Lübnan Maruni Patriği er-Rai'den acil durum hükümeti çağrısı

Lübnan Maruni Patriği er-Rai'den acil durum hükümeti çağrısı
TT

Lübnan Maruni Patriği er-Rai'den acil durum hükümeti çağrısı

Lübnan Maruni Patriği er-Rai'den acil durum hükümeti çağrısı

Maruni Patriği Beşara er-Rai, Beyrut’taki gösteriler sırasında son günlerde yaşanan olayların, hükümetin kurulmasını engellediğini belirtti. Rai, devletten, hükümeti kurmakla yetkili organlardan, güvenlik güçlerinden ve uluslararası toplumdan da 4 şey talep etti. Maruni Partiği, 19 Ocak’ta verdiği vaazında, “Lübnanlılar olarak, değerlerimiz ve adetlerimiz arasında bulunmamaları dolayısıyla bu eylemleri ve arkasında duran isimleri şiddetle kınıyoruz” ifadelerini kullandı. Beşara er-Rai ayrıca, özel bir politika benimsenmesi, kazançların pay edilmesi ve bakanlık pozisyonlarının dağıtılması gerektiğine dikkati çekti.
Maruni Patriği Rai, devlete hitaben, gençlik devrimini küçümsememe ve kurtarma hükümeti taleplerini dikkate alma çağrısı yaparken, böylece olumsuzdan olumluya dönüş olacağı umudunu dile getirdi. Beşara er-Rai, anayasa uyarınca hükümeti kurmakla görevli yetkili ve Cumhurbaşkanı tarafından yönetilen hükümeti kurma süreciyle ilgilenenleri de ülkeyi ve vatandaşlarını kurtaran bir acil durum hükümeti ortaya koymaya çağırdı. Lübnan’ın farklı bölgelerine konuşlanan tüm ordu mensuplarına ve güvenlik güçlerine de seslenen Maruni Patriği Rai, şehirlerdeki güvenliği korumak ve vatandaşlar arasındaki çatışmaları önlemek amacıyla çabalarını yoğunlaştırma çağrısında bulundu. Rai, son olarak ise uluslararası toplumu Lübnan meselesini ciddi şekilde ele almaya çağırdı.
“Halkın ve görevli yetkilinin talep ettiği gibi bir hükümet kurmak zorundasınız” diyen Maruni Patriği Beşara er-Rai, “El-Hamra Caddesinde geçen çarşamba akşamı ve başkent Beyrut’ta geçen cumartesi akşamı yaşananlar karşısında utanç sorumluluğunu da siz taşıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Lübnan'ın dini yapısı
Lübnan'ın 2017 sayımına göre 6 milyon 300 binlik nüfusunun  yüzde 27'si Sünni, yüzde 27'si Şii olmak üzere toplam yüzde 54'ünü Müslümanlar oluşturuyor. Toplumun 40.5'ini Hristiyanlar (Yüzde 21'i Maruni Katolik, yüzde 8'i Grek Ortodoks, yüzde 5'i Grek Katolik, yüzde 6.5'i diğer), yüzde 5.6'sını ise Dürziler oluşturuyor. Ülkede 18 ayrı dini grup resmi olarak tanınıyor.



Yemen hükümeti, İran füze ve İHA üretiminin Husi bölgelerine aktarılmasına karşı uyardı

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
TT

Yemen hükümeti, İran füze ve İHA üretiminin Husi bölgelerine aktarılmasına karşı uyardı

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)

Uluslararası tanınırlığa sahip Yemen hükümeti dün, İran'ın başta füze ve insansız hava aracı (İHA) üretimi ve geliştirilmesi olmak üzere askeri sanayi programının bazı bölümlerini Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelerde, özellikle de Sada, Hacca ve Sana kırsalında yerelleştirme eğilimine karşı uyarıda bulundu.

Uluslararası tanınırlığa sahip Yemen hükümetinin Enformasyon Bakanı Muammer el İryani “X” platformundaki hesabında, “Bu göstergeler karşısında uluslararası kayıtsızlık bölgeye ve dünyaya çok pahalıya mal olacak ve İran'a, Yemen'i yasaklanmış programlarını geliştirmek için bir arka bahçe atölyesine, İran Devrim Muhafızları için gelişmiş bir füze üssüne ve bölgesel güvenliğe karşı tehditler başlatmak için bir platforma dönüştürerek, tehlikeli bir gerçekliği pekiştirme fırsatı verecektir” ifadelerini kullandı.

İryani şöyle devam etti: “Bu, Yemen'de ya da hayati çevresinde istikrara izin vermeyen bir gerçekliğin tesis edilmesi ve dünyanın en önemli deniz yollarından birinde uluslararası seyrüsefer ve ticarete karşı kalıcı bir cephe açılması anlamına gelmektedir. Bu artan tehdit sadece komşu ülkeleri etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda küresel ekonomi, tedarik zincirleri ve enerji fiyatları için de doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. 12 günlük savaş sırasında Devrim Muhafızları tarafından kullanılan füze sistemleri, balistikten hipersonik ve kamikaze saldırısına kadar çeşitli tipleriyle, Husi füze sisteminin gerçek kaynağının pratik kanıtını temsil ediyordu. Bu çatışma, füze atma, çoklu saldırı yolları ve radarları atlatmak için alçak irtifa İHA’ların kullanımı da dahil olmak üzere, DMO tarafından benimsenen saha taktiklerinin, komşu ülkelere ve ticari gemilere yönelik saldırılarda Husi taktiklerinin birebir kopyası olduğunu gösterdi; bu da aynı operasyonel doktrini yansıtıyor ve Yemen'deki DMO uzmanlarının varlığı ve uluslararası nakliye hatlarına saldırılar da dahil olmak üzere operasyonları doğrudan sahada yönlendirmeleri konusunda uluslararası raporların belgelediklerini doğruluyor.”

El-İryani bu verilerin, Husilerin “askeri sanayileşme” iddialarını çürüttüğünü ve Husilerin kontrolündeki bölgelerde stratejik askeri karar alma mekanizmasının tamamen Tahran'ın komutası altında olduğunu kanıtladığını vurguladı.

Uluslararası toplumu bu tehditlerle ciddi bir şekilde ilgilenmeye çağıran el-İryani, rehavetin İran'a Yemen'i yasaklanmış programları için bir üsse dönüştürme fırsatı vereceğini, bölgesel güvenliği tehdit edeceğini, herhangi bir siyasi çözüme kapıyı kapatacağını ve dünyanın en önemli deniz yollarından birinde uluslararası seyrüsefer ve ticarete karşı kalıcı bir cephe açacağını vurguladı.