Deniz hayatını olumsuz etkileyen güneş kremlerini yasaklayan ilk ülke: Palau

Deniz hayatını olumsuz etkileyen güneş kremlerini yasaklayan ilk ülke: Palau
TT

Deniz hayatını olumsuz etkileyen güneş kremlerini yasaklayan ilk ülke: Palau

Deniz hayatını olumsuz etkileyen güneş kremlerini yasaklayan ilk ülke: Palau

Okyanusya ülkesi Palau, deniz yaşamına zarar verdiği gerekçesiyle güneş kremlerini yasaklayan ilk ülke oldu.
Papua Yeni Gine'nin kuzeyinde bulunan Palau, deniz yaşamına zararlı güneş kremleri için ilk adımı attı. Palau, Mercan ve deniz hayatına zararlı olan güneş kremlerini yasakladı. Bugünden itibaren, oksibenzon ve oktinoksatın aralarında olduğu zararları kimyasalları içeren güneş kremlerinin hem satışı hem de kullanımı yasaklandı. Dalgıçların “saf cennet” olarak tanımladığı Palau’da alınan yasak, 10 adet kimyasalı içeren kremleri kapsıyor.
Nüfusu 20 bin olan Palau
Palau Devlet Başkanı Tommy Remengesau, “Doğa, hayatın bir parçası. Bu nedenle Doğaya saygı göstermek zorundayız” dedi. Remengesau, Palau'nun kritik yaşam alanlarında ve bazı yaratıkların dokularında toksik güneş koruyucu kimyasallar bulunduğunu ifade ederek, Bu kimyasalları yasaklayan ilk ülke olmaktan çekinmiyoruz ve bu kelimeyi yaymak için üzerimize düşeni yapacağız” dedi.
Zararlı kimyasal içeren güneş kremlerinin sayısının azaldığı ifade edilmesine rağmen 2018 verilerine göre, piyasadaki ürünlerin yarısında bulunuyor. Bu kremler, ABD’nin Hawaii eyaletinde de yasaklandı. Ancak yasak 2021’de yürürlüğe girecek. Aynı yasak, Virjin Adaları’nda ise Mart ayında uygulanmaya başlayacak.

 


Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology