Dünyanın en dayanıklı canlısı su ayısının zayıf noktası keşfedildi

Su ayıları ilk kez 1777'de italyan biyolog Lazzaro Spallanzani tarafından tanımlandı (AP)
Su ayıları ilk kez 1777'de italyan biyolog Lazzaro Spallanzani tarafından tanımlandı (AP)
TT

Dünyanın en dayanıklı canlısı su ayısının zayıf noktası keşfedildi

Su ayıları ilk kez 1777'de italyan biyolog Lazzaro Spallanzani tarafından tanımlandı (AP)
Su ayıları ilk kez 1777'de italyan biyolog Lazzaro Spallanzani tarafından tanımlandı (AP)

Tardigradlar ya da su ayıları koşullar kötüleştiğinde kuruyarak vücutlarını yeniden ayarlıyor ve biyolojik işlevlerini geçici olarak yıllar boyu durdurabiliyor. 
1300 bilinen türü olan bu mikroskobik yaratıklar (0.3-0.5 milimetre uzunluğundalar) dondurucu derecelerde, oksijensiz ortamlarda, yüksek basınç koşullarında, uzay boşluğunda, kaynatıldıklarında ve kozmik radyasyona maruz kaldıklarında yaşamlarını sürdürebiliyor. 
Tardigradlar hem tatlı su hem de tuzlu suda yaşıyor. Ekvatordan kutuplara kadar neredeyse her yerde bulunuyorlar. 8 bacaklı bu canlının aktif halde kalması için suya ihtiyacı var. Kış uykusuna yattıklarındaysa bacak ve kafalarını içeri çekerek kurumaya başlıyorlar.
Aşırı uzun sürelere varabilen bu kış uykusu o kadar etkili ki bu canlı dünya genelindeki 5 kitlesel yokoluştan kurtulmayı başardı. 2017'de yapılan bir araştıma tardigradları yok edebilmenin tek yolunun dünyadaki tüm okyanusları kaynatmak olduğunu ortaya koymuştu.
İklim değişikliği tardigradları olumsuz etkiliyor
Ancak şimdi bilim insanları bu canlıların zayıf noktasını bulmuş olabilir.  Araştırmayı yapan bilim insanları küresel iklim değişikliğinin dünyanın en dayanıklı canlısı üzerinde bile olumsuz etkisi olduğunu vurguladı. 
2018'deki bir araştırma Antarktika'da yaşayan bir tardigrad türü olan Acutuncus antarcticus'un neslinin iklim değişikliği nedeniyle tükenme riski olduğunu duyurmuştu.  Yeni araştırmada ikinci bir tür, Ramazzottius varieornatus'un da benzer bir zayıflığı gösterdiği keşfedildi. 
Scientific Reports adlı bilimsel yayında yayımlanan araştırmaya göre, bu minik organizmalar kurudukları sırada bile uzun süreli yüksek sıcaklıklara maruz kalırsa hayatta kalma şansları azalıyor. 
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Danimarka'daki Kopenhag Üniversitesi'nden biyolog Ricardo Neves "Çalışmada kullanılan türler Danimarka, Niva'daki bir evin yağmur oluğundan alındı. Tardigradları hem aktif oldukları hem de kurudukları sırada yüksek sıcaklıklara maruz bırakarak etkilerini gözlemledik. Aynı zamanda aktif olan hayvanların kısa iklime alışma evrelerinin etkisini de inceledik" dedi. 
Araştırmada yüksek sıcaklıklarda iklime alıştırılmayan 4 aktif tardigrad, 37.1 santigrat derecede 24 saat bekletildi. Bu hayvanlarda ölüm oranı yüzde 50'ye ulaştı.
30 santigrat derecede iki saatlik iklime alışma evresinin ardından iki saat boyunca 35 santigrat derecede bekletilenlerdeyse ölüm eşiği 37.6 santigrat dereceye yükseldi. Yani iklime alıştırma işleminin bu canlıların hayatta kalma oranlarını iyileştirdiği tespit edildi. 
Kuru haldeki tardigradlarınsa çok daha yüksek sıcaklıklara dayandığı belirtildi. 63.1 santigrat derecede 24 saat bekleyen hayvanlarda ölüm oranı yüzde 50 oldu. Daha sonra yapılan ek deneyler bu yaratıkların da sıcaklık daha fazla yükseltilince daha çabuk öldüğünü gösterdi. 
2006'daki bir araştırma kurumuş haldeki tardigradların yaklaşık yarım saat boyunca 150 santigrat dereceye kadar sağ kalabildiğini ortaya koymuştu. Yeni çalışmaysa bu canlıların yaşam oranlarının sıcaklığın sağlıklı olmayan uzun süreler boyunca yüksek tutulması halinde düştüğünü gösterdi. 
Neves "Bu çalışmayla birlikte aktif tardigradların yüksek sıcaklıklara karşı kırılgan olduğunu söyleyebiliriz yine de bu canlılar doğal yaşam alanlarında artan sıcaklıklarda iklime alışabilir. Kurumuş haldeki tardigradlarsa çok daha dirençli ve aktif olanlara kıyasa çok daha yüksek sıcaklıklara dayanabilirler. Ancak maruz kaldıkları süre açıkça onların yüksek sıcaklıklara karşı toleransını sınırlandıran bir faktör" ifadelerini kullandı.

 


Dinozor DNA'sından deri çanta: İlk T-rex derisi 2025'te geliyor

Dinozor DNA'sından üretilen deri çantaların, çevre dostu ve etik bir alternatif sunması bekleniyor (VML)
Dinozor DNA'sından üretilen deri çantaların, çevre dostu ve etik bir alternatif sunması bekleniyor (VML)
TT

Dinozor DNA'sından deri çanta: İlk T-rex derisi 2025'te geliyor

Dinozor DNA'sından üretilen deri çantaların, çevre dostu ve etik bir alternatif sunması bekleniyor (VML)
Dinozor DNA'sından üretilen deri çantaların, çevre dostu ve etik bir alternatif sunması bekleniyor (VML)

Araştırmacılar, lüks deri ürünlere alternatif olarak dinozor DNA'sından deri üretmek için kolları sıvadı.

Deri çanta ve ayakkabı gibi ürünler hayvan hakları ve çevre savunucularının tepkisini çekerken moda ve tekstik sektörü farklı alternatifler geliştiriyor. Ancak bu ürünlerin aynı zamanda hem dayanıklı hem de doğa dostu olması ciddi bir zorluk teşkil ediyor.

Üç şirket arasında kurulan yeni bir işbirliği, etik ve sürdürülebilir bir seçenek sunabilmek için ilginç bir yönteme başvurdu. 

Pazarlama ve reklam ajansı VML, biyoteknoloji şirketleri Organoid Company ve Lab-Grown Leather'la işbirliği yaparak Tyrannosaurus rex (T-rex) DNA'sından deri geliştirmeye başladı.

Bilim insanları, yaklaşık 66 milyon yıl önce soyu tükenen T-rex'in fosilleşmiş kolajen örneklerini kullanacak. Kolajen kemiklerde, deride, kaslarda ve diğer dokularda bulunan bir protein.

Ekip kolajen örneğini model olarak kullanarak bir kolajen dizisi oluşturmayı ve bunu DNA'ya çevirerek yapay hücrelerle birleştirmeyi planlıyor. İşlemin başarılı olması halinde hayvan derisine benzeyen bir yapının ortaya çıkması bekleniyor. 

Bu yöntemde sentetik alternatiflerden farklı olarak deri üretimi, laboratuvar ortamında biyolojik yapılar geliştirmeye odaklanıyor. 

T-rex DNA'sından üretilecek deri, soyu tükenmiş bir canlıdan yapılan ilk örnek olacak.

Şirketler dayanıklı ve lüks ürünlerin yerini alabilecek bir kaliteye sahip olmasının yanı sıra ürünün "doğada tamamen çözünebileceğini" öne sürüyor.

Organoid Company'nin CEO'su Thomas Mitchell "Bu proje, genom ve protein mühendisliğinden yararlanarak tamamen yeni malzemeler yaratılmasının olağanüstü bir örneği" diyor.

VML, bu yılın sonunda ilk ürünlerin hazır olmasını beklediklerini ifade ediyor. 

Şirket, işbirliğini duyurduğu 25 Nisan tarihli açıklamasında şu ifadeleri kullanıyor:

Tarih öncesinde yaşamış bir türden geliştirilen ilk deri örneği olan T-rex derisi, sadece sürdürülebilir bir alternatifi değil, aynı zamanda antik biyolojinin gelecekte sürdürülebilir, yüksek performanslı malzemelere nasıl ilham verebileceğini keşfetmede öncü bir adımı temsil ediyor.

2025 sonunda piyasaya çıkması beklenen bu sıradışı ürün, hem modanın geleceği hem de etik üretim anlayışı açısından tarihi bir dönüm noktası olabilir.

Independent Türkçe, IFLScience, Interesting Engineering, VML