Fransa Maliye Bakanı Maire: Ghosn Herkes gibi adaletle yüzleşmeli

Fransa Maliye Bakanı Maire: Ghosn Herkes gibi adaletle yüzleşmeli
TT

Fransa Maliye Bakanı Maire: Ghosn Herkes gibi adaletle yüzleşmeli

Fransa Maliye Bakanı Maire: Ghosn Herkes gibi adaletle yüzleşmeli

Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Nissan Motor eski Başkanı Carlos Ghosn'un yasalara tabi olan herkes gibi adaletle yüzleşmesi gerektiğini söyledi.
Finansal usulsüzlük iddiaları nedeniyle ev hapsinde tutulduğu Japonya'dan firar ederek Japonya ve dünya kamuoyunun dikkatini üzerine çeken Nissan Motor eski Başkanı Carlos Ghosn hakkında, vatandaşı olduğu Fransa hükümetinden açıklama geldi.
Bir radyo programında konuşan Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Ghosn'un yasalara tabi olan herkes gibi adaletle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Fransız hükümetinin Hollanda'daki Renault-Nissan ortak şirketi ile ilgili 11 milyon euroluk şüpheli masraflar hakkında soruşturma başlatmaya hazır olduğunu kaydeden Le Maire, müfettişlerin Nissan hissedarlarından gelecek yeşil ışığı beklediğini de sözlerine ekledi. Le Maire, Ghosn'un hangi ülkede yargılanacağının ise Japonya ve Lübnan kamu otoritelerine bağlı olduğunu ifade etti.
İlk açıklaması değil
Ghosn'un finansal usulsüzlük iddiaları nedeniyle gözaltına alınmasının ardından 20 Kasım 2018'de açıklama yapan Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Ghosn'un artık Renault grubunu yönetecek konumda olmadığını söylemiş, Ghosn Renault'daki görevinden geçen sene ocak ayında istifa etmişti. Fransız vatandaşlığı da bulunan Ghosn, yolsuzluk soruşturması öncesinde Nissan, Renault ve Mitsubishi ittifakının başındaki isimdi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times