Sultan Kâbus’un ardından tahta kim geçecek ve bu isim nasıl belirlenecek?

Sultan Kâbus’un 2007 yılına ait bir arşiv fotoğrafı (Reuters)
Sultan Kâbus’un 2007 yılına ait bir arşiv fotoğrafı (Reuters)
TT

Sultan Kâbus’un ardından tahta kim geçecek ve bu isim nasıl belirlenecek?

Sultan Kâbus’un 2007 yılına ait bir arşiv fotoğrafı (Reuters)
Sultan Kâbus’un 2007 yılına ait bir arşiv fotoğrafı (Reuters)

Umman Sultanlığı Milli Güvenlik Konseyi, bugün, Cuma akşamı Umman Sultanı Kâbus bin Said’in, vefatının ardından ülkede tahta geçecek kişiyi belirlemek üzere İktidardaki Aile Konseyi'ni toplanmaya çağırdı.
1996'da çıkarılan anayasaya göre, Sultan aile konseyi tarafından açılacak bir zarfa tahta geçmesi için önerdiği ismi yazar.  Sultan Kabus’un yerine tahta geçecek isim Al-Busaidi ailesinin bir üyesi olmak zorunda. Aile toplantısında bir isim üzerinde anlaşılamazsa, danışma konseyinin iki kanadının başkanları ve Yüksek Mahkeme başkanlarının yer aldığı Milli Güvenlik Konseyi, tahta geçecek ismi belirler.
Sultan Kabus'un tahta geçmesi için önerdiği ismin yer aldığı zarfın Maskat'taki sarayında bir hazinede bulunduğu ve zarfın ikinci bir kopyasının Zufar Valiliği’ndeki Salalah şehrinde bulunan sarayda saklandığı tahmin ediliyor.
Sultan Kabus'un yerine geçmesi beklenen en önemli adaylar var. Onlardan biri olan Sultan Kabus'un amcası Tarık bin Teymur, Sultan Kabus'un yönetime geldiği yıllarda (1970-1972) Başbakanlık görevini yürüten isimdir. Öte yandan Sultan Kabus’un torunu Asad bin Tarık tahta geçme ihtimali en yüksek adaylardan biri olarak görülüyor. Onu ise üvey kardeşleri takip ediyor. Bunlar; Miras ve Kültür Bakanı Heysem bin Tarık, Sultan’ın danışmanı ve Umman Donanması eski Komutanı Şihab bin Tarık ve 38 yaşındaki Teymur bin Asad bin Tarık’tır.
Asad bin Tarık ismi, tüm isimler arasında öne çıkıyor. Bunun nedeni ise Sultan Kabus’un, kuzeni Asad bin Tarık bin Teymur Al-Said'i 2017 yılında Uluslararası İlişkiler ve İşbirliğinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Sultan'ın Kişisel Temsilcisi olarak atamasıdır. Ortaya atılan spekülasyonlara göre Sultan Kabus, Asad bin Tarık'ı bu göreve atamakla kendisinden sonra tahta geçecek ismi kesin bir şekilde belirlemiş oldu.
Asad bin Tarık 65 yaşında ve askeri bir geçmişi var. Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi'nden mezun oldu. Asad bin Tarık, Umman Ordusu'nda Zırhlı Birlikler Komutanı olarak görev yaptı ve tuğgeneral rütbesi aldı.
Sultan Kabus’un ardından tahta geçmesi beklenen isimler arasında, 23 Haziran 1970'den bu yana Başbakan Yardımcılığı görevini yürüten Fahd bin Mahmud Es-Said (80 yaşında) de bulunuyor. Fahd bin Mahmud Es-Said, Umman Sultanlığı’nın Körfez ve Arap zirvelerindeki en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Geçtiğimiz ayın sonunda, Umman Sultanlığı’nı ziyaret eden eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yi karşılaması dikkat çekmişti.
Teymur bin Asad bin Tarık, en genç aday olması ve Sultan Kabus’a yakınlığı sebebiyle tahta geçmesi beklenenler arasında özellikle babası Asad bin Tarık'tan sonra en fazla şansa sahip olan isimlerden biri olarak gösteriliyor.
Umman'da Sultan Kabus’un ardından tahta geçecek ismin belirlenmesine ilişkin mekanizma dosyası, 2014'te Sultan’ın hastalanması ve Almanya'da uzun süre tıbbi tedavi görmesi ile birlikte açılmıştı. Sultan Kabus'un ne oğulları ne de kardeşleri var. Ekim 2011'de çıkarılan Sultanlık Kararnamesi ile birlikte Devlet Konseyi Başkanı, (86 atanan üyeden oluşan bir konsey) 86 seçilmiş üyesi bulunan Şura Konseyi Başkanı ve Yüksek Mahkeme Başkanı hep birlikte Sultan Kabus’un ardından tahta geçecek ismin belirlenmesine ilişkin mekanizmayı işletmek üzere görevlendirildiler.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin üst düzey uluslararası konferansın nihai belgesinin kabul edildiğini duyurdu. Bu karar, Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında New York'taki Birleşmiş Milletler genel merkezinde düzenlenen konferansın ikinci gününün sonunda alındı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 79. oturumunun kapanışından önce, Suudi Arabistan ve Fransa delegasyonlarına bildirimde bulunarak nihai belgenin onaylanmasını istedi.

Bin Ferhan, bu vesileyle yaptığı konuşmada, “Bu sonuçlar, siyasi, insani, güvenlik, ekonomik ve hukuki eksenler ile stratejik anlatı üzerinden kapsamlı önerileri yansıtmakta ve iki devletli çözümün uygulanması ve herkes için barış ve güvenliğin sağlanması konusunda entegre ve uygulanabilir bir çerçeve oluşturmaktadır” dedi. Tüm BM üye devletlerini, eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun bir sonraki oturumu sona ermeden önce sonuç belgesini desteklemeye çağırdı.

Prens Faysal bin Ferhan, sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar, sivil hedeflere yönelik her türlü saldırı ve kışkırtma, tahrik ve yıkım eylemleri de dahil olmak üzere, her türlü saldırıyı kınadığını yineledi.

Belge, Gazze'deki savaşı sona erdirmek ve iki devletli çözümün etkili bir şekilde uygulanmasına dayalı olarak İsrail-Filistin çatışmasına adil, barışçıl ve kalıcı bir çözüm bulmak ve Filistinliler, İsrailliler ve bölgedeki tüm halklar için daha iyi bir gelecek inşa etmek için ortak çalışma yapma konusunda mutabakatı içeriyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre üç gün süren iki devletli çözüm konferansı, Filistin sorununun barışçıl çözümüne yönelik somut, zamanla sınırlı ve geri dönüşü olmayan adımlar atmayı, iki devletli çözümün hayata geçirilmesini ilerletmeyi ve mümkün olan en kısa sürede somut eylemlerle bağımsız bir Filistin devletini hayata geçirmeyi, Filistin halkının topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkını güvence altına almayı amaçlıyor.