Suudi Arabistan ve Japonya’dan su yollarının korunması vurgusu

Suudi Arabistan ve Japonya’dan su yollarının korunması vurgusu
TT

Suudi Arabistan ve Japonya’dan su yollarının korunması vurgusu

Suudi Arabistan ve Japonya’dan su yollarının korunması vurgusu

Japonya Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Japonya Başbakanı Şinzo Abe arasında gerçekleştirilen görüşmeler sırasında su yollarının güvenliğinin önemi dâhil olmak üzere bir dizi ortak ve bölgesel meselelerin ele alındığını açıkladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, görüşmeler sırasında Japonya’nın Suudi Arabistan ile ilişkilerini güçlendirme arzusunun yanı sıra, Tokyo’nun Ortadoğu’daki gerilimi azaltmak için bölgeye gemi göndermesi konusunun da masaya yatırıldığı aktarıldı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Japonya Başbakanı’nın görüşmesinin ardından Japonya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Masato Otaka, Abe'nin, Muhammed bin Selman’a, denizlerde seyir güvenliğini sağlamak üzere Ortadoğu'ya Öz Savunma Kuvvetleri (SDF) güçlerini gönderme kararını açıkladığını söyledi.
Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Salih el Haslan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Japonya’nın bu girişiminin, Tokyo’nun ekonomik ilişkiler konusunda geleneksel politikasından ayrılma özelliği taşıdığına dikkati çekti. Haslan, atılan bu adımın seyrüsefer özgürlüğünü korumak için uluslararası koalisyon gücüne alternatif olabileceğini belirterek, ABD’nin Japonya’yı, Arap Körfezi’ndeki enerji tedarik hatlarını korumayı amaçlayan bloğa katılmaya davet ettiğini hatırlattı.
Şura Konseyi üyesi Dr. Fayez eş-Şehri, SDF’nin bölgedeki çıkarları ve su yollarını korumak için dış ortaklarla hareket etmediğini belirterek, Japonya tarafından gönderilen bu savunma kuvvetlerinin özellikle Hürmüz Boğazı dâhil Arap Körfezi’ndeki deniz seyrüseferini ve su  yollarının güvenliğine katkı sağlayacağını aktardı.
Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a konuşan Şehri, bu adımın Suudi Arabistan ile yapılan ortaklık dâhilinde atıldığını ifade ederek, küresel ekonomi için hayati öneme sahip bu koridorun özellikle Asya ülkeleri için enerji arteri olduğuna dikkati çekti.
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Japonya’nın birçok uluslararası konuda arabuluculuk yapmaya çalıştığını ifade eden Şehri, bu istikrarlı duruşun devam etmesinin Japonya ile ticaretin devam etmesi konusunda stratejik bir dönüş olduğuna dikkati çekti. Bu nedenle Japonya’nın gerginliği azaltmak için bu alanda öncü bir rol oynaması beklentisinde olduklarını aktardı.
Bu bağlamda yazar ve siyaset uzmanı olan Dr. Zuheyr el-Harsi, Japonya’nın bölgeye donanma gönderme kararının, enerji kaynaklarını ve koridorlarını korumaya olan ilgisiyle doğru yönde atılmış bir adım olduğunu belirtirken, İran’ın saldırgan ve kışkırtıcı yöntemlerinin reddedildiği siyasi mesajda içerdiğini söyledi.
Suudi Arabistan ve Japonya arasındaki ilişkilerin en iyi seviyelerde olduğunu söyleyen Harsi, bunun en net şekilde Veliaht Prens ve Abe’nin görüşmesi esnasında ortaya çıktığını belirterek, iki ülkenin ortak kaygısının Arap-Körfez ülkeleri dâhil olmak üzere bölgenin güvenliği olduğunu söyledi. Harsi, Suudi Arabistan’ın özellikle G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olmasıyla Japonya ile olan ilişkilerin her düzeyde ilerlediğini aktardı. Japon politikasının Suudi yönelimleriyle aynı fikirde olduğunu belirten Harsi, Japonya’nın politik felsefesinin gerginlikten ziyade istikrar, güvenlik, işbirliği ve sakinlik kurma eğiliminde olduğunu vurguladı.
İki lider görüşme sırasında, son dönemde Ortadoğu’da artan gerginliklerin yanı sıra gelecekte bu gerginliklerin yaşanmaması konusunun önemine de değindi.
Japonya’nın sınırlı da olsa bölgedeki gerilimleri azaltmaya yönelik ülkelerden olduğunu vurgulayan Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Salih el Haslan, bunun nedeninin Tokyo’nun dış çevresinde olan “bölgesel anlaşmazlıklara karışmamazlık” ilkesiyle bağlantı olduğunu bildirdi ve bölgedeki rolünün yalnızca siyasi eylemle sınırlı olabileceğine işaret etti.
Suudi Arabistan'ın Tokyo Büyükelçisi Nayef el-Fahadi, Japonya Başbakanı’nın Suudi Arabistan’a yaptığı resmi ziyaret için mutlu olduğunu ifade ederken, birçok ekonomik, ticaret, yatırım ve kültürel alanda ilerleme kaydedildiğini ve Suudi-Japon işbirliği ile 2030 Vizyonu’nun yanı sıra birçok konuda görüş alışverişinde bulunulduğunu aktardı.
Büyükelçi açıklamasında, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Japonya Başbakanı ile yaptığı görüşmelerde iki dost ülke arasındaki ilişkilerin öneminin vurgulandığını dile getirdi.



Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Çarşamba günü İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve yürütülen ortak çabaları değerlendirdi.

Görüşme, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi’nin 46. oturumu kapsamında gerçekleşti. Taraflar, iki ülke arasındaki ortak iş birliği alanlarını ve çeşitli sektörlerde ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı.

u768ı
Suudi Veliaht Prensi ile İtalya Başbakanı arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda işbirliğinin boyutları ve bunların geliştirilmesi yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmeye Suudi tarafında Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaed el-Aiban ile Yatırım Bakanı Halid el-Falih katıldı.


Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
TT

Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)

Manama’da Çarşamba günü düzenlenen Körfez Zirvesi’nin sonuç bildirisi, ortak güvenliğin güçlendirilmesine yönelik daha açık bir Körfez yaklaşımı, Filistin devletinin kurulmasına destek, Arap dünyasındaki savaşların siyasi yollarla durdurulması ve dış müdahalelerin reddi gibi çok sayıda mesaj içerdi.

Siyasi çerçevenin yanında, Körfez içi bütünleşmeye yönelik dikkat çekici adımlar da öne çıktı. Bunların başında Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması ve birleşik bir sanayi platformunun kabul edilmesi geliyor. Bu adımlar, üye ülkelerin ekonomik işbirliğini kurumsallaştırma ve daha geniş bir seviyeye taşıma iradesine işaret etti.

162 maddeden oluşan bildiride, başlangıçtan itibaren Körfez ülkelerinin güvenliğinin “bölünemez bir bütün” olduğu vurgulandı. Bir üyeyi hedef alan herhangi bir tehdidin, tüm üyelere yönelmiş bir tehdit sayılacağı ifade edildi. Bu ilke, Konsey’in temel nizamnamesi ile ortak savunma anlaşmasına dayandırıldı.

Bildiri, Kral Selman’ın ortak Körfez çalışmasını güçlendirme vizyonunun hassas ve sürekli biçimde uygulanmasının önemine dikkat çekti. Bu kapsam, savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması, siyasi tutumun birleştirilmesi ve geniş uluslararası ortaklıkların inşasını içeriyor. İlgili kurumlara, uygulamanın tamamlanması için net bir zaman çizelgesi hazırlama görevi verildi.

Ortak Körfez Çalışması başlığı altında, Konsey’in “işbirliği aşamasından birlik aşamasına geçiş” konusunda yürüttüğü istişarelerin sürdüğü belirtildi. Gerekli adımların tamamlanması için Bakanlar Konseyi ile teknik komite görevlendirildi.

frg
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa, Çarşamba günü Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine başkanlık etti (BNA)

Bildiride, gümrük veri değişim platformunun 2026’nın ikinci yarısında çalışmaya başlaması kabul edildi. Ayrıca gümrük birliğinin gerekliliklerinin tamamlanması, acil bir zaman planı hazırlanması, sınır ötesi hizmet ticaretinin düzenlenmesi ve mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması talimatı verildi.

Ekonomik açıdan öne çıkan bir diğer adım ise, “Körfez’de Üretildi” forumu ve fuarının Ekim 2026’da düzenlenmesi önerisinin memnuniyetle karşılanması oldu. Bu etkinliğin, sanayi kapasitesini öne çıkarması ve ekonomik entegrasyonu güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, merkezinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacağı Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması kabul edildi. Körfez Demiryolu Projesi’nin genel anlaşması ile ortak mülkiyetli gayrimenkuller için birleşik kurallar da onaylandı.

Bildiri, ilk Körfez yargı, adli ve yasama işbirliği konferansının sonuçlarını; parlamentoların çalışmalarını; dini değerlerin güçlendirilmesine yönelik girişimleri; yolsuzlukla mücadelede ortak strateji ve rehberleri övdü. İnsan ticaretiyle mücadele alanındaki ilerlemelere de dikkat çekildi.

Çevre ve enerji bölümünde, “Yeşil Orta Doğu” girişimi kapsamında işbirliğinin artırılmasının önemi vurgulandı. Küresel enerji piyasalarının istikrarının desteklenmesi, tüm enerji kaynaklarını dışlamayan dengeli bir yaklaşım benimsenmesi ve emisyon yönetimi teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.

Üye ülkelerin karbon döngüsü ekonomisi yaklaşımına bağlılığı yenilendi. Bu kapsam, emisyonların azaltılması, yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve giderilmesini içeren yöntemler; yenilenebilir enerji projeleri, temiz hidrojen ve karbon yakalama teknolojileriyle desteklenecek.

Siyasi dosyalar arasında Filistin meselesi öne çıktı. Liderler, Filistinlilerin 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını desteklediklerini vurguladı. İki devletli çözümün uygulanması, işgalin sona ermesi ve İsrail ihlallerinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Gazze’de kuşatmanın kaldırılması, geçişlerin açılması ve insani yardımın girişine izin verilmesi gerektiği ifade edildi. Ateşkes anlaşması, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’nin çıktıları ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları memnuniyetle karşılandı. Uluslararası tanımaların artması olumlu bulundu, UNRWA’ya destek ve Gazze yetimleri için bir fon kurulması onaylandı.

dfgt
Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nden bir kare (BNA)

Yemen konusunda, KİK’in Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetine tam desteği yinelendi. Ortak teknik komitenin kalkınma ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarının sonuçları memnuniyetle karşılandı. Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt’in ekonomik ve insani desteği övüldü; Kızıldeniz’deki Husi saldırıları, silah kaçakçılığı ve BM personeline yönelik saldırılar kınandı.

Bildiri, İran’ın işgal altında tuttuğu üç Emirlik adası konusundaki sabit tutumu yineledi; İran’ın tüm uygulamalarının geçersiz olduğu vurgulandı. Avrupa Birliği’nin BAE’yi destekleyen pozisyonu memnuniyetle karşılandı.

Dorra (Dora) Gaz Sahası konusunda, sahadaki tüm alanların Kuveyt karasuları içinde olduğu ve mülkiyetin yalnızca Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında paylaşıldığı vurgulandı.

Bildiride Irak, Suriye, Lübnan, Sudan, Libya ve Somali dosyaları da ele alındı. Bu ülkelerin birliği ve egemenliğinin desteklendiği; dış müdahalelerin reddedildiği ve çatışmaları sona erdirecek siyasi süreçlere çağrı yapıldığı belirtildi. Rusya–Ukrayna savaşında Körfez’in arabuluculuk girişimleri övüldü; esir değişimleri, tahıl ihracatının kolaylaştırılması ve insani destek hatırlatıldı.

Uluslararası ortaklıklar başlığında, İtalya Başbakanı’nın zirveye katılımı memnuniyetle karşılandı. ABD, Avrupa Birliği, ASEAN ve Çin ile yapılan ortak zirvelerin sonuçları övüldü ve kararlaştırılan eylem planlarının hızla uygulanması istendi.

Son olarak bildiri, 162 maddede yer alan hükümler uyarınca, Körfez’in hem ortak güvenliğini güçlendirme hem de ekonomik entegrasyonu derinleştirme yönündeki isteğini yansıttı. Aynı zamanda Filistin davasına verilen desteği ve bölgesel çatışmaların sakinleştirilmesine yönelik çabaları bir araya getiren, siyasi gerçekçilikle kurumsal çalışmayı birleştiren bir yaklaşım ortaya koydu.


Suudi Arabistan: İhtiyatlı bütçe, Vizyon 2030'un uygulanmasını hızlandırıyor

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan: İhtiyatlı bütçe, Vizyon 2030'un uygulanmasını hızlandırıyor

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman başkanlığındaki Bakanlar Kurulu, dün 2026 mali yılı bütçesini onayladı. Bu stratejik hamle, hükümetin mali ihtiyatlılık ile sürdürülebilir ekonomik ve sosyal etki sağlamak için Vizyon 2030 projelerini uygulamaya yönelik yoğun çabaları dengeleyen bir yaklaşımı benimsediğini teyit ediyor.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bütçenin ‘vatandaşların çıkarlarının hükümetin öncelikleri arasında en önde yer aldığını teyit ettiğini’ belirterek, bakanlara kalkınma programlarının uygulanmasına aktif olarak bağlı kalmalarını talimat verdi. Veliaht Prens, bütçede yansıtıldığı üzere, reel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) büyümesinin yüzde 4,6 olacağını öngören yerel ekonominin performans göstergelerini övdü. Bu büyüme, yüzde 4,8'lik büyümeyi yönlendirmede önemli bir rol oynamaya devam eden petrol dışı faaliyetler tarafından destekleniyor.

Veliaht Prens ayrıca, Suudi Arabistan hükümetinin ekonomik büyümeyi destekleme ve mali sürdürülebilirliği koruma çabalarına devam ettiğini, böylece yerel ekonominin küresel dalgalanmalara ve zorluklara karşı dayanıklılığını artırırken, sürdürülebilir kalkınmanın ivmesini koruduğunu da teyit etti.

Bunun uzun vadeli planlamaya dayalı esnek ve disiplinli mali, ekonomik ve sosyal politikaların benimsenmeye devam edilmesiyle sağlanacağını vurgulayan Veliaht Prens, “Hedeflerimize ulaşmak için kararlı adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.