Milyonlarca hacı adayının heyecanlı bekleyişi sona erdi

Milyonlarca hacı adayının heyecanlı bekleyişi sona erdi
TT

Milyonlarca hacı adayının heyecanlı bekleyişi sona erdi

Milyonlarca hacı adayının heyecanlı bekleyişi sona erdi

Kutsal topraklara gitmek için başvuruda bulunan 2 milyonu aşkın hacı adayının heyecanla beklediği hac kuraları çekildi. 83 bin 430 kişi kutsal topraklara gitmeye hak kazanırken, kurada ismi çıkan hacı adayları büyük sevinç yaşadı.
Binlerce hacı adayı için heyecanlı bekleyiş sona erdi. Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda bilgisayar ortamında noter huzurunda kamuoyuna açık yapılan kura çekimi ile 83 bin 430 kişi kutsal topraklara gitmeye hak kazandı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın startını verdiği kura çekiminde vatandaşlar heyecanla isminin kura ekranında çıkmasını bekledi. Ekranda ismini gören vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı. Heyecanlarını telefonla aradıkları yakınlarıyla paylaşan hacı adayları, büyük sevinç yaşadı.
Hacca gitmek için daha önce başvurduğu halde gidemeyip kayıtları yenilenenler ile bu yıl ilk kez başvuru yapan hacı adaylarının katıldığı kura, vatandaşların ön kayıt yaptırdıkları yıllar dikkate alınarak hesaplanan katsayı ve oranları ile hac konaklama tercihleri esas alınarak çekildi. Hacı adayları, kura sonuçlarını saat 21.00'den itibaren e-Devlet üzerinden öğrenebilecek. Ayrıca hacı adaylarına kısa mesaj yoluyla kura sonucuna ilişkin bilgi iletilecek.
Hac kura çekimine katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof Dr. Ali Erbaş, başkasının yardımına ihtiyaç duyan vatandaşlara vekil tayin etmeleri tavsiyesinde bulundu. Müracaat ettiği halde bu imkana kavuşamadan vefat eden ya da güç ve takatten düşen kimselerin hac ibadetinden sorumlu olmayacağını belirten Erbaş, "Zira dini konulardaki en yüksek karar ve danışma birimimiz olan Din İşleri Yüksek Kurulumuzun görüşü de bu şekildedir. Hac ibadeti meşakkatli ve zor bir ibadettir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) sadece hac ibadetinde 'Rabbim. Bana kolaylaştır' diye dua etmiştir.
Bunun için günlük aktivitelerini yapamayacak derecede hastalıkları olan ve bu hususta bir başkasının yardımına ihtiyaç duyan kardeşlerimize kuradan hac çıkarsa bu kardeşlerimizin bizzat kendileri değil de vekil göndermek suretiyle hac farizalarını eda etmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü hac sağlıklı insanların dahi zaman zaman zorlanarak eda edebildikleri bir ibadettir" dedi.
2 milyon 298 bin 800 vatandaşın hac görevini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitmek için başvuru yaptığını kaydeden Erbaş, "Bu seneki kontenjanımız 83 bin 430'dur. Elbette bu ibadeti ifa etmek için müracaatını yapmış kardeşlerimizin bekledikleri sürenin uzadığının da farkındayım ve inanın bu durum en az sizin kadar beni de üzmekte. Fakat takdir edersiniz ki mevcut imkan ve sınırlılıklar çerçevesinde hakkaniyete uygun bir tespiti ancak kura yoluyla gerçekleştirebiliyoruz.
Buna göre hac başvurusuna önce müracaat eden kardeşlerimizin diğer kardeşlerimize nispetle daha avantajlı olduğunu buradan belirtmeliyim. Vatandaşlarımıza hak ettiğiniz hizmeti en üst düzeyde sunabilmek için Başkanlık olarak hac organizasyonuna çok büyük önem verdiğimizi, 40 yılı aşan tecrübemizle hac hizmetlerinde ideal noktaya ulaştığımızı ve daha fazla hacı adayı vatandaşımızı hacca götürebilmek için büyük çaba sarf ettiğimizi bilmenizi isterim. Hac ve Umre Genel Müdürlüğümüz de bu konudaki çalışmalarını titizlikle sürdürmekte ve hiç kimsenin hakkının zayi olmaması için üstüne düşen sorumlulukları bihakkın yerine getirmektedir" ifadelerini kullandı.
Hacca gitmeye hak kazanan Vahit Ünlü isimli vatandaş, "Çıktı çıktı, gidiyorum. 11 yıl oldu, eşime de çıktı. Cenab-ı Rabbin evine gidiyorum" ifadelerini kullandı.
İlk başvurusunda çıktığını belirten Behiye adlı vatandaş ise, "Allah'ıma güvendim, çok mutluyum. Geleyim dedim, yalvardım. Ben kendim gideceğim. Ama zor bir görev, Allah kolaylık verir" dedi. Başka bir vatandaş ise, "Hayırlı olsun. 11 senem buna şükürler olsun. 67 yaşındayım" dedi.
Kesin kayıtlar 13 Ocak'ta başlayacak
Hacı adayları, e-Devlet üzerinden alacakları ‘Hac Kesin Kayıt Belgesi' ile 13-24 Ocak tarihleri arasında il müftülüklerine ve acentelere kayıt yaptırabilecek. Kesin kayıt belgesi alınırken ‘Diyanet İşleri Başkanlığı Organizasyonu' veya ‘Acenta Organizasyonu' tercihleri de yapılabilecek. Belirlenen süre içerisinde kesin kayıt yaptırmayanların yerine hac konaklama türlerine göre kura sırası gözetilerek 30 Ocak-7 Şubat tarihleri arasında illere dağıtılan kontenjanlar çerçevesinde kayıtlar alınacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2007-2020 yılları arasında kayıt yaptırıp daha önce hiç hacca gitmemiş şehit anne, baba, eş ve evlenmemiş çocukları ile gazi ve eşlerinden müracaat edenleri kurasız olarak hacca götürecek. Sağlık sorunları sebebiyle kesin kayıt hakkı ertelenebilecek. Bu yıl kesin kayıt hakkı kazanan herhangi bir hacı adayı sağlık sorunları sebebiyle hacca gidemeyecek durumdaysa, sağlık durumunu belirtir bir heyet raporu aldığı takdirde kesin kayıt hakkı gelecek yıla ertelenebilecek. Ancak iki kez üst üste gitmekten vazgeçen hacı adaylarının katsayıları sıfırlanacak.
İlk kafile 22 Haziran'da yola çıkacak
Hac ibadeti için kutsal topraklara gidişler 22 Haziran 2020'de başlayacak, 25 Temmuz 2020'de tamamlanacak. Dönüşler ise 6 Ağustos 2020'de başlayıp, 2 Eylül 2020 tarihinde sona erecek. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı, hacı adaylarına kutsal topraklara gitmeden önce hac ibadetiyle ilgili özel eğitim ve seminerler düzenleyecek.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.