Berlin Zirvesi'nden ateşkes ve silah ambargosu kararı

(EPA)
(EPA)
TT

Berlin Zirvesi'nden ateşkes ve silah ambargosu kararı

(EPA)
(EPA)

Almanya'nın başkenti Berlin'de dün düzenlenen Libya Konferansı'nın sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede Libya’ya silah ambargosu uygulanması ve çözüm sürecini harekete geçirecek adımların atılmasının yanı sıra mevcut ateşkesi kalıcı hale getirmek amacıyla Ulusal Mutabakat Hükümeti'nden (UMH) ve Libya Ulusal Ordusu’ndan (LUO) 5’er subayın yer alacağı askeri bir komite oluşturulmasına karar verildiği belirtildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve BM'nin Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame dün akşam ortak basın toplantısı düzenleyerek, Berlin’deki konferansın sonuç bildirgesini açıkladılar.
Merkel, gazetecilere yaptığı açıklamada, konferansın, BM öncülüğündeki barış sürecini ve Genel Sekreter Guterres ile Özel Temsilci Salame tarafından hazırlanan barış planını destekleyecek yeni bir ‘başlangıç’ olduğunu söyledi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) beş daimi üyesi başta olmak üzere konferansa 12 ülkenin davet edildiğini belirten Merkel, tüm katılımcıların ‘Libya’da askeri bir çözümün yeri olmadığı ve siyasi bir çözüme ihtiyaç duyulduğuna’ inandıklarını vurguladı. Tüm katılımcıların Libya’daki silah ambargosuna saygı göstermek ve bu silah ambargosunun daha fazla kontrol edilmesi konusunda hem fikir olduklarına dikkati çeken Almanya Başbakanı Merkel, sonuç bildirgesinde bahsedilen bu taahhüdün kabul edilmek üzere BMGK’ya devredileceğini de sözlerine ekledi. Merkel ayrıca UMH Başkanı Fayiz es-Serrac ve LUO lideri Halife Hafter’in Berlin'de bulunduğunu ancak zirveye katılmadıklarını da kaydetti.
Artık ‘5+5 Askeri Komite’ ile mevcut ateşkesin kalıcı hale getirilmesine odaklanılacağını söyleyen Merkel, “Libya’da savaşan taraflara silah ve askeri destek vermeme konusunda anlaştık. Artık bağlayıcı bir sürecimiz var” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Guterres
BM Genel Sekreteri Guterres ise, “Berlin'deki taraflar, Libya krizini çözüme kavuşturmak için çalışmak istediklerini gösterdiler” diye konuştu. Tüm katılımcıların Libya’da askeri bir çözümün yeri olmadığını vurguladıklarına dikkati çeken Guterres, katılımcıların Libya'daki çatışmaya karışmaktan kaçınacaklarını taahhüt ettiklerini belirtti. Bununla birlikte Guterres, Libya’ya uluslararası silah ambargosu uygulanması ve siyasi çözüm sürecine dönülmesi konusundaki fikir birliğine işaret etti.
Almanya Dışişleri Bakanı Maas da, “Konferansı gerçekleştirme hedefine ulaştık. Şimdi krizi çözmek için elimizde bir anahtar var. Mutabık kalınan taahhütlerin uygulanmalarını denetlemek üzere Uluslararası İzleme Komitesi oluşturuyoruz” şeklinde konuştu.
BM Libya Özel Temsilcisi Selame
BM Libya Özel Temsilcisi Selame ise, “Bugün harika bir gündü. Uluslararası İzleme Komitesi taahhütlerin uygulanmasını takip edecek” dedi.
İtalya
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte konferansın sonunda yaptığı açıklamada, Libya anlaşmazlığının taraflarından oluşturulacak askeri bir komitenin kurulmasının kararlaştırıldığını söyledi.
Cezayir
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ise ülkesinin Libya’daki taraflar arasında başlatılacak bir diyalog sürecine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu vurguladı. Açık ve taraflar için bağlayıcı bir yol haritası belirlenmesini isteyen Tebbun, diyalogun, ateşkesi kalıcı hale getirmek ve Libya’daki taraflara silah sağlamaktan vazgeçilmesi için önemli olduğuna işaret ederek, “Krizi diyalog yoluyla çözmek için tarafları müzakere masasına davet ettim” dedi.
Serrac ve Hafter Berlin’de olmalarına rağmen konferansa katılmadı
Konferans, katılımcı taraflar arasındaki anlaşmazlıkların etkisi nedeniyle yapılırken Libya’yı temsil eden taraflar yoktu. UMH Başkanı Serrac ve LUO lideri Hafter, Berlin’de olmalarına rağmen konferansa katılmadılar. Fakat Almanya Başbakanı Merkel ve Dışişleri Bakanı Maas, Serrac ve Hafter ile Başbakanlıkta ayrı ayrı görüştüler.
Almanya’nın ev sahipliğinde yapılan konferans, dün akşam yayınlanan sonuç bildirgesiyle sona erdi. Konferansa 11 ülkenin liderlerinin yanı sıra BM, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika Birliği (AfB) gibi uluslararası ve bölgesel kuruluşların temsilcileri katıldılar. Konferansta Merkel'in yanı sıra katılımcılar arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve diğer liderler yer aldı.
Liderler, hatıra fotoğrafı çekildikten sonra basına kapalı oturumların gerçekleştirileceği yuvarlak masanın etrafında oturdu.
Öte yandan konferansın oturum aralarında düzenlenen görüşmelerin odak noktası Libya olurken Batı’nın Libya’daki ateşkesin izlenmesinde rol almasıyla ilgili bir dizi toplantı gerçekleşti. Bu da Türkiye’nin Libya’daki ateşkesin izlenmesine taraf olma çabalarından uzaklaştırılması anlamına geliyordu. Bu konu, Moskova'nın 13 Ocak'ta Serrac ve Hafter’i ateşkese ikna etme çabalarında çatlağa neden olan sorunlardan biriydi. Hafter, Moskova’nın sunduğu ve Türkiye’nin Libya’daki ateşkesin izlenmesine taraf olduğu anlaşma taslağını imzalamayı reddetmişti.
Erdoğan-Putin görüşmesi
Rusya Devlet Başkanı Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki toplantının başlıca odak noktası ise Libya ve Suriye’ydi. Russia Today (RT) kanalının aktardığı bilgilere göre görüşmede Putin, “Türkiye ve Rusya Libya'da ateşkes çağrısı yaparak çok iyi bir adım attılar. Ancak Moskova'da Libyalı iki tarafın da anlaşmayı desteklememesi nedeniyle, Libya ile ilgili tüm sorunları çözememiş olsak da bu yönde ilerlemeliyiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan ise Türkiye’nin LUO’ya karşı UMH’yi destekleyen Libya politikasını sürdürme konusundaki ısrarının bir başka göstergesi olarak Libya'da barışın sağlanması için bir ateşkes yapılmasını ve Hafter'in saldırgan politikasının durdurulması gerektiğini söyledi.
Erdoğan-Serrac görüşmesi
Bununla birlikte dün UMH’den yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafter güçlerinin Trablus'a doğru ilerlerken ele geçirdiği topraklardan çekilmesini talep eden Serrac ile konferansın oturum aralarında görüştü. Açıklamaya göre Erdoğan ve Serrac görüşmesinde, BM Libya Özel Temsilcisi Selame’nin ‘Libya-Libya diyaloğunu yeniden başlatma yolunda atılan bir adım’ diye nitelediği Libya'daki ateşkes konusu ele alındı.
Macron’dan ateşkes ve paralı asker vurgusu
Diğer yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un konferans öncesinde yaptığı konuşmanın merkezinde ateşkes ve ‘paralı askerler’ konusu yer aldı. Macron, BM’nin iki tarafın da ön koşul koymadan Libya'daki ateşkes şartlarını müzakere etmesi gerektiğini söyledi. Suriyeli ve yabancı güçlerin Trablus'a gelişinden duyduğu endişeyi dile getiren Macron, bunun derhal sona erdirilmesi çağrısında bulundu. Bununla birlikte Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Macron’un Berlin’deki konferansın oturum aralarında Hafter ile bir araya geldiği belirtildi. Ancak aralarındaki görüşmeye dair herhangi bir detay verilmedi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da konferans öncesinde Mısır Cumhurbaşkanı Sisi dahil olmak üzere bir dizi görüşme gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Sisi-Pompeo görüşmesinde ateşkesin acil olarak kalıcı hale getirilmesi ve BM himayesinde siyasi çözüm sürecinin başlatılmasının gerekliliği konusunda mutabık olunduğu belirtildi. Pompeo’nun dış güçlerin Libya’ya müdahalelerinin ülkenin istikrarsızlığındaki rolüne dikkati çektiği vurgulanan açıklamada, Pompeo'nun Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed ile yaptığı görüşmede bu konunun ele alındığı belirtildi. Açıklamada, iki bakanın görüşmede Libya'da devam eden çatışmayı ele aldıkları ve Pompeo’nun kalıcı ateşkes ilan edilmesi ve BM himayesinde siyasi çözüm sürecine geri dönülmesi ihtiyacını ve Libya'daki tüm yabancı müdahalelerin sona ermesi gerektiğini vurguladığı aktarıldı. Bakanlık açıklamasında Pompeo’nun ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de bir araya geldiği, görüşmede Libya, Suriye ve iki ülke arasındaki çeşitli konuların ele alındığı aktarıldı. Açıklamada, Pompeo ve Çavuşoğlu’nun Libya’da kalıcı ateşkes ilan edilmesi ve BM himayesinde siyasi çözüm sürecine geri dönülmesi ihtiyacı konusunda hemfikir oldukları belirtildi. Açıklamada ayrıca Pompeo’nun Türk mevkidaşına ‘Libya’daki çatışmaya dış güçlerin müdahalesinden duyduğu endişeyi’ ifade ettiği kaydedildi. Türkiye’nin, Suriye’deki Türkiye yanlısı savaşçıların Suriye'den Libya'ya gönderilmesiyle bağlantılı olduğu biliniyor. Pompeo konferansın oturum aralarında ayrıca AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Almanya Dışişleri Bakanı Maas ile de bir araya geldi. Söz konusu oturum aralarında Batının Libya'daki ateşkesin izlenmesinde rol üstlenmesine ilişkin konuşulması dikkat çekti.
Johnson: Ateşkes gerçekleşirse iyi bir iş yapabiliriz
Öte yandan Sky News'e konuşan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, “Eğer ateşkes yapılırsa evet, kesinlikle iyi bir iş yapabiliriz. O da ateşkesi izleyecek insanları ve uzmanları göndermek olacaktır. Vekalet savaşları ancak yabancı vekillerin karar vermesi halinde sona erer” ifadelerini kullandı.



Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda bir kişi öldü, yedi kişi yaralandı

Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
TT

Rusya'nın Ukrayna'nın Zaporijya kentine düzenlediği saldırıda bir kişi öldü, yedi kişi yaralandı

Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)
Ukraynalı bir asker, Zaporijya bölgesindeki cephe hattında Rus kuvvetlerine doğru top atışı yapıyor. (Reuters)

Ukrayna'nın Zaporijya Bölge Valisi Ivan Fedorov, Rus güçlerinin bugün Ukrayna'nın güneydoğu bölgesine büyük çaplı bir saldırı düzenlediğini bildirdi. Fedorov, saldırıda bir kişinin öldüğünü, yedi kişinin yaralandığını ve çok sayıda yangın çıktığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Fedorov, yaralılar arasında bir çocuğun da bulunduğunu belirtti.

Fedorov'un internette paylaştığı fotoğraflarda itfaiyecilerin bazı ev ve binalarda yangınla mücadele ettiği görüldü.


Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
TT

Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın Gazze savaşının rehinelerin geri dönüşü ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesiyle ‘bitmesini’ istediğini doğruladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Gazze'nin ‘yandığını’ söyledi ve ülkesinin ‘geri adım atmayacağını’ bildirdi. Katz, İsrail ordusunun ‘terörün altyapısını demir yumrukla vurduğunu ve askerlerin rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yenilgisi için gerekli koşulları yaratmak amacıyla cesurca savaştığını’ belirtti. Katz, “Misyonumuzu tamamlayana kadar durmayacağız ve geri adım atmayacağız” dedi.

Hamas’ın çok az zamanı var

Bu atmosferde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmek için ‘çok az zamanı’ olduğunu söyledi. Rubio, İsrail'den Katar'a giderken basın mensuplarına verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “İsrailliler orada (Gazze) operasyonlara başladı. Bu nedenle, bir anlaşmaya varmak için çok kısa bir süre kaldığını düşünüyoruz. Artık aylarımız yok, belki birkaç günümüz veya birkaç haftamız var. İlk seçeneğimiz, Hamas'ın ‘Silahlarımızı teslim edeceğiz ve artık tehdit oluşturmayacağız’ dediği bir müzakere yoluyla bu krizin sona ermesi. Hamas gibi vahşi bir grupla uğraşırken bu her zaman mümkün olmayabilir, ancak bunun gerçekleşmesini umuyoruz.”

Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelen Rubio, Gazze şehrine yönelik yeni İsrail saldırısına ve Hamas'ı ortadan kaldırma hedefine desteğini ifade etti.

Ağır bombardıman

Gazze şehri, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail'e yaptığı ziyaretin ardından bu sabah erken saatlerde İsrail'in ağır bombardımanına maruz kaldı. Rubio, ziyaretinde ABD'nin İsrail'e ‘sarsılmaz’ desteğini ifade etmişti.

Şehrin sakinlerinden Ahmed Gazal, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Gazze şehrine yönelik yoğun ve sürekli bombardıman var ve tehlike artıyor” dedi. Gazal, çok sayıda binanın yıkıldığını ve enkaz altında insanlar olduğunu doğruladı.

Eş-Şeva Meydanı yakınlarında yaşayan 25 yaşındaki genç, “Bu sabah erken saatlerde yeri sarsan korkunç bir patlama duyduk. İsrail ordusu, birçok ailenin evlerinin bulunduğu bir binayı hedef aldı. Yıkılan evlerin çoğunda insanlar yaşıyordu. Çok sayıda vatandaş enkaz altında kaldı” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise Gazze şehrine yönelik yoğun bombardımanın devam ettiğini; ölü ve yaralı sayısının arttığını bildirdi. Bugün şafak vakti İsrail uçaklarının eş-Şeva Meydanı yakınlarındaki bir yerleşim bölgesini hedef alması sonucu enkaz altında ölü, yaralı ve kayıplar olduğunu ifade eden Basal, saldırıyı ‘büyük bir katliam’ olarak nitelendirdi.

İsrail ordusu bu haberler hakkında henüz yorum yapmadı.

Kara harekâtı

Axios internet sitesi, İsrailli yetkililerin, İsrail ordusunun Gazze şehrinin kontrolünü ele geçirmek için dün kara harekâtı başlattığını söylediğini aktardı.

İsrailli yetkililer, Rubio'nun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Gazze'deki kara harekâtını desteklediğini, ancak bunun hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini istediğini bildirdiğini söyledi. Üst düzey bir İsrailli yetkili, “Rubio kara operasyonunu durdurmadı” dedi.

sdfgty
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail ziyaretinin ardından Gazze şehrine yönelik bombardıman yoğunlaştı. (AP)

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre, bir ABD'li yetkili ise Gazze'deki savaşın Trump'ın değil Netanyahu'nun savaşı olduğunu ve bundan sonra olacaklardan Netanyahu'nun sorumlu olacağını belirtti.

İsrail operasyonu, Rubio'nun Netanyahu ve hükümetinin üst düzey üyeleriyle görüşmesinden saatler sonra başladı.

İsrail Hava Kuvvetleri dün gece Gazze şehrine büyük çaplı hava saldırıları düzenledi ve ardından İsrail tankları şehre girdi.

20 dakikada 37 saldırı

Filistin devlet televizyonu dün gece, Gazze şehrinin çeşitli bölgelerine sadece 20 dakika içinde 37 İsrail saldırısı düzenlendiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Filistin devlet televizyonundan aktardığına göre, İsrail bombardımanı bu sabah da devam etti; savaş uçaklarının desteğiyle topçu bombardımanı Gazze şehrinin kuzeybatısında yoğunlaştı.

frgtyu
Gazze şehrindeki Burc el-Gafri'yi hedef alan İsrail hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (AFP)

İsrail Kanal 12 televizyonu, İsrail Hava Kuvvetleri'nin dün akşam Gazze şehrine, özellikle de şehrin kuzeybatı kesimine saldırılar düzenlediğini bildirdi.

Kanalın verdiği bilgiye göre, 300 binden fazla Gazze sakini şehri terk etti. Kanal, bir güvenlik kaynağının “Şimdiye kadar bölgeden ayrılan Gazzelilerin sayısı, Gazze şehri içinde operasyonun başlamasına olanak tanıyor” dediğini aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları dün akşam, şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 62'ye yükseldiğini, bunların çoğunun Gazze şehrinde olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, şehirdeki en yüksek kulelerden biri olan ve 20 kattan oluşan, yüzlerce ailenin yanı sıra medya kuruluşları, medya yapım şirketleri ve ticari kurumların da bulunduğu Burc el-Gafri de dahil olmak üzere bir dizi yüksek katlı binayı yıkan çok sayıda saldırı düzenledi.

Trump Hamas'ı uyardı

Diğer yandan ABD Başkanı, Hamas'ı İsrailli rehineleri ‘canlı kalkan’ olarak kullanmaması konusunda uyardı. Trump dün Truth Social platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Hamas'ın rehineleri İsrail'in kara saldırısına karşı canlı kalkan olarak kullanmak için bölgeden uzaklaştırdığına dair bir haber okudum. Umarım Hamas liderleri böyle bir şey yaparlarsa neyle karşı karşıya kalacaklarını anlarlar. Bu, daha önce çok az kişinin tanık olduğu bir insani zulüm. Bunun olmasına izin vermeyin, yoksa her şey biter. Tüm rehineleri hemen serbest bırakın!”

ı8
İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan Burc el-Gafri'nin enkazı yakınında toplanan Filistinliler (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı dün, Amerika'nın İsrail'in Gazze'deki hedeflerine ulaşması için sarsılmaz desteğini sürdüreceğini taahhüt ederek, Hamas'ın ortadan kaldırılması çağrısında bulundu.

Rubio, Başbakan Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor, ancak Hamas ortadan kaldırılmadan bu gelecek başlayamaz. Bunu başarmak için sarsılmaz desteğimize ve taahhüdümüze güvenebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Rubio'nun ziyaretini ABD'nin İsrail'e desteğini teyit eden ‘açık bir mesaj’ olarak nitelendirerek, Beyaz Saray'da ‘İsrail'in şimdiye kadar sahip olduğu en büyük dost’ olarak tanımladığı Başkan Trump'ı övdü.

Rubio daha önce, Filistin devletinin kurulma olasılığını engellemek için hükümetinin Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak etme planlarının yanı sıra, İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına alma planlarını Netanyahu ile görüşme niyetini bildirmişti. Rubio ayrıca, Trump'ın, 7 Ekim 2023'te kaçırılan rehinelerin geri dönmesi ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesi ile Gazze savaşının ‘bitmesini’ istediğini vurguladı.

İspanya, İsrail’den füze rampaları satın alma sözleşmesini iptal etti

AFP'nin ulaştığı resmî belgelere göre İspanya hükümeti, geçtiğimiz hafta İsrail ile silah ticaretini yasaklayacağını onayladıktan sonra, İsrail’den füze rampaları satın almak için imzalanan yaklaşık 700 milyon euro değerindeki sözleşmeyi iptal etti.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından yayınlanan Askeri Denge raporuna göre, İspanyol şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma verilen sözleşme, İsrailli Elbit Systems grubuna ait PULS sisteminden geliştirilen 12 adet Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi satın alınmasını öngörüyordu.

Yerel basın ve İsrail gazetesi Haaretz'in iptal haberini yayınlamasının ardından, 9 Eylül tarihli bir belgeyle İspanya'nın resmi kamu ihaleleri platformunda resmi olarak duyuruldu.

Bundan bir gün önce Başbakan Pedro Sanchez, İsrail ile silah sözleşmelerinin fiili olarak yasaklanmasının ‘yasal olarak güçlendirilmesi’ de dahil olmak üzere, ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ amacıyla yeni önlemler açıkladı.

Aynı platformda yayınlanan belgelere göre, bir İsrail şirketinin lisansı altında İspanya'da üretilecek 168 adet tanksavar füze rampasının satın alınmasına ilişkin başka bir sözleşme de resmi olarak iptal edildi. Bu son sözleşmenin değeri 287,5 milyon euro idi. Medya kuruluşları, sözleşmenin geçtiğimiz haziran ayında iptal edildiğini bildirmişti.

La Vanguardia gazetesi, İspanyol hükümetinin silahlı kuvvetlerinde bulunan İsrail silah ve teknolojisini elden çıkarmak için bir plan geliştirdiğini ve bu planı şu anda uyguladığını yazdı. İspanya Savunma Bakanlığı, konuyla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.


Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

TT

Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

Trump: İsrail Katar'a tekrar saldırmayacak, ilk saldırıdan önceden haberim yoktu

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Katar'a tekrar saldırmayacağını vurguladı.

Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan geçtiğimiz hafta İsrail'in Katar'ın başkenti Doha’da düzenlediği ve Hamas liderlerini hedef alan saldırıları hakkında önceden herhangi bir bildirim almadığını söyledi.

Trump’ın bu açıklamasından kısa bir süre önce ABD merkezli haber sitesi Axios, Netanyahu'nun Doha’daki saldırı gerçekleştirilmeden kısa bir süre önce Trump'a bilgi verdiğine dair bir haber yayınladı.

Reuters'ın aktardığına göre ABD yönetimi saldırıdan ancak füzeler fırlatıldıktan sonra haberdar olduğunu açıkladı. Bu durum Trump'a saldırıya karşı çıkma fırsatı bırakmadı.

Axios, İsrailli yetkililerin, Beyaz Saray'ın saldırıyı önceden bildiğini, ancak saldırıyı durdurmak için fırsat penceresinin sınırlı olduğunu söylediğini aktardı.

İsrail, geçtiğimiz salı günü Katar'a düzenlediği hava saldırısında Hamas’ın siyasi liderlerine suikast girişiminde bulunarak Ortadoğu'daki askeri operasyonunun kapsamını genişletti.

Saldırı, Ortadoğu ve ötesinde bölgedeki gerginliği tırmandıracak bir eylem olarak geniş çapta kınandı.

Trump daha önce, İsrail'in Katar'a saldırı kararı almasına katılmadığını belirtmişti.

Trump dün, Netanyahu'nun kendisine İsrail'in Katar'daki Hamas liderlerini hedef alacağını doğrudan bildirip bildirmediği sorulduğunda “Hayır, hayır, bildirmedi” yanıtını verdi.

Axios'un haberinin ardından Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada da, saldırının İsrail tarafından gerçekleştirilen ‘tamamen bağımsız’ bir operasyon olduğu vurgulandı.

Washington, hem İsrail hem de Katar'ın müttefiki olarak kabul edilirken, Doha, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varılması için arabulucu rolünü üstleniyor.