İranlı göstericiler, Hamaney’in istifasını istedi

İran Şahının oğlu Pehlevi: ‘’İnsani hata değil, insanlığa karşı suç’’

İranlı göstericiler, Hamaney’in istifasını istedi
TT

İranlı göstericiler, Hamaney’in istifasını istedi

İranlı göstericiler, Hamaney’in istifasını istedi

İran'ın Ukrayna Havayolları’na ait yolcu uçağını ‘yanlışlıkla’ düşürdüğünü itiraf etmesinin ardından başkent ve diğer bazı şehirlerde öğrenciler öncülüğünde iki gün önce başlayan gösteriler artarak devam ediyor.
Göstericiler Dini lider Ali Hamaney’in istifasını istiyor. Twitter’da yayılan video kayıtlarında, Tahran Üniversitesi önünde toplanan protestocuların, ‘’Bize yalan söylüyorlar, düşmanınız Amerika diyorlar, düşmanımız burada’’ diye slogan attıkları görüldü.
Yolcu uçağında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıyan göstericiler, ayrıca ABD tarafından öldürülen Kasım Süleymani'nin posterlerini yırttı. Tahran'ın ara sokaklarında çöp konteynerlerini yakarak yolları trafiğe kapatan eylemcilerin, "Diktatöre ölüm", "Hamaney'e ölüm" diye sloganlar atması dikkati çekti.
Başkent Tahran’da çevik kuvvet polisi, iki gündür eylemlerini sürdüren binlerce göstericiye cop ve göz yaşartıcı bombayla müdahale etti. Göstericilerin ‘diktatöre ölüm’, ‘yazıklar olsun’, ‘yönetim istifa’ yazan pankartlar taşıdığı ve rejim karşıtı sloganlar attıkları gözlendi.
Polisin sert müdahalesi üzerine bazı göstericilerin karşılık verdiği ve güvenlik güçleri ile göstericiler arasında halk hareketinin sembolü olan Azadi Meydan’ı çevresinde arbede ve yer yer çatışma yaşandığı bildirildi. Göstericiler ayrıca bazı yolları kapatarak uzun trafik kuyruklarına neden oldu.
Gösteriler ülke geneline yayılıyor
Öte yandan Şiraz, İsfahan, Kirman, Meşhed, Tebriz, Arak, Yezd, Ahvaz, Kazvin ve Kermanşah kentlerinde de yüzlerce kişi sokağa inerek, Mürşid Ayetullah Hamaney ve Devrim Muhafızları’nın istifasını talep eden gösteri düzenledi.
İran'ın Ukrayna Havayollarına’na ait uçağı ‘yanlışlıkla’ düşürdüğünü itiraf etmesi Tahran rejimini zor duruma sokarken, başkent ve diğer bazı şehirlerde öğrenciler önderliğinde başlayan gösteriler ülke geneline yayılmış durumda.
İran yönetimindeki üst düzey yetkililer, 72 saat süren resmi yalanlamanın ardından 176 kişiye ‘mezar’ olan Ukrayna Havayolları’na ait yolcu uçağının hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğünü kabul etti.
İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı General Emir Ali Hacızade, yolcu uçağının ABD’deki üslere yönelik operasyon sürecinde, yanlışlıkla vurularak düşürüldüğünü, bu bilgiden emin olduktan sonra, böyle bir haber almaktansa ‘ölmeyi dilediğini’ söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada uçağın düşürülmesini ‘affedilemez bir hata’ olarak nitelendirdi. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise “ABD'nin maceracılığından kaynaklı kriz anında yapılan insani hata, faciaya yol açtı” yorumunda bulundu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, suçluların cezalandırılması ve tazminat ödenmesi çağrısında bulunurken, uluslararası toplum tam ve kapsamlı bir soruşturma yürütülmesini talep etti.
İran Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında, 752 sefer sayılı uçağın, Humeyni Havaalanı’ndan kalktıktan sonra manevra alırken Devrim Muhafızları’nın stratejik bir konumuna yaklaştığı, bu sırada ordu tam bir teyakkuz halinde olduğu için, yolcu uçağının düşman hedefi olarak değerlendirilerek vurulduğu belirtildi.
Devlet televizyonunda yayınlanan yorumlarda, fırlatılan kısa menzilli füzenin uçağın yakınında patladığı, dolayısıyla uçağın yere çarpmadan önce bir süre daha uçabildiği söylendi.
Tahran-Kiev seferini yapan yolcu uçağındaki 176 kişi hayatını kaybetti. Yolcuların büyük çoğunluğunun İran ve Kanadalı olduğu, ayrıca uçakta İngiltere, İsveç, Ukrayna ve Afganistan vatandaşlarının da bulunduğu açıklandı.
Hamaney: ‘halt etmişsiniz’İranlı aktivistler, 1988’de Basra Körfezi üzerinden uçan İran yolcu uçağının ABD donanmasına ait Vincennes kruvazörü tarafından vurulmasının ardından Ayetullah Hamaney’in yaptığı konuşmayı yayınladılar. Kısa sürede viral olan görüntülerde Hamaney, ABD’lilerin uçağı yanlışlıkla vurduklarını açıklamasının ardından; ‘’Yanlışlıkla vurmuşlar, halt etmişsiniz’’ demişti.
Tahran Üniversitesi öğrencileri ‘yanlışlıkmış, halt etmişsiniz’ yazan pankartlar taşıdı. 
İran'ın devrik Şahının oğlu Rıza Pehlevi Twitter’da; ‘’Bu inani bir hata değil, bu insanlığa karşı bir suçtur. Hamaney derhal istifa etmelidir’’ diye yazdı. Kasım ayındaki protestolarda bazı göstericiler, 1980 yılında sürgünde ölen son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi lehine sloganlar atmıştı.
Reuters’ın aktardığı bir haberde; Hamaney’in Kudüs Gücü’ndeki temsilcisi Ali Şirazi’nin ‘’İran düşmanları, Devrim Muhafızları’nın etkisini kırmak için, askeri bir hatayı abartıyorlar, bunlara karşı uyanık olmamız gerekir’ ifadelerine yer verildi.
ABD’nin Irak’ta General Kasım Süleymani ve beraberindekileri öldürmesinin ardından İran genelinde geniş katılımlı ABD karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Ancak Ukrayna yolcu uçağının Devrim Muhafızları tarafından vurulması ve bu bilginin uzun süre saklanması halkın öfkesine neden oldu. Bazı göstericiler İran yönetimini bahaneler üretmek yerine kurbanların yakınlarıyla dayanışmaya çağırdı. Bazıları ise, gergin askeri ortamda hava sahasının niçin kapatılmadığını sorguladı.
Öte yandan yolcu uçağının düşürülmesi, Pazar günü yayınlanan gazetelerin manşetinde yer aldı. Cumhurbaşkanı Ruhani’ye yakın İtimad gazetesi manşetinde; ‘Özür dileyin ve istifa edin’ başlığını kullandı. Keyhan gazetesi de Hamaney’in bir an önce sorumluların yargılanması talebini manşetine çekti. Devrim Muhafızlarının gazetesi Civan’da ise; ‘Acılı hata nedeniyle derin özürler’’ diye yazdı.
İngiltere’nin Tahran Büyükelçisi gözaltına alındı  
Bu arada İngiltere'nin Tahran Büyükelçisi Rob Macaire dün düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında gözaltına alındı. Macaire üç saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
İran basınında yer alan haberlerde Büyükelçi Macaire, göstericileri kışkırtmakla suçlandı. Serbest bırakıldıktan sonra Twitter hesabından açıklama yapan büyükelçi; ‘’Protesto gösterisine katılmadım, düşürülen yolcu uçağında hayatını kaybeden yolcuları ve mürettebat için düzenlenen bir anma törenine katıldım. Ölenlerden bazıları İngiltere vatandaşıydı’’ diye yazdı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, büyükelçilerinin gözaltına alınmasının "uluslararası hukukun açıkça ihlâli" olduğunu,  söyledi.
Raab, ‘’İran hükümeti siyasi ve ekonomik olarak tecrit edilmiş bir şekilde uluslararası toplumdan dışlanmaya doğru yürüyüşünü sürdürebilir ya da gerginlikleri azaltarak, diplomasi yoluna girerek ileriye doğru adımlar atabilir’’ ifadesini kullandı.
İran, Büyükelçi Rob Macaire'ın bir süre gözaltına tutulduğunu doğruladı, kimliğinin tespit edilmesinin ardından serbest bırakıldığını açıkladı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi Twitter’dan yaptığı açıklamada ‘’Büyükelçi sıfatıyla gözaltına alınmadı, yasadışı bir toplantıda kimliği bilinmeyen bir yabancı olarak tutuklandı ve kimliğinin anlaşılması üzerine serbest bırakıldı’ diye yazdı.
Reuters haber ajanı, "Yeşil Hareketin" liderlerinden reformist Mehdi Kerrubi’nin Ali Hamaney’in istifasını istediğini aktardı. Kerrubi yaptığı açıklamada; Hamaney’in uçağın düşürülme sebebini bilmesine rağmen bunu gizlemesi ve halka açıklamaması kabul edilemez’’ yorumunda bulundu.
Trump’tan göstericilere destek
ABD Başkanı Donald Trump ise yeni bir barışçıl protestocu katliamı’ olmaması konusunda İran’ı uyardı.
İranlı yetkililerin, akaryakıt zamları karşısında Kasım ayında patlak veren protesto hareketini kanlı şekilde bastırdığına işaret eden Trump, Twitter hesabından paylaştığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Cesur ve uzun süredir acı çeken İran halkına: Göreve başladığımdan beri sizin yanınızda oldum ve yönetimim sizin yanınızda olmaya devam edecek. Protestolarınızı yakından takip ediyoruz ve cesaretinizden ilham alıyoruz.”



Myanmar'dan nükleer malzeme kaçıran Yakuza lideri, suçunu itiraf etti

Yakuza,  Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)
Yakuza, Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)
TT

Myanmar'dan nükleer malzeme kaçıran Yakuza lideri, suçunu itiraf etti

Yakuza,  Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)
Yakuza, Japonya kökenli uluslararası suç örgütüne üye olanlar için kullanılan bir ifade (Reuters)

ABD'de yargılanan Yakuza liderlerinden Takeşi Ebisava, Myanmar üzerinden nükleer materyal kaçakçılığı yaptığını itiraf etti. 

New York'ta çarşamba günü görülen duruşmada, 60 yaşındaki Ebisava uluslararası uyuşturucu ve silah ticareti suçlamalarını da kabul etti. 

New York Güney Bölgesi Savcısı Edward Y. Kim, "Bugün mahkemede de itiraf ettiği gibi Takeşi Ebisava, Myanmar'dan silah üretecek miktarda plütonyum da dahil nükleer madde kaçakçılığı yaptı" dedi.

Savcı, Ebisava'nın Myanmar'da isyancılara karadan havaya füze gibi ağır silahlar tedarik etme karşılığında, ABD'ye büyük miktarlarda eroin ve metamfetamin gönderdiğini belirtiyor. 

Ayrıca bu nükleer malzemelerin, İran tarafından silah yapımında kullanılmasının planlandığı da ileri sürülüyor. Yakuza liderinin, nükleer malzemeyi Myanmar'da uranyum madenciliği yapan "etnik bir isyancı grubun" liderinden temin ettiği aktarılıyor. Sözkonusu kişinin kimliğinin belirsiz olduğu bildiriliyor. 

Ebisava nükleer maddelerin uluslararası ticaretini yapmaktan 20 yıla kadar hapis cezası alabilir. Yakuza lideri hakkında düzenlenecek karar duruşmasının tarihi henüz açıklanmadı.

Zanlı, 2020'de ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) düzenlediği bir operasyonla yakalanmıştı. Operasyona Japonya ve Tayland da destek vermişti.

Ebisava, gizli görevdeki bir DEA ajanıyla buluşup, otomatik silah, karadan havaya füze sistemi, roket, tanksavar ve makinelı tüfek satın almaya çalışmıştı.

Yakuza lideri diye nitelenen Ebisava'nın bu silahları Sri Lanka'daki Tamil Kaplanları ve Myanmar'daki Birleşik Wa Devlet Ordusu, Karen Ulusal Birliği ve Şan Devlet Ordusu'na satmayı planladığı iddia edilmişti.

ABD Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Ebisava'yla çalışan 55 yaşındaki Sompak Rukrasaranee, 58 yaşındaki Somphob Singhasiri ve 53 yaşındaki Suksan Jullanan adlı üç şüphelinin daha yakalandığı belirtilmişti. Tayland vatandaşı üç isimden Jullanan'ın ABD vatandaşlığına da sahip olduğu ifade edilmişti. Bu şüpheliler hakkındaki hukuki süreç devam ediyor.

Independent Türkçe, CNN, Guardian