşlar, radikalizm, terörizm ve dünyanın birçok ülkesinde var olan nefret temelli ve İslam aleyhtarlığını körükleyen söylemlerin baskısı altında olduğu bugünlerde, İslam İşbirliği Teşkilatı’na duyulan ihtiyaç herhangi bir zamanda duyulan ihtiyaçtan çok daha büyüktür. Müslüman toplumların durumunu takip etmek, İslamofobi olarak bilinen olguyla mücadele etmek ve ılımlılık mesajını benimsemek İİT’nin sorumluluklarındandır. Çünkü İİT dünyada Müslümanlarla ilgili meseleleri ele alan neredeyse tek uluslararası örgüttür. İslam İşbirliği Teşkilatı, üye devletlerin yaşadığı ve halihazırda yaşıyor olduğu zor zamanda kendisinden beklenilenin farkında. İİT Genel Sekreterliği bünyesinde Savtu'l Hikme Merkezi’ni (Sawt Al- Hikma/Hikmetin Sesi) kurarak terörizm, nefret söylemi ve radikalizmle mücadele çalışmalarını hızlandırdı. Savtu'l Hikme Merkezi, hoşgörü ve itidal dilini güçlendiriyor ve birtakım iddialara karşı cevaplar veriyor. Bu merkez, bulanık suda avlanmak ve Müslüman gençleri kötü emellerine alet etmek için kullanmak isteyenlerin planlarını boşa çıkarıyor.” açıklamalarında bulundu.
Ayrıca, birçok Batı ülkesi özel elçiler atama veya İİT’nin yurtdışındaki ofisleri ile koordinasyon kurma yoluyla İİT ile olan ilişkilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bunda İİT’nin kapsamlı faaliyetleri etkili olmuştur. Uluslararası ve bölgesel kuruluşlar uluslararası forumlarda İslam İşbirliği Teşkilatı ile istişarelerde bulunmaya başlayarak, ortak kaygılarla ilgili birçok konuda işbirliği yapmak için çalışıyorlar.
İİT ekonomik, sosyal, insani ve kültürel alanların yanı sıra bilim ve teknoloji, kadının sosyal hayattaki konumunun güçlendirilmesi, gençlerin, çocukların ve yaşlıların koşullarının iyileştirilmesi ile ilgili konularda on yıllık bir program hazırladı. Bu programın amacı; İslam dünyasının yüzleştiği sıkıntılar ve yeni gelişmeler karşısında önceliklerin formüle edilmesi yoluyla arzu edilen dönüşüm sürecinin sağlanmasıdır.
İslam İşbirliği Teşkilatı siyasi düzeyde Müslümanları ilgilendiren meseleleri ele almak için birçok toplantı düzenledi. Kral Salman Bin Abdülaziz liderliğinde Mekke’de 10 Temmuz 2018’de gerçekleştirilen ve Afganistan’daki Müslüman alimlerin katıldığı toplantı bunlardan biridir. Toplantının hedefinde Afganistan İslam Cumhuriyeti’nin istikrara kavuşturulması vardı. Mekke ayrıca 2006'da Sünni ve Şii alimlere ev sahipliği yaptı. Toplantıda Irak’taki mezhep fitnesinin son bulmasını öngören “Mekke Vesikası” imzalandı.
İslam dünyasının kültürel düzeyde karşı karşıya kaldığı zorluklar, günden güne daha da şiddetleniyor. İİT siyasi, toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda birçok boyutuyla ve hızlı bir şekilde gerçekleşen küresel değişime ayak uydurulması amacıyla önceliklerini yeniden düzenlemiştir. Bu bağlamda, kadının sosyal hayattaki konumunun güçlendirilmesini desteklemek ve teşvik etmek üzere entelektüel ve kültürel yarışmalar ve ödüller içeren yeni bir eylem planı tasarlamıştır.
İİT, insani düzlemde ise doğal afetler ve çatışmalardan etkilenen ülkeleri desteklemek amacıyla müttefikleriyle işbirliği yapma çabalarını sürdürdü.  İİT, Somali'de kalkınma ve insani projeleri hayata geçirme amacıyla Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi ile önemli bir anlaşma imzaladı. Anlaşma İİT’nin Mogadişu’deki ofisinde imzalandı. Bakanlık kararı ile İİT’nin Mogadişu’deki bürosu bölgesel bir temsilciliğe dönüştürüldü. Örgüt ayrıca, Nijer’deki insani yardım ofisi aracılığıyla, Sudan’da yaşanan selden etkilenenlere ve Bangladeş'teki Rohingya azınlığına maruz kaldıkları etnik temizlik karşısında destek çıktı.
İslam İşbirliği Teşkilatı, sosyal düzeyde, kadın rolünün güçlendirilmesi ve çocuk bakımı da dahil olmak üzere birçok alanda çeşitli başarılar elde etti. Teşkilatın en önemli başarılarından biri de üye devletlerde aile açısından sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için seminerler ve konferanslar düzenlemek ve idare etmektir. İİT aileye has bir heyet kurdu. Bu heyet İslam İşbirliği Teşkilatı’nın evlilik kurumunu ve aileyi güçlendirme ve İslam dünyasındaki yerini koruma alanındaki stratejisini hazırladı. İİT kadının sosyal hayattaki yerinin güçlendirilmesi amacıyla “Kadın Başarı Ödülü” uygulamasını hayata geçirdi. İİT Çalışma Bakanları Yedinci Konferansı'nın birinci oturumun konusu “kadın” oldu.
Gençlerin yeteneklerinin ve kapasitelerinin güçlendirilmesi amacıyla 4. İslami Dayanışma Oyunları, 2017 yılında Bakü'de gerçekleştirildi. İİT ayrıca Gençlik Stratejisi’ni hayata geçirdi, gençler için bir eylem planı hazırlayarak gençler arasında bir birlik inşa etti. İİT, Gençlik Stratejisi’nin uygulanmasını üye ülkelerdeki ilgili makamlarla ve teşkilatın ilgili organ ve kurumları ile koordineli bir şekilde takip ediyor.



Kassam Tugayları, İsrailli bir esirle ilgili video yayınladı

Rehine Omri Miran'ın eşi Lishai Miran Lavi, rehinelerin aile üyeleri yanında konuşurken (Reuters)
Rehine Omri Miran'ın eşi Lishai Miran Lavi, rehinelerin aile üyeleri yanında konuşurken (Reuters)
TT

Kassam Tugayları, İsrailli bir esirle ilgili video yayınladı

Rehine Omri Miran'ın eşi Lishai Miran Lavi, rehinelerin aile üyeleri yanında konuşurken (Reuters)
Rehine Omri Miran'ın eşi Lishai Miran Lavi, rehinelerin aile üyeleri yanında konuşurken (Reuters)

Hamas hareketinin askeri kolu olan El Kassam Tugayları Çarşamba günü, İsrail medyası tarafından Omri Miran olarak tanımlanan İsrailli bir esirin canlı videosunu hareketin Telegram kanalında yayınladı.

AFP'ye göre yaklaşık üç dakika uzunluğundaki videoda esir kameraya konuşurken ve bir tünelde yürürken görülüyor.

Miran daha önce de Nisan ayında Hamas'ın bir videosunda yer almıştı.