​Netanyahu’nun partisinde başkanlık seçimleri başladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve rakibi Gideon Saar (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve rakibi Gideon Saar (Reuters)
TT

​Netanyahu’nun partisinde başkanlık seçimleri başladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve rakibi Gideon Saar (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve rakibi Gideon Saar (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud partisi üyeleri, Netanyahu ile Likud milletvekili Gideon Saar’ın yarıştığı başkanlık seçiminde oy vermeye başladı.
AFP’ye göre iki aday arasında benzer sonuçlar çıkması, Netanyahu’nun (70) 20 yıldır egemen olan sağ parti içindeki otoritesini sarsılabilir.
116 bin parti üyesinin oy kullanacağı seçim bugün yerel saatle 09.00'da başladı. Oy verme işlemi gece 11.00'de sona erecek ve oylama sonuçları yarın açıklanacak.
Batı Kudüs'teki Kiryat Moshe semtinde bulunan sandık merkezinde konuşan Rami David, Likud Partisi’ne yeni bir imaj çizeceği için Saar’a oy verdiğini söyledi.
Nathan Mowati ise Netanyahu hakkındaki iddianamelere inanmadıklarını söyleyerek, “Bizim için en önemli şey Netanyahu’nun yüzde 80 oranına ulaşacağı şekilde oy kullanmak” dedi.
İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, geçtiğimiz Kasım ayında 3 ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle Netanyahu hakkında dava açmaya karar vermişti.
Anket uzmanı Stephen Miller, "Sonuç ne olursa olsun, Netanyahu sadece kaybedebilir” yorumunda bulundu.
Miller, “On yıllardır ilk kez bir grup sağcı seçmen, Netanyahu'dan kurtulma arzusunu açıkça dile getirdi. Eğer Saar parti oylarının üçte birinden fazlasını alırsa, bu Netanyahu'ya büyük zarar verir” diyerek ekledi.
Netanyahu ve  Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz'ın koalisyon hükümeti kurmakta başarısız olması nedeniyle İsrail’de 2 Mart'ta bir yıl içinde 3. kez erken seçim için sandık başına gidilecek.
Bugünkü seçimi kazanan isim, 2 Mart’ta yapılacak erken genel seçimde parti kampanyasını yürütme görevini üstlenecek.
Netanyahu için ciddi bir tehdit oluşturan Gideon Saar (53) Knesset’te yer aldı. Netanyahu hükümetinde İçişleri ve Eğitim Bakanı olarak görev yaptı.
2014 yılında İçişleri Bakanlığı görevinden istifa eden Saar, 2019 yılında siyasete geri dönerek, seçimlerde Likud listesinde dördüncü oldu.
Saar, Filistinlilerle ilişkiler de dahil olmak üzere birçok önemli konuda Netanyahu’nun izlediği aynı sağcı politikayı sürdürüyor.
Son anketler, Saar’ın parti liderliğini kazanması halinde Likud’un genel seçimlerde daha az sandalye kazanmasına neden olabileceğini ortaya koydu. Bu durum da, İsrail parlamentosundaki aşırı sağ blokta bir artışa izin verecek ve sağcı bir çoğunluk hükümeti kurulacağı anlamına geliyor.
Saar, geçtiğimiz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Netanyahu iki kez başarısız oldu ama bu Likud'un fikirleri yüzünden olmadı. Herhangi bir değişiklik yapmazsak sol görüşlü bir hükümete yaklaşıyoruz” şeklinde bir uyarıda bulundu.
İbrani Üniversitesi'nde siyasal bilimler profesörü Gideon Rahat, AFP’ye verdiği demeçte, “Saar ne olumsuz, ne de sert biri. O bir beyefendi, ayrıca ona karşı bir iddianame de yok” diyerek Saar’a desteğini belirtti.
Saar ise önümüzdeki on yıl içinde İsrail'i yönetecek bilgi ve deneyime sahip olduğun söyleyerek, destekçilerine hitaben şunları söyledi:
“Likud ve yaklaşımının İsrail'e öncülük etmesi gerektiğini düşünüyorsanız bana oy verin.”



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.