Bedelli askerlik ücreti belli oldu

(İHA)
(İHA)
TT

Bedelli askerlik ücreti belli oldu

(İHA)
(İHA)

MSB'den yapılan açıklamada ''2020 yılının ilk yarısı için bedelli askerlik ücreti 35 bin 54 lira olarak belirlendi'' denildi.
Milli Savunma Bakanlığı 2020 yılının bedelli askerlik ve dövizle askerlik kılavuzunu ve ücretlerini yayımladı.
31 Aralık 2020 tarihine kadar alınacak olan başvurular, belirli şartları karşılayan yükümlüler tarafından yapılabilecek.
Bakanlığın yayımladığı kılavuza göre bedelli askerlik hizmeti kapsamında;
a.
2020 yılında müracaat edecek yükümlülerin başvurularını 31 Aralık 2020 saat 18:00'e kadar tamamlamaları gerekmektedir.
b. Başvuru; yükümlülerin yoklamalarını yaptırmalarını, bedelli askerlik tercihinde bulunmalarını ve belirtilen bedelin tercih tarihinden itibaren iki ay içerisinde ödenmesini içermektedir. Bu nedenle yoklamasını yaptırmayanların öncelikle “Askerliğe Elverişlidir” sağlık kararı almış olması gerekmektedir.
c. Fiilî askerlik hizmetine başlayanlar ile bakaya, yoklama kaçağı ve saklıların bedelli askerliğe başvuru hakkı bulunmamaktadır.
ç. 2001 doğumlu ve bu doğumla yoklamaya tabi daha yaşlı yükümlüler ile askerliği ertelenmiş olanlardan (erteleme başlangıç tarihinden önce yoklama kaçağı ve bakaya kalanlar hariç) erteleme süresi içerisinde başvuru işlemlerini tamamlayanlar bedelli askerlikten yararlanacaktır. 2020 yılı celp ve sevk dönemlerinde sınıflandırılmış yükümlülerden erteleme hakkı olmayanların müracaatları kabul edilmeyecektir.
d. Yükümlülerin 30 Haziran 2020 (dahil) saat 18:00'e kadar ödeyecekleri bedel 35.054,64 TL'dir. 01 Temmuz-31 Aralık 2020 (dahil) arasında ödenecek bedel ayrıca duyurulacaktır. e. Bedel ödemeleri; Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası, Halk Bankası, Ziraat Katılım
Bankası ve Vakıf Katılım Bankası ile PTT Şubelerine veya mal müdürlüklerine yapılabilecektir.
f. Başvuru sayısının Millî Savunma Bakanlığınca belirlenecek sayıdan fazla olması halinde yararlanacak yükümlüler kura ile belirlenecektir.
g. Bedelli askerlikten yararlanacak yükümlülerin kimlikleri, celp ve sevk dönemleri ile temel eğitimi yapacakları birlikleri Ocak 2021 ayında e-Devlet ve askerlik şubelerinden duyurulacaktır.
ğ. Bedelli askerliğe başvuracak yükümlülerin; yoklama kaçağı ve bakaya kalmadan, yoklamalarını yaptırmaları ve bedelli askerliği tercih tarihinden itibaren iki aylık süre içerisinde 31 Aralık 2020 saat 18.00'i geçirmemek şartıyla bedeli ödemeleri gerekmektedir. Yükümlülerin hak kaybına uğramamaları için işlemlerini son güne bırakmamaları önem arz etmektedir.
2. Dövizle askerlik hizmeti kapsamında;
a.
2020 yılında müracaat edecek yükümlülerin; uzaktan eğitim programını tamamlamaları, başvuru evrakı ile yurt dışı temsilciliklerimize müracaat ederek hak sahibi olduklarının tespit edilmesi ve belirtilen dövizi ödemeleri gerekmektedir.
b. 30 Haziran 2020'ye (dahil) kadar başvuruda bulunacakların ödeyeceği döviz miktarı 5.261,09 Avro veya karşılığı konvertibl yabancı ülke parasıdır. 01 Temmuz-31 Aralık 2020 (dahil) arasında ödeyecekleri döviz miktarı ayrıca duyurulacaktır.
3. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgiye askerlik şubelerinden ve https://asal.msb.gov.tr internet adresinden ulaşabilecektir.
4. 7179 sayılı Askeralma Kanunu'nun 27'nci maddesi gereğince bu duyuru yükümlülere tebliğ mahiyetindedir.



İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedi

Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
TT

İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedi

Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)

İsrail toplumunda Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İran'a karşı başlattığı savaşı destekleyenler arasında neredeyse tam bir fikir birliği olmasına ve muhalefet partilerinin de bu savaşı desteklemesine rağmen, savaşın devam etmemesi konusunda uyarıda bulunan farklı sesler de çıkmaya başladı. Bu sesler, ABD'den savaşa katılmasını talep etmek yerine, savaşı sona erdirmek için bir yol bulmasını istiyor.

Bu seslerin başında gelenlerden biri de eski Başbakan Ehud Barak oldu. İsrail’de savunma bakanlığı, içişleri bakanlığı ve dışişleri bakanlığı gibi birçok önemli görevde bulunan Barak, ordunun genelkurmay başkanlığı görevini de üstlenmişti.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz gazetesinden aktardığına göre Barak açıklamasında, “Bu savaş, ABD katılsa bile İran'ın nükleer programını ortadan kaldıramayacak, aksine Tahran'ı bu konuda çabalarını ikiye katlamaya itecek” değerlendirmesinde bulundu.

Sokaklarda, televizyon programlarında ve Netanyahu'nun İran'ın nükleer tehdidini ortadan kaldıracağına dair açıklamasında ‘coşkulu bir hava’ olmasını eleştiren Barak, “Bu kutlama zamansız ve gerçeklerden uzak” dedi.

fgtyuı
Dün Tel Aviv'in merkezinde sirenlerin çalmasının ardından otoyolda beton parçalarının arkasına sığınan İsrailliler (Reuters)

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in ‘kibirden kaçınılması ve gerçeklerin gerektirdiği alçakgönüllülüğün korunması gerektiği’ şeklindeki sözlerine övgüde bulunan Barak, “Biz gerçekten ağır, uzun ve acı verici bir sınavla karşı karşıyayız ve hepimiz bunu göğüslemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Barak, İsrailli liderlerden ‘bu sınavı yönetirken mantıklı davranmalarını ve sorumluluklarını üstlenmelerini’ istedi.

ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılında, İsrail'in etkisiyle önceki nükleer anlaşmadan çekildiğinde, İran’ın nükleer silah geliştirmesine yaklaşık 18 ay kalmıştı.

Barak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İran’ın nükleer tesislerini hedef aldık ve diğer tesisleri ve üsleri de hedef alacağız. Ancak İran'ın nükleer silaha ulaşma kapasitesini birkaç haftadan fazla ertelemedik ve ertelemeyeceğiz. Çünkü ellerinde yaklaşık on bomba yapmak için gerekli ayrışmış madde var ve bunları nasıl kullanacaklarını biliyorlar. Yeni nesil tesisler yerin 800 metre derinliğinde inşa edildi.

‘Yıpratma savaşı’ uyarısı

Haaretz gazetesi, başyazısında savaşın devam etmesi ve bir yıpratma savaşına dönüşmesi, hedeflerinin değiştirilmesi ve rejimin devrilmesi düşüncesinin ortaya çıkması konusunda uyardı.

Söz konusu yazıda şu ifadeler yer aldı:

“İsrail, siyasi kazançlarının ne olduğunu kendisi belirlemeli. Stratejik hedef, Tahran'daki rejimi devirmek değil, İsrail sınırlarını korumaktır. Gazze'de acı verici bir savaşın devam ettiğini, Gazze'deki rehinelerin kaybolduğunu ve insani durumun kötüye gittiğini unutmamalıyız. Savaşlar bir amaç değildir ve daha geniş çaplı bir savaşa ya da uzun süreli bir yıpratma savaşına sürüklenmemeliyiz. İran halen askeri güce sahip ve savaşı bölgesel bir boyuta taşıyabilir.”

o90
Kudüs'te sirenlerin çalmasının ardından dün yer altı otoparkına sığınan İsrailliler (AP)

Öte yandan Hamas tarafından alıkonulan İsrailli rehinelerin aileleri de yakınlarının davasını gölgeleyen İran ile savaşın devam etmemesini istedi.

Cumartesi akşamı yaklaşık bin kişinin katıldığı, internet üzerinden yapılan toplantıda, geçtiğimiz hafta cenazeleri geri getirilen iki rehinenin anısına meşaleler yakıldı.

İç Cephe Komutanlığı'nın güvenlik talimatları nedeniyle haftalık toplantılarını bu kez video konferans şeklinde gerçekleştiren katılımcılar, rehineler arasındaki yakınlarının genel gündemden dışlanmasını reddettiklerini açıkladı.

Rehineler ve Kayıp Aileler Forumu'nun 7 Ekim saldırılarında öldürüldüğünü ve cesedinin Gazze'ye götürüldüğünü duyurduğu Lior Rudaeff’in kızı Noam Katz Rudaeff, “Sadece biz rehine ve kayıp aileleri değil, tüm ülke 617 gündür bilinmezlik karşısında korku içindeyiz” dedi.

Noam Katz Rudaeff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rehineleri kamuoyunun gündeminde tutmak şimdi her zamankinden daha zor. Ekranlar manşetlerle dolu, ancak onların yüzleri neredeyse hiç görünmüyor.”

Rehinelerden biri olan Omri Miran'ın eşi Lishay Miran, ‘en cesur kararı alarak tüm rehineleri geri getirecek bir anlaşma imzalama’ çağrısında bulundu. Lishay Miran, “Başka cepheler olsa bile, dramatik ve belki de tarihi savaşlar olsa bile, kalplerimiz (sevdiklerimiz için) endişelenmekten vazgeçmiyor” ifadelerini kullandı.