Veliaht Prens, Japonya Başbakanı Abe’yi, bedevi çadırında ağırladı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Japonya Başbakanı (Fotoğraf: Bandar Calud)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Japonya Başbakanı (Fotoğraf: Bandar Calud)
TT

Veliaht Prens, Japonya Başbakanı Abe’yi, bedevi çadırında ağırladı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Japonya Başbakanı (Fotoğraf: Bandar Calud)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Japonya Başbakanı (Fotoğraf: Bandar Calud)

Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Ortadoğu turunun ilk ayağı olan Suudi Arabistan'da Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir araya geldi.
Abe, ABD ve İran arasındaki gerilimi hafifletme umuduyla çıktığı Körfez turunun ilk ayağında dün Riyad'da Kral Selman ile görüştü.

Abe ve Kral Selman, Riyad'daki toplantıda, bu yıl Suudi Arabistan'ın ev sahipliği yapacağı G20 Zirvesi ile Tokyo Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları’nın başarılarına yönelik yapılacak işbirliğini de masaya yatırdı.
Kral Selman, 40 dakikalık görüşmede, ülkesinin ve Japonya'nın sadece enerji alanında değil, çeşitli alanlarda stratejik ortaklıklarını derinleştireceklerini belirtti.
Görüşme, Abe’nin Aralık 2012'deki göreve başlamasından bu yana iki lider arasında yapılan beşinci toplantı oldu.
Başbakan Abe daha sonra el-Ula'da bölgesel gelişmeleri görüştüğü Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir araya geldi ve bölgedeki gerilimlerin son zamanlarda yükselmesi sonrası Suudi Arabistan'ın barışa yönelik tutumuna övgüde bulundu.
Japonya Dışişleri Bakanlığı Basın ve Kamu Diplomasisi Genel Müdürü Masato Ohtaka, Pazar günü düzenlediği basın toplantısında, ‘’Toplantı önemli konularla dolu geçti’’ diye konuştu.  Ohtaka, mevcut durum ve gerilimi düşürmek için neler yapılması gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunulduğunu söyledi.
Ohtaka, toplantıda Başbakan Abe'nin Veliaht Prens’e durumun daha da kötüleşmesinin önlenmesi gerektiğini söyleyerek, “Başbakan, Suudi Arabistan gibi ilgili diğer ülkelerin de itidal göstermesi gerektiği gerçeğini takdir ediyor. Başbakan Abe, İran dahil olmak üzere Ortadoğu'da gerçekleşebilecek herhangi bir askeri çatışmanın sadece bölgenin değil dünyanın da barış ve istikrarı üzerinde derin bir etkisi olacağını belirtiyor” dedi.
Japonya'nın İran'la arabuluculuk rolüyle ilgili ise Ohtaka, “İran ile ilgili bu konu son derece hassastır. Bu konuda çok fazla ayrıntıya girmekten çekinmeyin. Çabalarımızı arabuluculuk olarak karakterize etmek zorunda değiliz’’ diyerek Japonya'nın Asya'da bu konuyla ilgilenen tek ülke olduğunu vurguladı
Ohtaka sözlerine şöyle devam etti:
“Japonya, ABD'nin bir müttefiki ve öte yandan İran'la uzun süredir devam eden bir ilişkisi var ve bu ilişkilere dayanan bu bağlamlarda rol oynamaya başladı.” 
Japon liderinin bir bedevi çadırında geleneksel Suudi misafirperverliği ile karşılandığı görüşmede iki lider diğer meseleleri de görüştü. Ohtaka, yaklaşık bir saat süren görüşmede 20 dakikalık özel bir görüşme daha olduğunu söyledi.

Başbakan Abe, Suudi Krallığı’nda gerçekleşen reform çalışmalarını ve gayretlerini çok takdir ettiğini ve reformların sadece Suudi Arabistan için değil, bölge ve dünya için de önemli olduğunu belirtti.
Abe, Japonya'nın 2016'dan beri var olan Suudi-Japonya işbirliğini ve Muhammed bin Selman’ın liderliğinde başlatılan 2030 Vizyonu reformlarını destekleyeceklerini ifade etti.
İki ülke çok çeşitli alanlarda görüşmelerini sürdürürken, hâlihazırda dört bakanlık düzeyinde toplantılar gerçekleştiriliyor ve bu kapsamda 69 işbirliği alanı belirlendi.

Başbakan Abe, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmede; Japonya'nın Suudi Arabistan'ı Riyad'da yapılacak olan bir sonraki G20 zirvesinin başarısı için destekleyeceğini söyledi. Veliaht Prens ise Suudi Arabistan'ın Osaka'daki son G20 toplantısının sonuçlarını takip edeceğini belirtti.

Japon lideri el-Ula'ya geldiğinde heyet, Kültür Bakanı ve el-Ula Kraliyet Komisyonu Valisi Prens Badr bin Abdullah bin Farhan tarafından kabul edildi.
Abe'nin Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman'a yolculuğuna devam etmeden önce Suudi Krallığı ziyaretinin son durağı olan el-Ula, güzel çöl manzaraları arasında yer alan arkeolojik hazineleriyle dikkat çeken bir bölge.

Suudi Arabistan’ın Hegra şehrini ve el-Ula Vadisi'ni açma hamlesi, Arap Yarımadası’nın güzelliğini yeniden gözler önüne seriyor.   
İslam sonrası dönemde Medain Salih adını taşıyan Kayıp Hegra kenti, Ürdün'deki ünlü Petra kenti gibi Nabatalular tarafından inşa edildi.

Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin Suudi Arabistan ziyareti sırasında el-Ula turu, dikkatlerin yeniden bu bölgeye çevrilmesine neden oldu. El-Ula bu yıl kapılarını halka açmaya hazırlanıyor.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.