LUO: İstanbul'dan Libya'ya mühimmat taşıyan sivil uçak tespit ettik

LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari (Reuters)
LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari (Reuters)
TT

LUO: İstanbul'dan Libya'ya mühimmat taşıyan sivil uçak tespit ettik

LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari (Reuters)
LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari (Reuters)

Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), İstanbul’dan Libya’ya askeri mühimmat taşıyan bir sivil uçağın tespit edildiğini açıkladı.
Reuters’ın haberine göre, LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari, havayolları şirketlerinin sivil uçakları kullanarak silah taşıdığı konusunda uyarıda bulundu. Mismari açıklamasında, silah taşıyan uçakları hedef almaktan veya düşürmekten çekinmeyeceklerini söyledi.
Mismari, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, uçakların askeri amaçlarla kullanılması durumunda bazı prosedürleri yeniden gözden geçireceklerini ifade etti.
Mısrata açıklaması
LUO Sözcüsü, dün yaptığı açıklamada ise, Libya Ulusal Ordusu’nun, Mısrata için  Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) verilen süreyi Çarşamba gününe kadar uzattığını belirtti. Mismari, milislerin Trablus’tan çekilmemesi halinde Mısrata’nın hedef alınacağı mühletinin dün gece bittiğini, ancak bu mühletin önümüzdeki Çarşamba gününe kadar uzatıldığını ifade etti. Sözcü ayrıca, geri çekilen milislerin hedef alınmayacağını açıkladı.
Halife Hafter liderliğindeki LUO, geçtiğimiz Nisan ayından bu yana UMH’nin kontrolünde olan Trablus’u almak için ilerleyişini sürdürüyor.
Türk mürettebatının bulunduğu gemi durduruldu
Ahmed el-Mismari, önceki gün yaptığı açıklamada, LUO güçlerinin, 21 Aralık tarihinde, Libya kıyılarında Türk mürettebatın bulunduğu Grenada bandıralı bir gemiyi durdurduğunu belirtti. Atılan bu adım, uluslararası arenada kabul gören hükümetin Türkiye ile vardığı mutabakatın ardından yaşanan gerilimin arttığı bir döneme denk geldi.
Halife Hafter'e bağlı donanmanın Kurmay Başkanı Ferec el Mahdevi, dün yaptığı açıklamada,  mürettebatın soruşturmasının tamamlanmasının ardından geminin önümüzdeki saatlerde serbest bırakılmasının muhtemel olduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Kurmay Başkanı, bugüne kadar yürütülen soruşturmaların Grenada bandıralı geminin temiz olduğunu gösterdiğini belirterek, gemi kaptanının izin almadan Libya karasularına girdiğini, uyarılara rağmen durmadığını ve bu sebeple geminin Ras el-Hilal limanına çekildiğini söyledi.
Resmi belgelerin incelenmesinin ardından geminin, Malta’dan yola çıkarak İskenderiye’ye gitmekte olduğunu öğrendiklerini belirten Mahdevi, yapılan incelemelerin ardından geminin tahıl ve un fabrikası için makineler taşıdığını söyledi. Mahdevi, 8 mürettebatlı gemide, 3 Gürcü, 2 Ukraynalı ve 3 Türk’ün bulunduğunu ve bu kişilerin önümüzdeki saatlerde serbest bırakılacağını dile getirdi.
Geminin, LUO ve Libya donanmasının hazır olup olmadığını ölçmek için yem olarak gönderildiği iddiasını reddeden Mahdevi, geminin yanı sıra kaptanın da Türk olmadığına vurgu yaptı.
Askeri bir yetkili ise, olayın ayrıntılı bir şekilde incelendiğini belirterek, kötü hava koşulları sebebiyle geminin Libya karasularına girdiğini ve devriyeler tarafından yapılan çağrıları duymadıklarını düşündüğünü söyledi. Yetkili açıklamasında, “Sorun ne olursa olsun, tüm gemilerin hareketlerinin izliyoruz” dedi.
Türkiye ile UMH arasında imzalanan iki mutabakat
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne verilen desteğin askeri yönünün artırılabileceğini ifade etti.
Erdoğan’ın bu açıklaması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, (TBMM) 27 Kasım tarihinde Türkiye ile UMH arasında imzalanan mutabakatı onaylamasının ardından geldi.
Geçtiğimiz ay, Türkiye ve Libya arasında “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Anlaşması” ve “Deniz Yetkilerinin Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat" imzalandı.
Yunanistan, deniz anlaşmasının Girit Adası’nı yok saydığını düşünerek itiraz ediyor.
Erdoğan, Yunanistan ve Kıbrıs’ın muhalefetine rağmen, Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşmaya sadık kalacağını belirterek, geri adım atmayacaklarını söyledi.



Bombardıman ve açlık... UNICEF: Gazze Şeridi'nde her gün 28 çocuk öldürülüyor

Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)
Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)
TT

Bombardıman ve açlık... UNICEF: Gazze Şeridi'nde her gün 28 çocuk öldürülüyor

Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)
Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) dün, 660 günden fazla süredir devam eden bombardıman ve aç bırakma politikası nedeniyle Gazze Şeridi'nde her gün yaklaşık 28 çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı.

UNICEF tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki çocukların ‘bombardıman, yetersiz beslenme, açlık, yardım ve hayati hizmetlerin eksikliği’ nedeniyle ölümle karşı karşıya olduğu belirtildi. Açıklamada, “Gazze Şeridi'nde her gün ortalama 28 çocuk, yani bir sınıf dolusu çocuk öldürülüyor” denildi.

dfrty6
Han Yunus'taki bir aşevinden yemek almak için bekleyen Filistinli kız çocuğu (Reuters)

Açıklamanın devamında, “Gazze Şeridi'ndeki çocuklar, gıda, su, ilaç ve korumaya ihtiyaç duyuyor. En önemlisi de ateşkesin derhal sağlanmasına ihtiyaçları var” ifadeleri yer aldı.

Bu bağlamda Birleşmiş Milletler (BM), geçtiğimiz mayıs ayından bu yana Gazze Şeridi'nde bin 500'den fazla kişinin yiyecek bulmaya çalışırken İsrail'in ‘askeriyeye çevirdiği’ yardım dağıtım noktalarında öldürüldüğünü açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı son 24 saat içinde, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 6 yeni ölüm kaydetti. Bakanlık, savaşın başlangıcından bu yana açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 180'e yükseldiğini, bunların 93'ünün çocuk olduğunu belirtti.

Dün sabah saatlerinden bu yana 80'den fazla Filistinli öldürüldü. Bunların 39'u Gazze İnsani Yardım Vakfı’na ait yardım dağıtım noktalarında ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde kamyonların giriş noktalarında yardım bekleyenlerdi.

Sağlık Bakanlığı, Guillain-Barre sendromundan kaynaklanan ilk ölüm vakalarının kaydedilmesinin ardından bulaşıcı hastalıkların ‘kontrol edilemeyecek kadar ciddi bir şekilde artabileceği’ uyarısında bulundu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Bunlar sadece ölüm vakaları değil, olası gerçek bir bulaşıcı felaketin habercisi” denildi.