Almanya’da Türk okulları tartışması

Fotoğraf (Arşiv_AFP)
Fotoğraf (Arşiv_AFP)
TT

Almanya’da Türk okulları tartışması

Fotoğraf (Arşiv_AFP)
Fotoğraf (Arşiv_AFP)

Almanya ile Türkiye arasındaki siyasi farklılıklar artarken, son günlerde iki ülke arasında ayrıca bir de ‘kültürel çekişme’ yaşanıyor. Ankara, Temmuz 2018’de Türkiye'deki üç Alman okulundan birini kapatmaya karar vermişti.  Berlin ise bu günlerde başkent Berlin, Köln ve Frankfurt’ta üç Türk okulu açmaya tartışıyor.
İki ülke, 2018'de İzmir’de kapatılan Alman okulunun yeniden açılması karşılığında, söz konusu üç Türk okulunun açılmasına ilişkin müzakereler başladı. Ancak buna rağmen, bu fikir Almanya'da pek hoş karşılanmıyor.
Projeyi ilk eleştirenlerinden biri, Köln şehrini de kapsayan Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin Eğitim Bakanı Yvonne Gebauer oldu.
Liberal Hür Demokrat Parti üyesi olan Gebauer, “Kuzey Ren Vestfalya'daki bir okula gitmek istiyorsanız, okul yasalarımıza uymalısınız” dedi.
Frankfurt şehrini kapsayan Hessen Eyaleti Kültür Bakanı olan iktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi üyesi Alexander Lorz da benzer ifadelerde bulundu.
Diğer bazı siyasetçiler de, okullar için federal düzeyde teminat verilmemesi durumunda bunlara yerel eğitim yasalarına aykırı herhangi bir imtiyaz verilmeyeceğini vurguladı.
Berlin'de yerel hükümet henüz yorum yapmadı ancak yerel parlamentoda eğitim konusunda uzmanlaşmış olan Liberal milletvekili Paul Fresdorf, "Türk makamlarının bu okulları açmasına izin verilirse, yakından izlenmeleri gerek” yorumunda bulundu.
Almanya merkezli Der Tagesspiegel gazetesine göre Berlin'deki bir Türk toplum temsilcisi, konuyla ilgili olarak Türkiye ile müzakereleri kabul eden Almanya’yı eleştirerek, “Ankara baskıcı politikasını uygulamaya devam ediyor” dedi.
İsmi açıklanmayan söz konusu temsilci, “Türkiye Ankara, İstanbul ve İzmir'deki üç Alman okulunu kapatsa bile Batı'nın etkisi tersine dönmeyecek. Bu, Türkiye'nin Almanya'daki artan etkisini kabul etmekten çok daha iyi” dedi.
Alman sol partisi Die Linke milletvekili Sevim Dağdelen ise Almanya’nın Türkiye ile okulların açılmasına ilişkin yürüttüğü müzakereye karşı çıkarak, "Alman hükümetinin Erdoğan ile kendi özel okullarını Almanya'da açabilmesi için müzakerelerde bulunması bir felakettir" şeklinde konuştu.
Nitekim, Die Welt gazetesinin Alman Dışişleri Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre geçtiğimiz yıl diplomatlar ve devlet çalışanları da dahil olmak üzere Türk sığınmacı sayısında önemli bir artış yaşandı.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi'nin verilerine göre Almanya'daki Türk sığınmacıların sayısı 2016 yılındaki başarısız darbe girişiminden bu yana her yıl giderek artıyor.
2016 yılı sonunda 5 bin 742 Türk vatandaşı Almanya'dan iltica talep ederken, 2017 bu sayı 8 bin 483 kişiye ulaştı. 2018 sonunda ise bu rakam 10 bin 655 olarak tespit edildi.
Türkler, bugün Suriyeliler ve Iraklılardan sonra Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan uluslar arasında üçüncü sırada yer alıyor.
Darbeden sonra ülkeden kaçanları ‘terörist’ olarak sınıflandıran Ankara, Berlin’den bu kişilerin iadesini talep ediyor. Berlin ise söz konusu kişileri Ankara’ya teslim etmeyi reddediyor.
Almanya'daki Türk ‘kültürel etkisi’
Almanya'daki Türk ‘kültürel etkisi’ şimdiye dek sadece camilerle sınırlıydı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018 yılında gerçekleştirdiği Almanya ziyareti esnasında Avrupa'nın en büyük camilerinden birisi olan Köln Merkez Camii açılışını yapmıştı.
Berlin, son zamanlarda camilerde Türk nüfuzunu kontrol etmeye çalışarak yeni yasalar getiriyor. Bunlardan en önemlisi din adamlarını Türkçe'den ziyade Almanca konuşmaya zorlamak oldu.
Avrupa'nın en büyük camilerinden birisi olan Köln Merkez Camii (AFP)
Türkiye, söz konusu camilerde görev almak üzere Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) altındaki din adamlarını Almanya’ya gönderiyor.
Almanya hükümeti, dış finansmanı ve dolayısıyla dış etkiyi ortadan kaldırmak amacıyla Katolikler ve Protestanlara uyguladığı 'kilise vergisi' benzeri bir verginin Müslümanlardan da alınmasını tartışıyor. Ancak bu fikir Müslümanlar tarafından hoş karşılanmadı ve halen inceleniyor.



20 ülke liderinin katılımıyla... Putin, cephede ateşkes olmaksızın 9 Mayıs'ı ihtişamlı bir şekilde kutluyor

TT

20 ülke liderinin katılımıyla... Putin, cephede ateşkes olmaksızın 9 Mayıs'ı ihtişamlı bir şekilde kutluyor

Yabancı delegasyon başkanları, Zafer Günü'nde Moskova'daki Meçhul Asker Anıtı'na çelenk koyma törenine katıldı. (Reuters)
Yabancı delegasyon başkanları, Zafer Günü'nde Moskova'daki Meçhul Asker Anıtı'na çelenk koyma törenine katıldı. (Reuters)

Rusya, Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası'na karşı kazandığı zaferin 80’inci yıldönümünü bugün Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in de katıldığı bir askerî geçit töreniyle kutladı.

Anma töreni, üç yıl süren yıkıcı savaşla bağlantılı olarak Ukrayna'nın olası saldırıları beklentisiyle sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşti.

Joseph Stalin'den bu yana Kremlin'de en uzun süre görev yapan Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus birlikleri geçit töreni yaparken Kızıl Meydan'da Vladimir Lenin'in mozolesinin yanında üstü kapalı bir platformda Şi, diğer liderler ve gazilerin yanında durdu.

Zafer Günü geçit töreninde yer alan Rus askeri araçları (EPA)
Zafer Günü geçit töreninde yer alan Rus askeri araçları (EPA)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Nazi Almanyası'na karşı kazanılan zaferin 80’inci yıldönümünde Moskova'daki Kızıl Meydan'da Rus askerlerine ve 20 kadar ülkenin liderlerine hitap edecek.

Rusya Devlet Başkanı her yıl olduğu gibi bu yıl da Kremlin duvarları önünde büyük bir askerî geçit töreniyle doruğa ulaşacak olan kutlamalar münasebetiyle askerlerine 8-10 Mayıs tarihleri arasında Ukrayna'da ateşkese uymaları emrini verdi.

2022'den bu yana geniş çaplı bir Rus işgaliyle karşı karşıya olan Ukrayna, dün Rus ordusunu cephe hattı boyunca saldırılar düzenlemekle suçladı ve yüzlerce ateşkes ihlalini gerekçe gösterdi.

Rus kuvvetleri ateşkese uyduklarını söyledi ve yalnızca Ukrayna'nın ihlallerine ‘karşılık verdiklerini’ vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump dün akşam, iki ülkeyi otuz günlük ‘koşulsuz ateşkese’ uymaya çağırdı.

Putin'in yanı sıra aralarında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva'nın yanı sıra Kazakistan, Belarus, Vietnam, Ermenistan, Küba ve Venezuela gibi Rus müttefiklerinin de bulunduğu yaklaşık 20 devlet başkanının kutlamalara katılması bekleniyor.

Batılı ülkelerin Rusya'yı izole etme politikasına rağmen, Brüksel'in taleplerine karşı çıkan Slovakya Başbakanı Robert Fico, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik de kutlamalara katılacak.

Eşi benzeri görülmemiş törenler

Moskova ile Kiev arasında salı gününden bu yana karşılıklı hava saldırıları devam ediyor. Bu süreçte Rusya, Ukrayna insansız hava araçlarının (İHA) saldırıları nedeniyle yüzlerce uçuşu erteledi ya da iptal etti.

Kremlin, kutlamaların güvenliğini sağlamak için, İHA saldırılarını engellemek amacıyla internet erişimini sınırlamak da dahil olmak üzere ‘gerekli tüm önlemleri’ aldığını duyurdu.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Moskova'da yapılması planlanan askerî geçit törenini ‘yalan gösterisi’ olarak nitelendirdi.

Rus yetkililer, 9 Mayıs'ın Rusya ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerindeki ulusal anlatıda önemli bir dönüm noktası olması nedeniyle bu yılki kutlamaların ölçek açısından benzeri görülmemiş olduğunu vurguladı.

Rusya'nın başkentinin sokakları bayraklarla süslenirken, çoğu mağaza ve restoran 1945 zaferini ‘anma’ ve ‘gurur duyma’ çağrısı yapan posterler astı.

Putin son üç yılda Ukrayna'ya yönelik saldırısını savunmak için sık sık Nazi Almanya'sına karşı kazanılan zafere atıfta bulunmuş ve Rusya'nın, topraklarının neredeyse yüzde 20'si Rus ordusu tarafından işgal edilmiş olan komşu ülkeden ‘Nazizmin kökünü kazımak’ istediğini vurgulamıştı.

Sovyetler Birliği'nde 20 milyondan fazla insanın hayatına mal olan ve halkın muazzam fedakarlıklarını gerektiren İkinci Dünya Savaşı, toplumda halen hissedilen bir travma bırakmış ve Rusya Devlet Başkanı'nın istismar ettiği vatanseverlik duygusunu körüklemiştir.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından kısa bir süre sonra Rus yetkililer, orduya yönelik her türlü eleştiriyi yasakladı ve baskıyı yoğunlaştırarak yüzlerce kişinin gözaltına alınıp hapsedilmesine ve binlercesinin sürgüne gitmesine neden oldu.

Saldırı korkusu

Kızıl Meydan'daki dev askerî geçit törenine devlet başkanlarının yanı sıra aralarında Çin, Vietnam ve Myanmar'dan askerlerin de bulunduğu 13 ülkeden askerler katılıyor.

Çin ve Rusya devlet başkanları dün Moskova'da bir araya gelerek ‘otoriter’ Batı'ya karşı birlik olduklarını gösterdiler.

Çin, Rusya'nın Batı yaptırımlarını delmesine yardım etmek ve Kiev'in kısa süre önce iddia ettiği gibi silah sağlamakla suçlanıyor, Pekin ise bunu reddediyor.

Ülkenin güneybatısındaki Krasnodar da dahil olmak üzere Rusya'nın çeşitli bölgelerindeki yetkililer, Ukrayna saldırılarından korktukları için bu yıl 9 Mayıs törenlerini iptal etti.

Ülkenin dört bir yanından büyük kalabalıklar 9 Mayıs geçit töreni için Moskova'ya geliyor.