Libya'daki taraflar Berlin Konferansı'na katılacak mı?

Libya'daki taraflar Berlin Konferansı'na katılacak mı?
TT

Libya'daki taraflar Berlin Konferansı'na katılacak mı?

Libya'daki taraflar Berlin Konferansı'na katılacak mı?

Almanya, önümüzdeki Pazar günü yapılacak ve uzun zamandır beklenen Libya konulu Berlin Konferansı için beklentilerini düşürdü.
Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer, konferansı önemli bir başlangıç olarak nitelendirdi. Berlin, konferansın siyasi bir çözümün temel taşı olacağını umman Demmer,  “Libya'daki tüm sorunlar bir günde çözülemez” dedi.
Bu bağlamda, Alman hükümeti, dün, uluslararası olarak tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac ve rakibi Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri General Halife Hafter’in konferansa katılıp katılmayacağının henüz belli olmadığını açıkladı.
Demmer, “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame yanı sıra ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, BAE ve Türkiye temsilcilerinin konferansa katılması bekleniyor. Bunun yanı sıra Kongo, İtalya, Mısır, Cezayir, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Afrika Birliği ve Arap Birliği de konferansta yer alacak. Alman hükümeti bu konferans aracılığıyla Libya çatışmasının ilk adımı olarak uluslararası bir uzlaşıya ulaşmaya çalışıyor. Libya Konferansı son nokta değil, bilakis siyasi sürecin başlangıcıdır. Libya'daki tüm sorunlar bir günde çözülemez. Amaç BM’nin Libya'da iç uzlaşmanın sağlanması için ortaya koyduğu çabaların bir grup ülke ve uluslararası örgüt kanalıyla desteklenmesi. İç savaşın ancak siyasi bir çözümle sona erdirilebileceğine inanıyoruz” açıklamasında bullundu.
Berlin konferansı, Selame’nin planını destekliyor
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Rainer Breul, daha önce yaptığı açıklamalarda da, Berlin konferansının “Yalnızca uzun bir sürecin başlangıcı olabileceğini” belirtmişti. Breul, “Berlin süreci BM Libya Özel Temsilcisi Selame’nin ulaşmaya çalıştığı üç noktayı destekliyor. Bu da nihayetinde siyasi çözüme ulaşılabilmesi için Libya’daki tarafların diyalog masasına getirilmesini hedefliyor” dedi.
Bu bağlamda Selame, Berlin Konferansı’nın minimum düzeyde uluslararası fikir birliğine ulaşmasını umduğunu ve bu sebeple kendi içerisinde bölünmüş olan Güvenlik Konseyi'nde uluslararası konsensüse ulaşılamamasının ardından Berlin süreci başvurduklarını söyledi. Yaptığı basın açıklamasında Libya kriziyle ilgili olan ülkeler arasındaki çifte standardı eleştiren Selame, “Libya’ya silah ambargosu kararı delindi. 12 ülke bu kararı ihlal etti.” dedi.
Öte yandan, Berlin'in, Yunanistan ve Tunus'u konferansa davet etmemesi iki ülkenin hoşnutsuzluğuna neden oldu. Almanya aynı şekilde Cezayir, BAE ve Mısır gibi Arap ülkelerini davet ettiği konferansa Fas'ı davet etmedi.
Fas'ta düzenlediği bir basın toplantısında konuşan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Fas ve Yunanistan'ın konferansa davet edilmemesi sebebiyle şaşkın olduğunu söyledi. Dendias, Türkiye'nin Serrac hükümeti ile imzaladığı anlaşmayı da sert bir şekilde eleştirdi.
Tunus'un Berlin Büyükelçisi Ahmed Shafra da ülkesinin konferansa davet edilmemesi sebebiyle duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. Shafra, Deutsche Welle (DW) televizyonuna yaptığı açıklamada, Tunus'un güvenlik ve ekonomik düzeylerde Libya krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu söyledi. Shafra, “Tunus'un, Berlin'le mükemmel bir ilişkiye sahip olması ve iki ülke arasında bir güven ilişkisinin bulunması, Tunus’un konferansa davet edilmemesinden duyulan şaşkınlığı arttırdı” dedi.
Bu bağlamda, Türkiye Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD’li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Libya'daki gelişmeleri ele aldığı belirtildi.
Rusya kesin bir sonuca varamadı
Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Rusya'nın Libya'daki savaşan taraflar arasında ateşkes yapmak için gösterdiği çabaların kesin bir sonuca ulaşmadığı belirtildi. Bakanlığın açıklamasında, gelecek Pazar günü Berlin’de gerçekleştirilecek konferans öncesinde yabancılar da dahil olmak üzere tüm tarafları ateşkesi desteklemeye çağırdı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian dün bir meclis oturumunda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu çıkmaz ancak siyasi bir süreçle aşılabilir. Askeri bir çözüm olmayacak. Her iki taraf da ateşkes ilan etmeli, çünkü bu, Pazar günü yapılacak Berlin konferansı için gerekli.” Türkiye'yi, özellikle Libya'daki yetkililerle birlikte attığı son askeri adımları sebebiyle eleştiren Jean-Yves Le Drian, "Bu, BM’nin Libya’ya uyguladığı silah ambargosunun açık bir ihlali" dedi.
Öte yandan, Avrupa Birliği (AB), Libya'daki iç savaşta çatışan taraflar arasında ateşkesin sağlanması yolunda Berlin Zirvesi'nin bir adım olmasını umduğunu ifade etti.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Temsilcisi Josep Borrell, dün, yaptığı açıklamada, “AB, Libya'daki siyasi süreçte ateşkesin sağlanması yönünde ilerleme kaydedilmesine Berlin Konferansı’nın katkı sunmasını bekliyor.” ifadelerini kullandı.
Rusya, Libya’daki çatışan tarafların temsilcilerinin Libya krizini görüşmek üzere Berlin'de yapılacak zirveye katılmasını umduğunu açıkladı.
Rus haber ajansı Interfax’ın aktardığına göre Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi’ye ziyareti sırasında yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Toplantı sırasında üzerinde anlaşmaya varılan tüm kararları kabul edeceklerini garanti edilmeli. Bu önemli bir nokta.”



Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium
TT

Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium

Trump yönetiminin İsrail büyükelçisi Mike Huckabee'nin İsrail'le dış ilişkilerde ABD'yi temsil ederken aynı zamanda bir uyku takviyesinin marka yüzü olduğu bildirildi ve bu durum olası bir etik ikilem hakkında sorulara yol açıyor.

NOTUS'a göre, Arkansas eski valisi ve iki kez başkan adayı olan Huckabee, kablolu televizyonda yayımlanan gece yarısı reklamlarında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı olmayan Relaxium takviyesini tanıtıyor. Relaxium, uyku sorunu yaşayanlara hitap ediyor.

2016 başkan adayı olarak tanıtılan Huckabee, reklamda izleyicileri ekrandaki numarayı arayıp kendi şişelerini almaya çağırırken, "Relaxium'un uykusuna güveniyorum, siz de güvenmelisiniz" diyor.

Huckabee, birkaç yıldır Relaxium'un marka yüzü ve üst düzey yönetim görevinde bile bu işten kâr elde etmeye devam ediyor gibi görünüyor. Görünen o ki, bu işi bırakmaya hiç niyeti yok.

Trump'ın şubatta İsrail büyükelçiliğine aday gösterdiği 70 yaşındaki Huckabee, çıkar çatışmasına yol açabilecek çeşitli görevlerden istifa edeceğini ve bazı kurumlardan çekileceğini belirtmişti.

Ancak 7 sayfalık etik sözleşmesinde, Yönetim Etiği Ofisi'ne şunları bildirdi:

Adımı, imajımı ve görüntümü lisansladım. Büyükelçilik görevim süresince yeni lisans almayacağım. Ancak önceki lisanslar için ödeme almaya devam edeceğim.

Huckabee mal beyanında, Relaxium'un üreticisi Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü tarafından, aday gösterilmesinden önceki yıl olan 2024'te 414 bin 684 dolar ödendiğini belirtti.

Huckabee'ye Relaxium'a verdiği destekle ilgili endişeleri olup olmadığı sorulduğunda ABD Kudüs Büyükelçiliği, NOTUS'a şu yanıtı verdi:

Hayır. Büyükelçilerin de uyuması gerekiyor.

Relaxium, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Kudüs Büyükelçiliği, The Independent'ın yorum talebini yanıtlamadı.

ABD Kudüs Büyükelçiliği ayrıca NOTUS'a, Huckabee'nin Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü'nden, isim, imaj ve görüntü anlaşması nedeniyle kendisini tanıtımlarda kullanmayı bırakmasını istemek için "yasal bir hakkı" olmadığını bildirdi. Büyükelçilik, Huckabee'nin Relaxium için enstitünün içeriğine sahip olmadığını veya bu içeriği kontrol etmediğini vurguladı.

Ancak NOTUS'un bildirdiğine göre haber kuruluşu salı günü makaleyi yayımladıktan kısa süre sonra enstitü, Huckabee'nin bir videosunu internet sitesinden kaldırmış gibi görünüyor.

Relaxium'un internet sitesi arşivinde, eylülden kalma ana sayfanın kaydedilmiş bir sürümünde Huckabee, uyku takviyesini tanıttığı bir videoda görülüyor. Salı öğleden sonra itibarıyla Huckabee'nin videosu Relaxium'un ana sayfasında yer almıyor.

Genellikle federal çalışanlardan, yönetime olan kamu güvenini korumak için çıkar çatışması oluşturabilecek ya da çıkar çatışması gibi görünebilecek varlık veya pozisyonlardan çekilmeleri istenir. Bu aynı zamanda, bir aile üyesine veya arkadaşa fayda sağlayabilecek belirli konulardan çekilmeyi de içerir.

George Washington Üniversitesi Siyasi İletişimde Etik Projesi direktörü Peter Loge, NOTUS'a, "Hükümet yetkilileri ticari bir ürünü tanıtmamalı ve tanıtıyormuş gibi görünmemeli. Nokta" diye konuştu.

Bu yıl Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü, Relaxium'un klinik denemesine sponsor olmadan önce gerekli evrakları sunmadığı için FDA'dan uyarı almıştı.

Independent Türkçe


Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.


Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
TT

Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)

AFP'ye konuşan konuya yakın bir kaynak, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye yönelik son taslak planının Kiev için "çok daha iyi" hükümler içerdiğini söyledi.

Kaynak, "Ukrayna, ABD ve Avrupalılar, Amerikan önerisini uygulanabilir hale getirdi ve şimdi Kiev için çok daha iyi" ifadelerini kullandı.

Kaynak, bu versiyonun Ukrayna'nın planın ilk versiyonundaki 600 bin askerlik orduya kıyasla 800 bin kişilik bir ordu bulundurmasına olanak sağladığını ifade etti.