Yahudiler, Harem-i İbrahim Camisi’ni Müslümanlardan daha fazla ziyaret ediyor

El-Halil şehrindeki yerleşimci ve askerler (AFP)
El-Halil şehrindeki yerleşimci ve askerler (AFP)
TT

Yahudiler, Harem-i İbrahim Camisi’ni Müslümanlardan daha fazla ziyaret ediyor

El-Halil şehrindeki yerleşimci ve askerler (AFP)
El-Halil şehrindeki yerleşimci ve askerler (AFP)

İsrail polisine bağlı sınır muhafız kuvvetleri, 2019’da El-Halil’de bulunan Harem-i İbrahim Camisi’ni ziyaret eden Yahudi yerleşimcilerin sayısında ciddi bir artış yaşandığını gösteren veriler yayınladı. Caminin Yahudi ziyaretçi sayısının Müslüman ziyaretçilerden yaklaşık 100 bin daha fazla olduğu açıklandı.
Veriler, ziyaretçi sayısının yüzde 90’lık bir artışla bir milyon 456 bin 955 kişi olduğunu gösteriyor. Ziyaretçilerden 711 bin 428’inin Yahudi; 617 bin 77’sinin ise Müslüman olduğu belirtildi. Daha ayrıntılı bir şekilde; 2017 yılında Yahudi ziyaretçi sayısı 307 bin 68 kişi iken 2018’de bu sayı 401 bin 22 kişiye ulaşmıştı. Camiyi 2017 yılında 237 bin 643 Müslüman ziyaret ederken bu sayının 2018 yılında 287 bin 693 kişiye çıktığı görüldü.
Harem-i İbrahim Camii’ni ziyaret etmek konusunda geçen yıl Müslüman ve Yahudiler arasında gizli bir yarış başlamış; iki taraf da ülkenin dört bir yanından camiye turlar düzenlemişti. İşgal güçleri ise, yerleşimcilerin buraya geliş ve girişlerini kolaylaştırıp onları koruyarak ve Filistinlileri bu konuda kısıtlayarak bu yarışta elbette ki Yahudilerin tarafında yer aldı.
Müslümanlara kısıtlama ve sıkı kontrol
Müslümanlar; Harem-i İbrahim Camii’nin Yahudi ziyaretçisinin daha fazla oluşunu işgal güçlerinin aldığı önlemlere bağlıyor. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksa’dan sonra dünya üzerindeki en eski dördüncü cami olan Harem-i İbrahim Camii’nin tüm bölümleri açıldığında yaklaşık 12 bin kişinin ibadet yapabileceği ön görülüyor.
Caminin Müdürü Hıfzı Ebu Suneyne, Harem-i İbrahim Camii’nde ibadet etmek isteyen Müslümanların İsrail kısıtlamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını, buna karşılık Yahudilerin gruplar şeklinde burayı rahatça ziyaret edebildiğini belirtiyor. Caminin kapısından girerken sıkı kontrole tâbi tutulan Müslümanların bu durumdan sıkıntı çektiklerini de dile getiriyor.
Cami, Ramazan ayının Cuma günlerinde, Kadir gecesinde, Ramazan ve Kurban Bayramlarında, Miraç ve Mevlid Kandillerinde ve hicri yeni yılın ilk gününde olmak üzere yılda yalnızca 10 gün süreyle Müslüman ziyaretçilere açık oluyor.
1994  Harem-i İbrahim Camii katliamı
Caminin Müslüman ziyaretçileri, 25 Şubat 1994’te bir katliama kurban gitmişti. Katliamı gerçekleştiren câni Baruch Goldstein, bir Ramazan gecesinde camiye girip burada ibadet edenlere ateş açmıştı. Katliam sonucunda 29 kişi hayatını kaybetmiş, en az yüz kişi ise yaralanmıştı. Üstelik bu suçu işgal makamları tamamlamış, 20 kişiyi daha öldürmüştü. O tarihten beri bu mukaddes mekân dâhilinde Müslümanlara karşı baskı sürüyor. İsrail; buranın yüzde 63’ünü Yahudilere tahsis ederken Müslümanlar ise caminin yalnızca yüzde 37’sini kullanabiliyor.
Camiyi çevreleyen Filistin binalarının büyük bir kısmına el koyan İşgal kuvvetleri, yaklaşık 400 Yahudi yerleşimcinin cami yakınındaki binalarda yaşamasına ise izin veriyor. Özellikle radikallerden oluşan bu yerleşimciler, sürekli olarak buradaki Filistin halkına karşı saldırılar düzenliyor. İşgal kuvvetleri ise bu yerleşimcilerin gece gündüz korunması için bin 500 askerini görevlendiriyor.



Netanyahu: Diplomatik nedenlerden ötürü Gazze Şeridi'nde kıtlığı önlemeliyiz

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu: Diplomatik nedenlerden ötürü Gazze Şeridi'nde kıtlığı önlemeliyiz

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in ‘diplomatik nedenlerden’ ötürü Gazze Şeridi'nde kıtlığı önlemesi gerektiğini söyledi. Bu açıklama, mart ayından bu yana her türlü yardımın girişini engelledikten sonra, Gazze Şeridi'ne ‘temel miktarda’ gıda girişine izin verileceğini açıklamasının bir gün sonrasında geldi.

Telegram kanalında yayınladığı bir videoda “Gazze Şeridi'ndeki nüfusun kıtlığa doğru kaymasına hem pratik hem de diplomatik nedenlerle izin vermemeliyiz” diyen Netanyahu, İsrail'in destekçilerinin bile ‘kitlesel açlık sahnelerine’ tahammül edemeyeceğini belirtti.

Netanyahu ayrıca, güçlerinin Gazze Şeridi'nde tam kontrolü sağlayacağını ve ‘Hamas'ın yardımları yağmalamasını engelleyeceğini’ vurguladı. Netanyahu, hükümetinin aşırı sağcı üyelerinden gelen eleştirilere cevaben, “Gazze Şeridi içinde yoğun bir mücadele veriyoruz ve ilerleme kaydediyoruz. Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçireceğiz” dedi.

Netanyahu, “Hamas'ı yenmenin bir parçası, muazzam askeri baskının yanı sıra, temelde tüm Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirmektir. Savaş ve zafer planı budur” ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Gazze Şeridi'ne yardım girişine izin verilmesinin ‘kırmızı çizgiye yaklaşılması’ ve uluslararası eleştirilerden kaçınılmasının ardından gerçekleştiğini belirtti.

Netanyahu, “Hızla kırmızı çizgiye yaklaşıyorduk. Kontrolü kaybedebileceğimiz ve her şeyin çökebileceği bir durumdu” şeklinde konuştu.

Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, ‘İsrail'in Gazze Şeridi'nde açlık krizinin daha da kötüleşmemesi için gerekli miktarda gıdanın bölgeye girişine izin vereceği’ belirtildi. Netanyahu, bir miktar yardımın girişine izin verilmesinin İsrail'in yeni askeri operasyonunu genişletmesine olanak sağlayacağını söyledi.

İsrail, 2 Mart'tan itibaren insani yardım girişine tamamen yasak getirerek, tüm gıda, ilaç ve diğer malzemelerin Gazze Şeridi'ne girmesini engelledi ve Hamas'a yeni ateşkes şartlarını kabul etmesi için baskı yaptı. İsrail 18 Mart’ta saldırılarını yeniden başlatarak iki aylık ateşkesi bozdu.