Venezuela: Muhalefet lideri Guaido yeniden meclis başkanı

Juan Guaido, Karakas’taki meclis binasına giden yolda konuşma yaparken (AFP)
Juan Guaido, Karakas’taki meclis binasına giden yolda konuşma yaparken (AFP)
TT

Venezuela: Muhalefet lideri Guaido yeniden meclis başkanı

Juan Guaido, Karakas’taki meclis binasına giden yolda konuşma yaparken (AFP)
Juan Guaido, Karakas’taki meclis binasına giden yolda konuşma yaparken (AFP)

Venezuela Meclis binasına girmesi güvenlik güçleri tarafından engellenen Venezuela muhalefeti lideri Juan Guaido, güvenlik güçleriyle yaşadığı arbedenin ardından yeni dönem meclis başkanı olarak yemin etti.
Guaido, ülkede boğucu bir ekonomik kriz yaşanmasından en çok sorumlu tuttuğu aynı zamanda sert bir sol diktatörlük uygulamakla suçladığı Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya karşı olan kişilerin bir araya geldiği muhalefet grubuna liderlik ediyor. Guaido kendisini geçici başkan ilan etmişti ve başkanlığı 50'den fazla ülke tarafından tanınmıştı.
Bolivarcı Ulusal Muhafız Kuvvetleri, (GNB) büyük bir kaosun yaşandığı dakikalarda, yaklaşık yarım saat boyunca Guaido’nun meclis binasına girmesine izin vermedi yaşanan bu gerilim sırasında ise rakibi Luis Parra, meclis oturumuna başkanlık yapıyordu. Guaido’nun, beraberindeki muhaliflerle meclise girmesine izin verilmesinin ardından Parra oturumu terk etti.
Guaido, meclis başkanı koltuğunda otururken “İşte buradayız, yüzümüzü gösteriyoruz” ifadelerini kullandı. Guaido başkanlığındaki oturumun açılışında milletvekilleri, milli marşı okudular. Bununla birlikte, elektrikler kesildiği için milletvekilleri, etrafı aydınlatmak amacıyla telefonlarının ışıklarını kullandılar ardından Guaido yeni dönem meclis başkanı olarak yemin etti.
Muhalefet, Twitter’dan yayınladığı bir mesajında ‘hükümet yanlısı kişilerin’ dört milletvekilini yaraladığını duyurdu. Venezuela Ulusal Basın İşçileri Sendikası ise Twitter’dan yaptığı açıklamada hükümete bağlı silahlı milislerin iki gazeteciye saldırıp aletlerini çaldıklarını söyledi.
2019 yılının Ocak ayında Guaido, Maduro hükümetini destekleyen kişilere karşı doğrudan bir meydan okuma olarak kendini geçici devlet başkanı olarak atadığından beri Venezuela’da, siyasi bir kriz yaşanıyor. Guaido, meclis merkezinin aksine, Karakas'ın merkezinde bulunan bir gazetenin genel merkezinde milletvekilleri tarafından, pazar günü gerçekleştirilen meclis oturumunun ardından yeni dönem meclis başkanı olarak seçildiğini açıkladı.
50'den fazla ülke Guaido'yu geçici başkan olarak tanımış olsa da, fiili başkanlık yetkileri hala silahlı kuvvetler tarafından desteklenen Maduro'nun elinde.



Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
TT

Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)

Dörtlü İttifak (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dün, yeni teknolojilerin üretimi için elzem olan kaynakların Çin'in hakimiyetine girmesiyle ilgili endişelerin arttığı bir dönemde, nadir minerallerin arzını istikrara kavuşturmak için iş birliği yapma sözü verdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, göreve geldiğinden bu yana Ukrayna ve Ortadoğu ile meşgul olan Başkan Donald Trump yönetiminin dikkatini yeniden Asya'ya yöneltmesinin bir parçası olarak dün Avustralyalı, Hintli ve Japon mevkidaşlarını Washington'da ağırladı.

Dört bakan toplantılarının sonunda yaptıkları ortak açıklamada, “tedarik zincirlerinin güvenliğini ve çeşitlendirilmesini sağlamayı amaçlayan ortaklığımızın (...) iddialı bir şekilde genişletilmesinin” bir parçası olarak, nadir metaller alanında ortak bir girişim başlatmaya karar verdiklerini belirttiler. Bakanlar girişim hakkında çok az ayrıntı verdi, ancak amacın, zengin stratejik maden rezervlerine sahip olan Çin'e olan bağımlılığı azaltmak olduğunu açıkça ifade etti.

Açıklamada “Baz metalleri işlemek, rafine etmek ve türev ürünler üretmek için tek bir ülkeye güvenmek, endüstrilerimizi ekonomik baskı, fiyat manipülasyonu ve tedarik zinciri kesintilerine maruz bırakmaktadır” denildi. Açıklamada ayrıca Çin'den ismen bahsedilmedi ancak bakanlar, Güney ve Doğu Çin Denizlerinde “bölgedeki barış ve istikrarı tehdit eden” “tehlikeli ve provokatif eylemlerden duydukları ciddi endişeyi” dile getirdiler.

Dört bakan ayrıca Kuzey Kore'yi “istikrar bozucu füze denemeleri” yaptığı için kınadı ve “tamamen nükleer silahlardan arındırılması” gerektiğini vurguladı. Kuzey Kore'nin nükleer silahı özellikle Japonya için büyük bir endişe kaynağı.

Amerika Birleşik Devletleri Asya-Pasifik bölgesine öncelik vermiş olsa da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve Ortadoğu'da devam eden çatışmalar nedeniyle dikkati büyük ölçüde dağılmış durumda. Dörtlü, öncelikle güvenlik konularının görüşüldüğü bir forum niteliğinde.

Çin foruma defalarca karşı çıktı ve forumu kendi yükselişini engellemeye çalışmakla suçladı. Trump seçim kampanyasında Çin'e karşı sert bir tutum takınacağını vaat etti, ancak göreve geldiğinden beri karışık mesajlar verdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump, haziran ayı başında dünyanın en büyük iki ekonomisinin aralarındaki ticaret savaşını hafifletmeyi amaçlayan bir çerçeve anlaşmaya varmasının ardından, Çin’le ilişkilerini “mükemmel” olarak tanımladı.

Trump'ın bu yıl içinde “Dörtlü” liderler zirvesine katılmak üzere Hindistan'a gitmesi bekleniyor. Trump uzun zamandır Çin'i ABD'nin baş düşmanı olarak tanımlıyordu, ancak iktidara geldiğinden bu yana Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile ilişkilerini övdü.

Hindistanlı ve Japon bakanlar basına yaptıkları kısa açıklamalarda, Çin'in yayılmacı emellerine açıkça atıfta bulunan ve bölgenin diplomatik sözlüğünde yer alan tanıdık bir ifadeyi kullanarak “özgür ve açık bir Hint-Pasifik” ihtiyacını vurguladılar.