Suudi Arabistan 100 yıl sonra ilk kez 'halkalı güneş tutulması'na tanık oldu

Fotoğraf (SPA)
Fotoğraf (SPA)
TT

Suudi Arabistan 100 yıl sonra ilk kez 'halkalı güneş tutulması'na tanık oldu

Fotoğraf (SPA)
Fotoğraf (SPA)

Suudi Arabistan dün 100 yıl aradan sonra ilk kez ortaya çıkan "halkalı güneş tutulması"na tanık oldu. Vatandaşlar, Güneş'in etrafında ateş çemberi oluşturan halkalı tutulmayı özel gözlükler ve teleskoplarla izledi.
Yapılan resmi bir açıklamada, "Bu olay Suudi Arabistan'da birden fazla şehirde görüldü ve halka şeklindeki tutulmanın dar şeridi Suudi Arabistan’ın doğusunda yer alan Hufuf şehrinin batısından başlayarak doğu kıyısına doğru ilerledi” ifadeleri yer aldı. 

Öte yandan Suudi Arabistan Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin güvenliğini korumak için okulları tatil etme kararı aldı. Suudi Arabistan Harameyn İşleri Başkanlığı, Hz. Muhammed'in sünneti’ni yerine getirmek üzere yerel saate göre sabah saat 7'de güneş tutulması namazının kılınacağını duyurdu. Krallığın doğusundaki Ahsa bölgesinde yer alan Jabal Arbaa, halka şeklindeki tutulmanın en açık görüldüğü bölge oldu.

Sabahın erken saatlerinde, fotoğraf tutkunları ve astronomi ilgilenenlerin oluşturduğu kalabalık Ahsa’da toplanarak, Krallık'ta, 100 yıl aradan sonra ilk kez meydana gelen güneş tutulmasını teleskop ve koruyucu gözlüklerle izledi.

Son halkalı tutulma 1922'de görüldü ve bir sonraki halka şeklindeki tutulma 2049'da gerçekleşecek. 

Kasem Üniversitesi Coğrafya Bölümü İklim Profesörü Dr. Abdullah el-Misnad, bu tutulmayı yaklaşık altı ay sonra 21 Haziran 2020'de Suudi Arabistan, Yemen, Umman ve diğer Afrika ve Asya ülkelerin de bir başka halka şeklindeki tutulmanın takip edeceğini söyledi.



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature