Lübnan'da 'Sünnilere karşı komplo' protestosu

Geçen cumartesi günü el-Tarik el-Cedid bölgesindeki gençlerin protesto gösterilerinden bir görüntü (EPA)
Geçen cumartesi günü el-Tarik el-Cedid bölgesindeki gençlerin protesto gösterilerinden bir görüntü (EPA)
TT

Lübnan'da 'Sünnilere karşı komplo' protestosu

Geçen cumartesi günü el-Tarik el-Cedid bölgesindeki gençlerin protesto gösterilerinden bir görüntü (EPA)
Geçen cumartesi günü el-Tarik el-Cedid bölgesindeki gençlerin protesto gösterilerinden bir görüntü (EPA)

Hassan Diyab’ın hükümeti kurmakla görevlendirilmesini protesto etmek amacıyla 22 Aralık’ta Beyrut ve diğer bölgelerdeki yollar, eylemciler tarafından bir kez daha kapatıldı.
Yüzlerce genç, başkentin sahil semti Korniş Mezraa bölgesinin merkezinde, Abdunnasır Camii önünde oturma eylemi düzenledi. Eylemlerle birlikte bazı anayollar da geçişlere kapatılmış oldu.
Güneyde Berca bölgesinde ve kuzeyde Akkar yönünde yolları kapatan yüzlerce gösterici Diyab aleyhine sloganlar attı. Miniyeh bölgesindeki uluslararası yol, ordu ile müzakerelerin ardından yeniden trafiğe açılırken, Deyr Ammar bölgesindeki bir köprüde de geçişler engellendi.
Lübnan ordusu ve Korniş Mezraa’daki iç güvenlik güçleri ile şiddetli çatışmaların yaşandığı bir geceden sonra “el-Tarik el-Cedide (Yeni Yol)” mahallesi ve sokaklarında “savaş istirahati” hüküm sürüyor.
Beyrut’un ana yollarından biri olan sahil karayolu Korniş Mezraa, 7 Mayıs 2008 olayları sırasında “el-Tarik el-Cedide” ve Emel Hareketi kontrolündeki “Barbor” bölgesi arasında bir bağlantı hattı oldu.
Şarku’l Avsat da 22 Aralık’ta, 1948 yılından bu yana Filistinli aileleri kucakladığı ve 1960’lardan 1982 yılına kadar Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) karargahına dönüştürüldüğü bilinen bölgeye gitti. FKÖ, İsrail’in Beyrut’u işgali sonrasında bölgeden ayrılmıştı.
Gençler, oturma eylemleri sırasında kaldırım taşlarını, “Sünnileri hedef alan komplolar” hususunda tartışmalar yaptıkları masalara dönüştürdüler. Gençler, “Farklı bölgelerden çok sayıda Lübnanlı olarak, Hizbullah, Emel Hareketi ve Avn’ın partisinin başbakan olarak Diyab’ı ataması sonrasında, Sünni bir toplum olarak bizim haklarımıza karşı yapılan zulmü protesto etmek amacıyla Korniş Mezraa’ya geldik. Diyab, bizi temsil etmiyor. Medya organlarında söylendiği gibi orduya saldırıda bulunmadık. Aksine orduya yanıt verdik. Arabaların geçişi için yolun bir kısmını açık bıraktık. Ona çiçekler getirdik. Bize baskı uygulama kararı, akşam ortaya çıktı. Üzerimize, göz yaşartıcı gaz bombasının fırlatılmasını beklemiyorduk. Bu nedenle kendimizi korumak için taş atmaya başladık” açıklamasında bulundu.
Başka bir genç daha, “Atılan bombalar, iç sokaklara ulaştı. Kadınlara, çocuklara ve yaşlılara zarar verdi. Eğer ordu tarafından birisi yoldan geri çekilmemizi bize bildirseydi dileğini yerine getirirdik. Ancak bizi şaşırttılar” dedi.
Hariri: Barışçıl karakterinizi koruyun
Geçici Başbakan Saad Hariri’nin, eylemcilere “orduya saldırmama, sadece duygularını barışçıl şekilde ifade etme” çağrısına ve kendilerine “Refik Hariri’nin çocukları olduklarını” hatırlatmasına da değinen genç, “Refik Hariri’nin ölümüyle, Lübnan şehit oldu. Ardından Sünnilerin faaliyetleri şeytanlaştırıldı ve terörist olarak ilan edildiler. Ne yazık ki hiç kimse, büyük bir adaletsizliğe maruz kalan bu mezhebi savunmaya çalışmadı. Ve bugün de Hizbullah tarafından türetilen bir hükümete, bir başkan empoze ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Lübnanlı genç, “Ordunun onlara yönelik saldırısını haklı çıkarmak ve insanları ırkçılığa karşı kışkırtmak amacıyla, bir medya kuruluşu, Filistinlilerin gençlerin yanında eylemlere katıldığı söylentisini servis etti. Sanki el-Tarik el-Cedid’deki Filistinliler bir teröristmiş, bölge halkının dokusuna sahip değillermiş ve onlarla kardeş değillermiş gibi…” dedi.
Bölgedeki bir dükkan sahibi de “El-Tarik el-Cedid’deki gençlere karşı kullanılan güç şaşırtıcı. Gençler, arabaları ateşe vermeye yöneldi, orduya molotof kokteyli fırlattılar ve Beyrut’taki eylemcilere saldırdılar. Hiçbirisi tutuklanmadı. Bizi uyumsuzluğa çeken bir taraf varmış gibi, gençlerimize baskı uygulanmak isteniyor” ifadelerini kullandı.
Lübnanlı bir genç ise “Korniş’ten geri çekilmeleri, onurlarını savunmak için verdiklerini bir savaştan kaynaklanıyor” dedi. Bir başkası ise “Birer Sünni olarak, sokaklara inmek bizim hakkımız. Çünkü Saad Hariri, bu mezhebin haklarını korumak yerine tavizlerini sürdürdü. Haklı olarak, ülke çıkarına popülaritesini kaybettiğini söylüyor. Bugün popülaritesini kaybeden, vatansız kalır. Artık kimseyi desteklemiyoruz. Ondan nefret etmediğimiz doğru, ancak politikasından ve yolsuzluk konusundaki sessizliğinden nefret ediyoruz. Allah, babasına merhamet etsin” açıklamasında bulundu.
El-Tarik el-Cedid halkı da kendilerine karşı yapılan adaletsizlik hakkında sessiz kalmayacaklarını belirttiler. Vatandaşlar, “Sabreden ve duaya başvuran bir grubuz. Vakti geldiğinde herkes onurumuzu ve haklarımızı kazanabileceğimizi görecek” ifadelerini kullandı.



Irak'tan petrol koridorlarını koruma çağrısı

Iraklı gruplar Bağdat'ta Nasrallah'ın resmini taşıyor (AFP)
Iraklı gruplar Bağdat'ta Nasrallah'ın resmini taşıyor (AFP)
TT

Irak'tan petrol koridorlarını koruma çağrısı

Iraklı gruplar Bağdat'ta Nasrallah'ın resmini taşıyor (AFP)
Iraklı gruplar Bağdat'ta Nasrallah'ın resmini taşıyor (AFP)

Irak, İsrail ile İran arasındaki savaşın genişleyeceği yönündeki uyarıların ortasında, Basra Körfezi'nde petrol taşımak için kullanılan deniz yollarını korumaya çalışıyor.

Iraklı parti liderleri, İran'ın Abadan'daki petrol rafinerisi ve Buşehr reaktörünün vurulma olasılığına karşı, ülkedeki hayati tesisleri de içerebilecek İsrail saldırılarından korkuyor. Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Amerikalı yetkililerle "Irak ve Körfez petrollerinin ihracatını sağlamak için deniz yollarının güvenlik altına alınarak korunmasının gerekliliğini" görüştüğünü söyledi. Bakan, Washington ve Bağdat'ın Ortadoğu'daki çatışma çemberinin genişletilmemesi ve sükunetin sağlanması gerektiği konusunda anlaştıklarını vurguladı.

Basra yerel yönetimi “İran'ın vilayet yakınlarındaki Buşehr reaktörüne yönelik bir tehdit” konusundaki endişeleri önemsemedi. Basra'nın güvenlik komitesi başkanı Akil el- Fariji, “Reaktöre yönelik olası bir saldırıyla ilgili haberler vilayete yönelik değil, kaos yaratmayı amaçlıyor” dedi.