Çocukları gripten koruma yolları

Çocukları gripten koruma yolları
TT

Çocukları gripten koruma yolları

Çocukları gripten koruma yolları

Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Görünmez, çocuklarda grip ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi
“Kış aylarında kapalı mekanlarda daha çok durulması, güneş alma oranının azalması ve virüsün soğuk havalarda daha aktif hale gelmesi gibi nedenlerden kış aylarında grip daha fazla görülmektedir” diyen Dr. Görünmez, “Soğuk kişiyi hasta etmez, ancak vücut soğukta kaldığı zaman vücudun direnci düşer ve virüs yine bu soğuk havalarda daha güçlü hale gelir” dedi. Soğuk algınlığında burun akıntısı, boğaz ağrısı bir miktar halsizlik ve belki baş ağrısı görülebileceğini ifade eden Dr. Gökhan Görünmez, gripte ise bunların yanı sıra 38’in üstüne çıkan bir ateş ve yoğun bir kas ağrısı görüldüğünü ve tedavi süresinin de uzadığını kaydetti. 6 ay ile 6 yaş arasındaki çocuklarda grip virüsünün daha ağır seyrettiğini belirten Görünmez, “Bu bir virüs hastalığı olduğu için bununla savaşmada vücut direncini yüksek tutmamız gerekir, uykumuza, beslenmemize dikkat etmemiz, bol sıvı almamız, soğuk temasından kaçınmamız gerekir” şeklinde konuştu.
“Yılda bir kere değerlerine bakılmalı”
Dr. Gökhan Görünmez kan değerlerine en az yılda bir kere bakılması gerektiğini ifade ederek, “Anneler çocukların yeterli dengeli beslenmesini sağlamalı, dönemsel olarak bazı vitaminleri kullanmalılar, bilinçsizce vitamin takviyesi yapmaktansa, çocukların kan değerlerine en az yılda 1 kere bakılıp çocuğun eksikliklerine göre vitaminler verilmeli. Özellikle kış aylarında d vitamini oranı çok azalıyor, çünkü bunun asıl kaynağı güneş, çocuklara d vitamininden zengin besinler vermeliyiz, çünkü d vitamini vücudun mikroplara karşı direncini yükseltmesini sağlıyor, d vitaminini de damlalar şeklinde uzun süreli vermek daha doğrudur, 1 yaşından sonra 2 yaşına kadar, çocuklara d vitamini katkılı şuruplar verebiliriz. Kış aylarına girmeden önce Eylül, Ekim aylarında çocukların değerlerine baktırmak çocukları kışa hazırlamak, çocukların eksiklerine bakıp eksikleri takviye etmek daha doğru olacaktır” şeklinde konuştu.
Virüsü yenen kişinin bağışıklığıdır”
Virüslerin kişinin bağışıklığı tarafından yenildiğini aktaran Dr. Görünmez, “Bağışıklığı güçlendirmek için zencefil bal karışımlı çaylar, ada çayları ve yeşil çayları öneriyoruz, bu çayların içindeki antioksidanlar vücuttaki toksinleri atmada da yararlı. Siyah çaylar demir emilimini düşürdüğü için çok önermiyoruz. C vitamini içeren kivi ve portakal gibi meyveler, özellikle öksürük için iyidir, nar da beyaz kısmı ile birlikte tüketilmelidir. Yine, antioksidan içeren badem, ceviz, fındık da tüketilmelidir” ifadelerini kullandı.
Grip virüsünün solunum yoluyla bulaştığını ve 1-3 gün arasında vücutta yerleşerek ani ateşle kendini gösterdiğini aktaran Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Görünmez şöyle konuştu “Çocuklarda ilk ateş çıktığında 38 derecenin üstündeyse önce evdeki ateş düşürücüler ile düşürmeye çalışın, yarım saatte düşmezse diğer bir ateş düşürücüyü versinler 3, 4 kere bu ateş düşürücülerle çocuğun ateşi geçmezse o zaman bize gelsinler. Öksürük şiddetlendiği zaman muhakkak bir doktora götürülmelidir çocuklar, ateş olmadan aşırı yoğunlaşan bir öksürük daha kötü bir durumun habercisi olabilir, çünkü ateş bağışıklık sisteminin çalıştığını gösterir, zamanında tedavi edilmeyen grip hastalığında bizi korkutan; akciğer enfeksiyonu, orta kulak enfeksiyonu ya da sinüzite yol açmasıdır” diye konuştu.
“Virüs vücutta çok yayıldıysa, bu çoğalmayı önleyici ilaçlarla da destek veriyoruz“
Tedavi için önce evde dinlenmeyi öneren Dr. Gökhan Görünmez, “Özellikle semptom giderici tedaviler uyguluyoruz, ateş kontrolü, öksürük rahatlatıcı tedaviler. Virüs vücutta çok yayıldıysa, bu çoğalmayı önleyici ilaçlarla da destek veriyoruz. Hastalık tedavilerle 5-7 gün içinde geçmediyse hala öksürük ve yoğun bir akıntı devam ediyorsa, bu durumlarda antibiyotik veriyoruz. Gripte hemen antibiyotik vermek de vücudun virüsle savaşmasında direncini kıracaktır bağışıklığını zayıflatacaktır bu nedenle önerilmez ancak bazı durumlarda çocukların vücuduna virüs girer girmez ciddi sorunlar oluşturuyor o zaman direk antibiyotik de verebiliyoruz” dedi.
Evde fazla nem akıntıyı ve öksürüğü arttırıyor
Burun tıkanıklığının çocuklarda her zaman görülebileceğine değinen Dr. Görünmez, “Çocukların burun yapısı çok daha yumuşaktır, soğuk havalarda daha çabuk şişer ve daralır, bunu açmak için; deniz suyu okyanus suyu kullanacağız ve burnun içindekileri aspiratörle çekeceğiz, burun tıkanıklığında günde 20-25’in üzerine çıkan bir öksürük yoksa, korkulacak bir durum yoktur” diye konuştu. Günde bir iki kere evi havalandırmayı öneren Dr. Görünmez, “23-24 derece oda sıcaklığı idealdir, kendi giydiğimizin bir ince kat fazlasını giydirebiliriz bebeklere, evde nem oranını çok fazla arttırmamak gerekir, ekstra buhar makineleri ya da peteğe ıslak havlu koymayı çok önermiyoruz, bu da fazla su buharına neden olup, akıntıyı ve dolayısıyla öksürüğü arttıracaktır” şekilde konuştu.



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe