ABD’nin dünya genelinde 800 üssü var: Hangi ülkede ne kadar üs var?

ABD’nin dünya genelinde 800 üssü var: Hangi ülkede ne kadar üs var?
TT

ABD’nin dünya genelinde 800 üssü var: Hangi ülkede ne kadar üs var?

ABD’nin dünya genelinde 800 üssü var: Hangi ülkede ne kadar üs var?

ABD’nin Irak, Afganistan ve Suriye dahil olmak üzere dünya genelinde 800 civarında üssü bulunuyor.
ABD’nin son yıllarda Irak, Afganistan ve Suriye dahil olmak üzere birçok bölgede kapanan askeri üstleri olmasına rağmen hali hazırda dünya genelinde kimi küçük radar üsler, kimi de bir şehir büyüklüğünde olmak üzere 800 civarında üssü bulunuyor. Bu üstlerin sürdürülebilmesinin maliyeti ise 200 milyar doların üzerinde. ABD üslerinin 2018 mali yılındaki değeri ise ABD Savunma Bakanlığı verilerine göre 749 milyar dolar.
Ortadoğu’da 60-70 bin asker
ABD üsleri düşman gözetleme noktalarından deniz kuvvetleri ikmal noktalarına, eğitim üslerinden radar üslerine kadar farklı Savunma Bakanlığına bağlı tüm ABD Askeri yapılanmaları içeriyor. Bu üslerde bulunan askeri personel sayısı ise 60-70 bini Ortadoğu’da olmak üzere 180 bin civarında. Bu rakamlar özellikle başka ülkelerde sabit üssü bulunan ülkelerin toplamda 17 ülke olduğu ve toplamda 70 civarında ülke bulunduğu göz önüne alındığında daha da önem kazanıyor.
ABD üslerini terk etmiyor
ABD üslerinin sayısının bu kadar yüksek olmasının temel sebebi olarak ise ABD’nin bir ülkede kurduğu üssü nadiren terk etmesi gözüküyor. Buna bir örnek olarak ABD’nin Almanya’daki üssü Ramstein gösterilebilir. ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası 1949 yılında kurmuş olduğu bu üs halen ABD Hava Kuvvetleri üssü olarak hizmet ediyor ve 53 bin personel ile ABD’nin ABD toprakları dışındaki en büyük üssü olma özelliğini taşıyor.
ABD’nin Almanya’da 87 üssü var
ABD’nin Ramstein dışında Almanya’da 87 üssü daha bulunuyor. Almanya aynı zamanda ABD dışında en çok ABD üssü barındıran ülke olma özelliğini de taşıyor. Almanya’yı 86 üs ile Japonya, 64 üs ile Güney Kore, 29 üs ile İtalya ve 16 üs ile İngiltere takip ediyor.
En çok ABD üssü olan ülkeler sırasında ise Türkiye 9 askeri yapılanma ile dokuzuncu sırada yer alıyor. Türkiye’de bulunan en büyük ve bilinen askeri yapılanma ise İncirlik Hava Üssü. 1950’lerde Türkiye’nin NATO üyeliğinden sonra kurulan üs içerisinde ABD Hava Kuvvetlerine ait birlikler görev yapıyor ve yaklaşık 2 bin 500 personel görev yapıyor.
Kullanılmayan üslerinin maliyeti yıllık 500 milyon dolar
ABD’nin dünya çevresine yayılan devasa üsleri noktasında, Japonya’da Okinawa’da 2018 yılında 70 bin kişiyle, Almanya Ramstein Üssü önünde binlerce kişi ile gerçekleştirilen eylemlerle sık sık protesto ediliyor. ABD Savunma Bakanlığı verilerine göre, var olan üslerin kapasitesi ihtiyacın yüzde 21 fazlası iken bu üslerde bulunan altyapının yüzde 30’u yine Pentagon verilerine göre zayıf veya çöküyor. ABD’nin sadece kullanılmayan üslerinin maliyeti yıllık 500 milyon doları geçiyor.
Dünya çevresinde büyüklükleri ile öne çıkan diğer büyük sabit üsler ise şöyle:
Afganistan

Bagram Air Base
Camp Dwyer
Camp Leatherneck
FOB Delaram
Kandahar Int. Airport
Shindand Airbase
Bahreyn
NRCC Bahrain
NSA Bahrain
Belçika
USAG Benelux
USAG Brussels
Bulgaristan
Aitos Logistics Center
Bezmer Air Base
Graf Ignatievo Air Base
Novo Selo Range
Küba
Guantanamo Bay
Cibuti
Camp Lemonnier
Almanya
Campbell Barracks
Landstuhl Medical Center
NATO Base Geilenkirchen
Panzer Kaserne
Patrick Henry Village
Ramstein AB
Spangdahlem Air Base
USAG Ansbach
USAG Bamberg
USAG Baumholder
USAG Darmstadt
USAG Garmisch
USAG Grafenwoehr
USAG Heidelberg
USAG Hessen
USAG Hohenfels
USAG Kaiserslautern
USAG Mannheim
USAG Schweinfurt
USAG Stuttgart
USAG Wiesbaden
Yunanistan
NSA Souda Bay
Grönland
Thule Air Base
Guam
Andersen AFB
Naval Base Guam
Naval Forces Marianas
Irak
Camp Baharia
Camp Banzai
Camp Bucca
Camp Fallujah
Camp Taji
Camp Victory
COP Shocker
FOB Abu Ghraib
FOB Grizzly
FOB Sykes
Joint Base Balad
Victory Base Complex
İtalya
Aviano AB
Camp Darby
Caserma Ederle
NAS Sigonella
NSA Gaeta
NSA La Maddalena
NSA Naples
Japonya
Camp Courtney
Camp Foster
Camp Fuji
Camp Gonsalves
Camp Hansen
Camp Kinser
Camp Lester
Camp McTureous
Camp S.D. Butler
Camp Schwab
Camp Zama
Fleet Activities Okinawa
Fleet Activities Sasebo
Fleet Activities Yokosuka
Fort Buckner
Kadena Air Base
MCAS Futenma
MCAS Iwakuni
Misawa Air Base
Naval Air Facility Atsugi
Torii Station
Yokota Air Base
Yontan Airfield
Kosova
Camp Bondsteel
Kuveyt
Ali Al Salem Airbase
Camp Arifjan
Camp Buehring
Camp Doha
Camp New York
Camp Patriot
Camp Spearhead
Camp Virginia
Kırgızistan
Transit Center at Manas
Hollanda
Joint Force Command
USAG Schinnen
Peru
Naval Medical Research Unit Six
Portekiz
Lajes Field
Porto Riko
Fort Buchanan
Katar
Al Udeid Air Base
Suudi Arabistan
Eskan Village Air Base
King Abdul Aziz Air Base
King Fahd Air Base
King Khalid Air Base
Riyadh Air Base
Singapur
COMLOG WESTPAC
Güney Kore
Camp Carroll
Camp Casey
Camp Castle
Camp Eagle
Camp Hovey
Camp Humphreys
Camp Market
Camp Red Cloud
Camp Stanley
Fleet Activities Chinhae
K-16 Air Base
Kunsan Air Base
Osan Air Base
USAG Daegu
USAG Yongsan
İspanya
Morn Air Base
Naval Station Rota
Türkiye
Incirlik Air Base
Izmir Air Base
Birleşik Krallık
RAF Alconbury
RAF Croughton
RAF Fairford
RAF Lakenheath
RAF Menwith Hill
RAF Mildenhall

 


Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

ABD’li yetkililerin, müzakerelerin gidişatını Gazze Şeridi'nde kısmi ateşkesten tüm esirlerin geri getirilmesini öngören ‘kapsamlı anlaşma’ çabalarına çevirme konusundaki açıklamaları, Washington ve İsrail'in istişare için geri çekilmesinden bu yana bir haftadan fazla süredir devam eden çıkmazın gölgesinde bunun mümkün olup olmadığına dair soruları yeniden gündeme getirdi.

Geçtiğimiz perşembe günü İsrail'e gelen ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Steve Witkoff'un önerdiği görüşme, müzakerelerdeki çıkmazı kırmanın başlangıcı gibi görünebilir. Ancak, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, müzakerelerin zaman alacağını ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesi veya İsrail'in Gazze Şeridi'nin geniş bölgelerinden çekilmeye karşı çıkması gibi engellerle karşılaşacağını tahmin ediyor.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, perşembe ve cuma günleri, Gazze Şeridi'ndeki mevcut insani durumu yansıtan, yorgun ve zayıf iki esiri gösteren iki video yayınladı ve bu, İsrail'de büyük yankı uyandırdı.

Dün, çoğu siyah kıyafetler giymiş yüzlerce esir yakını Tel Aviv'de bir meydanda toplandı. Sosyal medyada yayınlanan ve İsrail medyasında yer alan fotoğraflara göre Witkoff da onlara katıldı.

İsrail'in Haaretz gazetesi, Witkoff'un ailelerle yaptığı görüşmede, “Binyamin Netanyahu savaşı sona erdirmeye kararlı ve Hamas silahlarını teslim etmeyi kabul etti” dediğini aktardı.

Gösteriye katılan bir aile üyesi, Witkoff'un ‘Donald Trump yönetiminin, Arap ülkeleri ve ABD'nin tüm gücünü içeren, savaşı sona erdirecek yeni bir çözüm üzerinde çalıştığını’ söylediğini bildirdi.

İsrail Yayın Kurumu, Witkoff'un gösteri sırasında “Müzakerelerin gidişatı ya hep ya hiç şeklinde değişti. Herkes evine dönmeli” dediğini aktardı.

Bu, perşembe günü Witkoff ve Netanyahu'nun görüşmesinin ardından üst düzey bir İsrailli yetkilinin, İsrail ve ABD'nin bazı esirlerin serbest bırakılması planından tüm esirlerin serbest bırakılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin silahtan arındırılması planına geçilmesi gerektiğini anladığını söylemesiyle örtüşüyor.

Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, iki gün önce Gazze Şeridi'ne yaptığı saha ziyaretinin ardından savaşa ilişkin tutumuyla ilgili olarak AFP’ye şunları söyledi: “Tahminimce, önümüzdeki günlerde esirlerimizin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğiz, aksi takdirde savaş acımasızca devam edecek.”

hyu7ı
Gazze'nin er-Rimal mahallesinde annesiyle birlikte yerde oturan yetersiz beslenmeden mustarip Filistinli çocuk (AFP)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, İsrail'in şu anda saldırılarını şiddetlendirmesinin mümkün olmadığını düşünüyor. Ukkaşe, Witkoff'un anlaşma hakkındaki açıklamalarının, iki aşamalı müzakerelerin yeniden başlamasına yol açacağını tahmin ediyor; Birincisi, esirler karşılığında savaşın sona erdirilmesi, ikincisi ise Hamas’ın silahsızlandırılmasıyla Filistin devletinin kurulmasına giden yolda ilerlemek. Kuşkusuz bu, istişareler için zaman alacak.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava, İsrail'in şu anda operasyonlarını genişletmek istemediğini düşünüyor. Zira bu, müzakerelerin fiilen çökmesi ve yakın zamanda yeniden başlamaması anlamına gelir. Witkoff'un önerisi, Knesset'in tatilde olduğu bu dönemde Netanyahu için uygun olabilir. Çünkü rakipleri şu anda hükümetini devirme gücüne sahip değil ve Netanyahu şehirlerden çekilme ve diğer bölgelerde kontrolü elinde tutma konusunda ısrarcı.

Mutava, Trump'ın İran'ın şu anda Hamas'ı yönlendirdiğinin farkında olduğunu ve Gazze meselesini bir kerede bitirmek istediğini düşünüyor; bu nedenle, manevra yapmak, Hamas'ı ifşa etmek ve ona baskı uygulamak için bu konuyla ilgili konuşmalar artacak. Mutava, “Netanyahu ve Hamas, müzakerelerin tıkanmasının ve kapsamlı anlaşma görüşmelerinin tehlikeye girmesinin iki ana nedeni olmaya devam ediyorlar. Çünkü Hamas silahlarını teslim etmiyor ve İsrail de Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinden çekilmiyor” ifadelerini kullandı.

Silah bırakmayı kabul ettiklerine ilişkin iddiaları yalanlayan Hamas, son aylarda ısrarla talep ettiği kapsamlı anlaşma konusuna değinmedi. Hamas tarafından dün yayınlanan açıklamada, “Bazı medya kuruluşlarının Witkoff'un sözlerini aktararak, hareketin silahlarını teslim etmeye hazır olduğunu yayınladığı haberlere ilişkin olarak, işgal devam ettiği sürece direniş ve silahların ulusal ve yasal bir hak olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Bu, sözleşmeler ve uluslararası normlarla onaylanmıştır” denildi.

cdfvdc
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de İsrail'in hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Washington ve İsrail, yaklaşık bir hafta önce, 6 Temmuz'dan beri Doha'da süren müzakerelerden heyetlerini çekeceklerini açıklamışlardı. Bu açıklama, Hamas ile ABD ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında karşılıklı suçlamaların yaşandığı bir dönemde geldi.

Hamas’tan bir kaynak cuma günü Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, hareketin Gazze Şeridi'nde ateşkes konusunda sunduğu teklife İsrail'in verdiği yanıtın ‘cesaret verici olmadığını’ söyledi. Kaynak, ‘arabulucuların Hamas’a İsrail'in sözlü yanıtını ilettiğini, ancak İsrail'in Filistinliler tarafından reddedilen Amerikan yardım kurumunun kurulmasını ve güçlerinin Gazze Şeridi'nde konuşlandığı güvenlik noktalarının kalmasını ısrarla talep ettiğini’ belirtti. Kaynak, İsrail'in yanıtının ‘savaşı sona erdirme konusunda gerçek bir niyetinin olmadığını gösterdiğini’ vurguladı.

Müzakerelerin gidişatına aşina olan Mısırlı bir kaynak da cuma günü Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, İsrail ve Washington'un bir haftadan fazla bir süre önce istişare için çekilmesinden bu yana müzakerelerde bir kriz olduğunu söyledi. Kaynak, baskı altında müzakerelerle ilgili toplantılar yapılsa bile, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki kontrol bölgelerinde kalma eğiliminin, müzakerelerin yine sonuçsuz kalacağını gösterdiğini belirtti.

Ukkaşe, Hamas'ın gelecekteki varlığını güvence altına almak amacıyla yeni şartlar bahanesiyle talep ettiği kapsamlı anlaşmayı reddetmesi halinde, kendisini dünyanın karşısına koymuş olacağına inanıyor ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesinin uzlaşma yoluyla aşılacağını öngörüyor. Ukkaşe, “Hamas ve İsrail, sanki her iki tarafın da galip gelmek istediği bir maçta olduğu gibi, anlaşmayı bozmaya çalışacak” dedi.

Mutava ise Hamas'ın silahlarına sarılmasının, zaman kazanmak ve Gazze savaşının ertesi günü için kendine bir yer aramak amacıyla olduğunu düşünüyor. Mutava, “İran'a sadık olan radikal kanat halen söz sahibi ve hareketin silahsızlandırılması konusunda Arap ve uluslararası konsensüsün boyutlarını ve bunun kesinleştiğini anlamıyor” dedi. Hareketin iki seçeneği olduğunu belirten Mutava, ‘ya baskı altında bu seçeneği kabul edeceğini ya da risk alıp silah ve iktidarı elinde tutacağını’ söyledi.