Yönetmen Phillips: Joker’in başarısının Batman’le bir ilgisi yok

Joker, ödül sezonunun en iddialı yapımları arasında yer alıyor (Fotoğraflar: Warner Bros.)
Joker, ödül sezonunun en iddialı yapımları arasında yer alıyor (Fotoğraflar: Warner Bros.)
TT

Yönetmen Phillips: Joker’in başarısının Batman’le bir ilgisi yok

Joker, ödül sezonunun en iddialı yapımları arasında yer alıyor (Fotoğraflar: Warner Bros.)
Joker, ödül sezonunun en iddialı yapımları arasında yer alıyor (Fotoğraflar: Warner Bros.)

Joker’in yönetmeni Todd Phillips, Batman efsanesiyle bağlantısının filmin büyük başarısında bir payı olmadığını söyledi.
Vizyona girdiği ekimden bu yana 2019’un en çok konuşulan yapımlarından biri haline gelen Joker dünya çapında 1 milyar doları (yaklaşık 6 milyar TL) aşan bir gişe hasılatına imza atmıştı.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, filmi eleştirenler bile Joaquin Phoenix’in performansını övmeden geçmedi. 1 milyar doları aşan ilk 18+’lik film olarak tarihe geçen yapım tüm zamanların en kârlı çizgi roman uyarlaması da oldu.
Peki bu başarıda filmin Batman’le olan bağının bir rolü olabilir miydi? Yönetmeni Phillips kesinlikle böyle düşünmüyor.
Deadline’a konuşan Phillips, Joker’in başarısının Batman olmadığını belirterek, “Bundan daha fazlasıydı” dedi.  
Filmde insanlara hitap eden temalar olduğuna dikkat çeken Phillips, “Hiçbirimiz 18+ bir filmin dünya çapında 1 milyar doları aşabileceğini tahmin etmiyorduk. Ama sanırım filmdeki temalar insanlara gerçekten hitap etti” dedi.
Phillips, Joker’in senaryosunu yazarken dünyada merhamet ve nezaketin yok olmasıyla ilgili bir film yapmak istediklerini söyledi.
Phoenix’le bir devam filmi üzerinde çalışmaya da “açık” olduklarını belirten Phillips, yeni filmin orijinaline benzer şekilde çocukluk travması, sevgi ve empati eksikliği gibi temaları ele alabileceğini ifade etti.

 


Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe